Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği koltuğunu Ban Ki Moon’dan devralacak Antonio Guterres’i zorlu bir görev bekliyor.
Portekiz’de 1995-2002 yılları arasında başbakanlık yapan ve BM Genel Sekreterliğini dün itibariyle devralan Guterres’i önünde zorlu ve kritik dosyalar bulunuyor.
Guterres, Suriye krizinden, Batı ve Rusya arasındaki gerginliğe, dünyanın farklı bölgelerinde yükselen terör olaylarından, mülteci dramına, Afrika’da yoksulluk ve çevre sorunlarına kadar çok sayıda küresel soruna çözüm arayışı içerisinde olacak.
Birleşmiş Milletler’den bu konularda somut çözümler beklenirken, kurumun bir çok alanda çaresiz kalması ve uluslararası arenada ağırlığını yitirmesi Guterres “BM’ye saygınlığı yeniden kazandırabilecek mi” sorusunu akıllara getiriyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi tarafından oy birliği ile seçilen Guterres, “İnsan onurunu çalışmalarının merkezine” koyacağını ileri sürdü, “İnsan haklarını savunan bir vizyonu benimseyerek ve temsil ettiği değerler hakkında ciddi bir bakışa sahip olarak, her geçen gün kötüye giden bu eğilimi değiştirebileceğimize inanıyorum” dedi.
Son 10 yılda, savaş ve çatışma bölgelerini ve mülteci kamplarını ziyaret eden ve “insanların çektiği acılara doğrudan şahit” olduğunu belirten diplomatın başkanlığıyla BM politikalarında bir değişiklik olup olmayacağını ise önümüzdeki aylar gösterecek.
Euronews’ın haberine göre Birleşmiş Milletler Uzmanı Richard Gowan, Portekizli diplomatın her ne kadar “sivri dilli” biri olmasa da, seçilmek için Çin ve Rusya’ya büyük tavizler vermiş olabileceğini iddia ediyor.