HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ESP’nin 3. Olağan Kongresi’nde konuştu. Ülke siyasetinde yenilenmeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Yüksekdağ, ”Türkiye halkı, eskisi gibi yönetilmek istemiyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) 3 . Olağan Kongresi’nde konuştu.
Aynı zamanda ESP’nin kurucularından da olan Yüksekdağ’ın, partinin Ankara’da Yeni Sahne salonunda düzenlenen kongredeki konuşmasından satır başları şöyle:
“Siyaset adı altında bir mekanizmayı baskı ve zor aygıtlarına dayanarak halka dayatıyor. Son dört yıla bakın. Büyük alt üst oluşlar, Geziden bugüne isyanlar yaşandı. Bir ucu Taksim’de bir ucu Kobane’de. Halklar eskisi gibi yönetilmek istemediklerini defalarca ifade ettiler. Bu geride kalan zamanda çok ayağa kalktık. Çok yendik, çok yenildik. Mesele bizim için sadece bu değil. Bütün ezilenler için başka bir dünyanın var olduğunu bilmek, bunu yaratacak gücü açığa çıkarmak önemli.
“Gezi’den Kobane’ye çok büyük bedeller ödendi. Beraber, omuz omuza yürüdüğümüz yoldaşlarımız aramızdan sökülüp alındı. Sinevizyonda izlediğimiz kardeşlerimiz aramızda değil şimdi. Bu büyük statüko siyaseti tarafından aramızdan alındılar. İnsanlık duygusunu utandıran saldırılar yaşandı. Ama karşısında her şeye rağmen, inancımızı koruduk, hedefimizden bir an dahi olsun kopmadık. Şimdi de inancımıza sarılmalıyız. Bizi hedeften koparmalarına izin vermemeliyiz.
“ESP’nin sokakta üretilen bir sloganı var. Masabaşlarında değil, sokaklarda üretilmiş bir slogan bu. ‘Umut dimdik ayakta’ Bu slogan hem ESP’yi iyi tanımlar, hem de hepimizin eylemini tanımlar. Alp Altınörs’ün, HTKP başkanı Erkan Baş’ın gözaltına alınırken çekilen fotoğrafları gördünüz. Ne başımızı eğebildiler, ne kolumuzu bükebildiler.
“Sosyalistler her zaman sarsılmaz bir inanca sahip oldu. Onlara inat, umudumuz dimdik ayakta yürüyecek. Bugünkü kongre, bunun yaşamın içinde kanıtı olacak.
“Kongre sloganında doğru biçimde ifade edildiği gibi, örgütlenme kanallarını halkımızla birlikte, saflarımızı büyütme iradesiyle sürdüreceğiz. Bütün özgürlük güçlerini birleştirme çabasından vazgeçmeyeceğiz. Sadece kendi alanlarında örgütlenmek değildir bu. Tarihe bir borcumuz var. Sosyalist olmak demek, görevlerini günün ihtiyacına göre değerlendirmek demektir, değerlendiremiyorsa altı boştur. Bu sadece güzel bir söz değil. Tarihsel bir anlam ve eylemdir.
“İsimlerinde sosyalizm ifadesi geçen partiler büyük bir güç ve iradeyi taşımak zorunda. Ben ESP’nin bunu başardığını düşünüyorum. Tarihe kendini adamak kadar yürekli bir partidir ESP. Bu anlamı yaratan şehitleri, bu anlamı büyütmek için mücadele eden içerideki ve dışarıdaki bütün kardeşlerimizi selamlıyorum.
“Birleşerek örgütlenmek, bütün işçi, emekçilerin yok edilmek istendiği sürece verilecek yanıttır. Bir taraftan karanlık acımasız günler yaşanıyor. Ama bir tarafta da aydınlık günlerimiz var. HDP çatısı altında yürüttüğümüz mücadele, bütün Türkiye halklarının mücadelesinin birleştiği ve birleşerek kazandığı bir süreç oldu. Bu tarihsel kazanımların altında, HDP çatısı altında birleşen partilerin imzası vardır. HDP çatısı altında birleşen parti ve güçlerle, halklaşma zeminini kazandık bu büyük gücü açığa çıkardık. Bütün imha saldırılarına rağmen bu büyük güç varlığını sürdürüyor. Grev meydanlarında, abluka altındaki direnişlerde, kampüslerde, okullarda bu büyük güç kendini üretiyor.
“AKP/Saray iktidarı büyük bir saldırganlığın düğmesine bastı. Artık bu yolun çok daha önemli bir kavşağında olduğumuzu görmemiz lazım. Bütün ezilen sınıflara, cinslere, inançlara karşı mücadele ve kazanma görevimizi birleşerek örgütlenmek ve birleşerek başarmak zorundayız. Bu perspektifi kuşanan ESP kongresini selamlıyorum.
“Acının ve gözyaşının da en fazlasını gördük, ama zaferlerin ve başarıların ad büyüklerini yaşadık. Kötü karşısında direnişçiliğini büyüten, dayanma kapasitesini büyüten bir kolektif güç tarihin dışına itilemez. Karşılıklı dayanışma ve yoldaşlık ilişkisiyle görevimizi yerine getireceğimize inancım tamdır. “