Demokratik Suriye Güçleri Sözcüsü Şervan Derweş, 'Biz Fırat'ın batısına geçtik. İnanmayan gelip görebilir' ifadesini kullandı.
Aksiyon Dergisi'nden Haşim Söylemez, Kobani'de YPG ve IŞİD'in çatıştığı cephedeki izlenimlerini paylaştı. İlk olarak Şengal’deki peşmerge kontrol noktasından YPG'nin kontrolündeki bölgeye geçen Söylemez, ardından güvenli olmayan bölgede, rehber eşliğinde yaptığı yolculuktan sonra Mardin Nusaybin’in tam karşısına düşen Kamışlo'ya ulaşmış.
YPG'nin asayiş birliklerinin sıkı kontrolünden geçtikten sonra 8 saatte Urfa Suruç'un karşısındaki Kobani'ye girebildiklerini aktaran Söylemez, şunları anlatıyor:
"Normal şartlarda 8 saatte gitmemiz gereken yolu ancak ikinci günün sonunda tamamlıyoruz. Bazı noktalarda yemek ve ihtiyaç molası için duruyoruz. Buralar YPG’nin asker sevkiyat merkezleri. Cephelere gönderilecek askerler sürekli gelip gidiyor. Buralar küçük, sonradan oluşmuş yerler. Her yerde Öcalan posterleri ve savaşta ölenlerin fotoğrafları var. Petrolle yanan sobaların etrafında oturan askerler sürekli televizyon izliyor. Daha çok PKK yanlısı kanallar açık. Türkiye’deki gündemi de yakından takip ediyorlar. Bize durumun nasıl sonuçlanacağını sorarken aynı zamanda Rojava’da elde ettikleri başarıları anlatıp aynısının Türkiye'de de olacağını aktarıyorlar. Kamışlo yakınlarındaki toplama merkezinde konuştuğumuz komutanlardan Bozan şunu söylüyor: 'Bize birkaç ay lazım. Sonra Türkiye’de YPS’nin yardımına yetişeceğiz. Yani baharın gelmesi yeterli. Türkiye’de işimiz zor olacak ama imkânsız değil. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Baharda büyük direniş başlayacak' diyor" ifadelerini kullanıyor.
Söylemez, harabe haline gelen Kobani'de görüştüğü Demokratik Suriye Güçleri Sözcüsü Şervan Derweş’in kendisine Kobani'yi gezdirdiğini söylüyor. Söylemez, Türkiye'ye çok öfkeli olduğunu söylediği Derweş'in şu sözlerini aktarıyor: 'Biz Fırat’ın batısına geçtik. İnanmayan gelip görebilir.'
Türkiye’nin Suriye sınırını geçtiğini öne süren Derweş, "IŞİD’e yardım ediyor. Sınırı geçip Cerablus tarafında IŞİD’e nefes aldırıyor. Terör örgütüne yardım eden kim olursa olsun bizim için teröristtir ve onlarla savaşırız. Biz Fırat’ın batısına gelerek IŞİD’i kıstırmış durumdayız. Buradan devam edeceğiz" ifadelerini kullanıyor.
Fırat Nehri’nin ve Teşrin Barajı’nın doğu yakasındaki YPG mevzilerine ulaşan Söylemez, buradaki izlenimlerini ise söyle aktarıyor: "Burada da YPG’nin mevzileri var ve olağanüstü hâl burada da mevcut. Burayı Fırat Eyalet Sorumlusu Simko komuta ediyor. Simko, Teşrin Barajı’nın hayati derecede önemli olduğunu, burayı aldıkları için bir adım öne geçtiklerini anlatıyor: "Teşrin Barajı sadece elektrik üreten sıradan bir baraj değil. Aynı zamanda Afrin’e giden kapı demek. Biz burayı alarak Fırat’ın batısına geçtik ve tarihî bir adım atmış olduk."
Söylemez devamında şunları aktarıyor: "Rojava’da YPG’nin verdiği pusula olmadan hiçbir yere gitmek mümkün değil. Pusula, izin belgesi için kullanılan bir tabir. Tarihin yeni şekillendiği coğrafyada Fırat Nehri’ni geçip Fırat’ın batısına ulaşıyoruz. Şüphesiz Fırat’ın batısı Kürtler açısından çok önemli. Burası onların Hatay tarafındaki Afrin’e giden kapısı konumunda. Aynı zamanda kuzeyde Türkiye sınırına çok yakın olan Cerablus’u almayı da kolaylaştırıyor. Çünkü IŞİD’i bu alanda üç taraftan sıkıştırmış oluyorlar. IŞİD için tek kapı olarak Türkiye sınırı kalıyor. Fırat’ın üzerindeki Teşrin Barajı ise Kürtlerin ışığı demek. Teşrin Barajı, Rojava’nın elektrik ihtiyacının neredeyse tamamını karşılıyor. Ama IŞİD buraya zarar vermiş. Yeniden elektrik üretmesi için hummalı çalışmalar devam ediyor."
Demokratik Suriye Güçleri bünyesinde Ceyş-ul Suwar, Şems-i Şimal, Burkan-El Fırat, Ahrar-ur Rakka gibi grupların savaştığını, YPG'nin bu grupları kontrol edip lojistik destek sağladığını aktaran Söylemez, buradaki mevzilere YPJ'li (YPG’nin kadın örgütlenmesi) 23 yaşındaki Rojin Derik'in komuta ettiğini aktarıyor.
Söylemez, cephede görüştüğü ve Kandil'den geldiğini öğrendiği Rojin Derik'in Türkiye'nin kırmızı çizgisiyle ilgili şu sözlerini aktarıyor: "Erdoğan hep öyle söylüyor. Daha önce de söylemişti. Şimdi ise 'Fırat’ın batısına geçemediler' diyor. Biz burada can verdik. Bu da bizim buraya geçtiğimizin en büyük ispatı. Cerablus’u kendi toprağı olarak görüyor, öyle hareket ediyor. Ama Cerablus, Rojava’nın bir parçası. Bu topraklar Türkiye’nin kırmızı çizgisi olamaz. Varsa da artık yok. Görüyorsunuz şimdi sizinle Fırat’ın 5 kilometre batısında konuşuyoruz. Karşımızda IŞİD var. Kabul etseler de etmeseler de gerçekler bunlar."
Söylemez, izlenimlerini şöyle tamamlıyor: "Geldiğimiz güzergâhı takip ederek tekrar Irak’a doğru yol alırken, Kuzey Suriye’de -adına ister PKK devleti ister Kürt oluşumu yahut kantonu deyin- artık fiili bir durum var. Her yerdeki Öcalan posterleri ve PKK bayrakları bunun kanıtı." / Radikal