Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verecek olan MHP Genel Başkanı’nı tebrik etti, diğer muhalefet liderlerine “Hukuktan, Türk adaletinde korkmayın” diye seslendi. Yıldırım, “İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizi normale döndürdük. Ama eminim ki Suriye ile de biz normal ilişkilere döneceğiz. Buna ihtiyacımız var” dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti 110. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Yıldırım, dokunulmazlığı kaldırılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ifadeye çağrılması konusuna değinerek, “Sayın Bahçeli’yi tebrik ediyorum. Daveti aldı ve bugün gitti savcıya ifadesini veriyor, örnek davranış” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Vatansız, evsiz, barksız kalmış, sığınacak bir güvenli liman arayan, ölümden kaçan onurlu, şerefli insanlara dönük maalesef bu merhametsizce suçlamalar, ifadeler Türk milletinin ne genlerinde ne de geleneğinde vardır. Biz eğer Suriyeliler başta olmak üzere bütün zorda kalmışların imdadına koştuysak, koşuyorsak, bunu insanlığımızın, inancımızın bir gereği olarak yapıyoruz.
“Bu konuda gereken açıklamalar yapılmasına rağmen bir art niyetin olduğu, kimsenin derdinin Suriyelilerin geleceğinin ne olacağı olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
“Vatandaşlık bizim keşfettiğimiz bir şey değil. Yıllardır insanlık tarihinden beri var olan bir şeydir. Ülkeler vatandaşlığa kabul ederler, vatandaşlıktan çıkarırlar. Bunların kuralları, standartları, şartları vardır.
“Elbette ki bu şartları sağlayan herkes vatandaşlığa alınır. Ancak belirli suçlara karışmış, terör suçuna karışmış veya başka şekilde kanun dışı işlemleri olanların asla ve asla vatandaşlığa alınması söz konusu olmaz.
“Şimdi şehirler dışında, kırsal alanda da aynı şekilde tek bir terör hadisesi olmayıncaya kadar bütün güvenlik güçlerimiz didik didik her deliği, her köşeyi arayacak, milleti rahatsız eden, can ve mal güvenliğini tehdit eden bu şer odaklarının bütün yuvalarını yıkacak. Bunda kararlılığımız tamdır.
“Türkiye’nin neresine gidersek gidelim AK Parti bayrağını görürsünüz. Şimdi artık diyoruz ki bunun yanına diğer muhalefet parti bayrakları da asılsın. Bu, Türkiye’nin birliğinin, beraberliğinin, ortak geleceğinin en büyük göstergesi olacaktır.
“Siyasi partilere, muhalefet partilerine bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız, yeter ki gelin Güneydoğu’da da siyaset yapın. Böylece terörle mücadelemiz daha kolaylaşacak, milletin birliği, beraberliği konusunda çok daha güçlü olacağız.
“Halkların Demokratik Partisi’nin, bir Türkiye partisi olması için, Türk milletinden gerekli onayı alması için dimdik, terörün her türlüsüne açıkça karşı olması lazım. Bunu da milletin huzurunda, milletle paylaşması lazım.
“Siz onlarca masum insanın hayatına kasteden, kahpece öldüren teröristin cenazesine gitmeye devam ederseniz Türkiye de, Türk milleti de size hak ettiğiniz cevabı verecektir.
“Sayın Bahçeli’yi tebrik ediyorum. Daveti aldı ve bugün gitti savcıya ifadesini veriyor, örnek davranış.
“Afra tafra yapan, milleti sokağa çağıran diğer muhalefet liderlerine söylüyorum. Hukuktan, Türk adaletinde korkmayın. Haklıysanız sonunda istediğiniz olacak. Hukuka meydan okuyarak, sokağa davetiye çıkararak ülkeye örnek olamazsınız. İktidar alternatifi olamazsınız.
“Eğer Türkiye bir hukuk devleti olacaksa, demokrasiyi daha da ileriye götürecekse en önce siz örnek olacaksınız. Gideceksiniz, davet edilen yerde savunmanızı, ifadenizi vereceksiniz. Ondan sonra da sen sağ, ben selamet.
“Bizim gönlümüz ganidir. Bu memleketin aşını, ekmeğini nasıl bölüştüysek, ekmeğini büyütmek için gerekirse nüfusumuzu da artıracağız, vatandaşlarımızın sayısını da artıracağız.
“Dostluk halkasını olabildiğince genişleteceğiz. Hedefimiz budur. İçeride ve dışarıda dostluk çemberini genişleteceğiz. Dışarıda bunu yapmaya başladık. İsrail ve Rusya ile ilişkilerimizi normale döndürdük. Ama eminim ki Suriye ile de biz normal ilişkilere döneceğiz. Buna ihtiyacımız var. Terörle mücadelenin başarısı için Suriye ve Irak’ın istikrara kavuşması gerekiyor.”
“Mecliste de adalet lazım. Milletin verdiği hakkı, herkesin hakkına razı olarak kullanması lazım. Bu içtüzüğün mutlaka değişmesi lazım. Aksi halde verimsiz bir şekilde Meclis çalışmaları devam ediyor. Bu, sürdürülebilir bir şey değil.
“İnşallah bu sefer son bir fırsat bir araya gelecekler, konuşacaklar ve bir ortak zeminde buluşurlar. İster buluşurlar ister buluşmazlar, bizden günah gitti. İsteriz ki buluşsunlar, anlaşsınlar, bunu tercih ederiz ama değilse bile bu hal, hal değildir, sürdürülebilir değildir. Mutlaka bunun normal şartlara gelmesi lazım.”