HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, belediyelere kayyum atamayla kadının siyasetteki iradesine bir darbe yapıldığını belirtti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın katılımıyla Elite World Otel'de "Kadınlar Yerel Yönetimleri Tartışıyor" başlıklı konferansta kadınlarla bir araya geldi. Toplantıya HDP, DBP bileşenlerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
Toplantıda söz alan Yüksekdağ, konferansta verimli bir tartışma yürüteceğine inandığını söyledi. Yerel yönetimlerinde kadınların elde ettiği kazanımların kritik kazanımlar olduğunu belirten Yüksekdağ, " Ve bunlar kadın özgülük mücadelesinin birikimidir" dedi. 103 DBP'li belediyede resmi olarak eşbaşkanlık temsiliyetinin uygulandığı bilgisini veren Yüksekdağ, "Eşitlik sadece kadın hareketinin bir istemi değildir. Eşitlik ve eş yaşam anlayışı tüm toplumsal yapının ihtiyacıdır ve demokratik siyasi seviyemizi güçlendirecek temel bir formdur. Yani halkların eşitliği, ezilen sınıfların eşitliğini esas alarak kadının eşitliği fikrinin, yeni toplum anlayışının fikridir. Bu 103 belediyede de yeni yaşam anlayışının, yeni yaşamın temelleri atıldı" diye konuştu.
Kayyum atanan yerlerde, mülki amirlerin, kaymakamların, seçilmiş belediye başkanları yerine atandığını söyleyen Yüksekdağ, "Kayyım atanan yerde ilk yaptıkları şey eşbaşkanlık sistemini berhava etmektir. İlk darbe vurukları yer eşbaşkanlık ve ikincisi de kadının bütün soluk alma yaşamına darbe vurulmuştur" dedi.
'Kendi tarihimizi kendi kalemimizle yazacağız'
"Bizler toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışıyla belediyecilik yapıyoruz" diyen Yüksekdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Cins eşitliğini sağlama görüş açısı vardır. İşte buna darbe indirmeye çalışıyorlar. Kayyım atanan tüm yerler tıkanıyor. Bu bizlerin uzun yıllar boyunca elde ettiği kazanımların tırpanlanmasıdır, boğulmaya çalışılmasıdır. Bizlerin bugün bu kadına dönük darbe hareketine karşı çok daha güçlü ve örgütlülükle karşı durmanın zamanıdır. Dünün kadını tarih tarafından adı hiç yazılmadı. Kadın, bugün eline kalem almış kendi tarihini yazdı. Artık tarihte adı yazılmayan olmayacağız. AKP Saray iktidarı o karanlık sayfayı bir daha açamayacak. Çünkü bizim gibi mücadele eden kadınlar var. Artık, bizler kendi tarihimizi kendi kalemimizle yazacağız. Bugün bizim elimizdeki kalemi kırıp atmaya çalışıyorlar. Ama bilmiyorlar ki bizim kalemlerimiz sokaklarımızda, kalbimizde. Artık, Türkiye'de yepyeni özgür ve sınır tanımayan bir kadın hareketi var. Ve yerinde durmuyor bu hareket."
'Bizler her yerdeyiz'
"Bugün bizim belediye binalarımız gasp edenler, kadınlara sadece 'madam gibi ölümü' reva görenler bilsinler ki bu mevzileri siz bize lütfetmediniz, biz dişimizle tırnağımızla söke söke aldık ve asla size bırakmayız" diyen Yüksekdağ, "Onlar, 24 belediyeye kayyım atadılar, çalışanları bir polis merkezine girer gibi giriyor. Ama hayat, bizim varlığımız belediye binalarının dışında akmaya devam ediyor. Sizler sadece belediye binalarında varsınız ama bizler her atölyede, her buluşmada her yerdeyiz ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından söz alan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ise DBP'li belediyelere atanan kayyumların en büyük yöneliminin eşbaşkanlık sistemine olduğunu dile getirerek, "AKP'nin ilk hedefinde eşbaşkanlık sistemi vardı. Ancak, biz bunu kabul etmedik. Bunu başaramadılar, kayyımla birlikte hepsine bıyıklı ve göbekli erkekler atadılar. Kadınların görünürlüğünü ortadan kaldırdılar. Bütün hizmet işlerini kaymakama ve valinin insafına mahkum ettiler. Şimdi de Büyükşehir belediyelerimize kayyım atama girişimindeler" dedi.
'Her şey kadınların dediği gibi olacak'
"Kayyım atam sadece Kürt kadınlarının değil, dünya kadın hareketinin meselesidir" diyen Tuncel, "Savaş ve çatışma politikalarıyla kadınların özgürlüğü elinden alınmış durumda. Kürdistan'da savaş ve çatışma var. Etnik temizlik siyaseti var. Türkiye kadın hareketinin bunu görmesi gerekiyor" dedi.
Tuncel, son olarak, "Hiçbir şey sizin dediğiniz gibi olmayacak. Her şey bizim dediğimiz, kadınların dediği gibi olacak. O zaman şimdi yaşamı örgütleme gibi bir sorumluluğumuz var" ifadelerini kullandı.
Konferans, konuşmalarla devam etti.