HDP'li vekillerin başlattığı 'Vicdan ve Adalet Nöbeti' 6'ncı gününde devam ediyor. Nöbete yarından itibaren İstanbul'da devam edilecek.
Halkların Demokratik Partisi’nin, ‘Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım’ sloganıyla Diyarbakır Ekin Ceren Parkı’nda başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti 6’ncı gününe girdi. Eylemde olan vekiller gece boyunca gündemdeki konuları değerlendirerek, bir haftasını doldurmak üzere olan eylemin ayrıntılarını konuştu.
Sabahın erken saatlerinde uyanan vekiller yataklarını toplayıp çevre temizliği yaptı. Daha sonra kahvaltı yapan vekiller kimisi gazete ve kitap okudu. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni gün içerisinde Diyarbakır Barosu’nun ziyaret etmesi bekleniyor.
Vicdan ve Adalet Nöbetinde kameraların karşısına geçen HDP Sözcüsü Osman Baydemir basın toplantısı düzenledi. Gündemine Sabah gazetesinin nöbete ilişkin yalan haberlerini de alan Baydemir, şöyle konuştu:
“Faşizm zulümden beslenir. Siz OHAL ilan edeceksiniz, KHK ile insanların ekmeğine el koyacaksınız, kanla, ölümle yeni iktidar devşireceksiniz, barışın en büyük aktörü Sayın Öcalan’a tecrit uygulayacaksınız; sonra savaşın hesabını HDP’ye çıkaracaksınız? Biz buna itiraz edeceğiz.”
Parkın abluka altında tutulmasına da tepki gösteren Baydemir, “Tecrit insan haklarına saldırıdır. Tecridin ne demek olduğunu bu son 6 gün içinde idrak ettik. Kendimiz yaşadık. Kaç gündür bu alan heronlarla izleniyor. Naklen izleniyor. Kimi medya organları buradan çekilen fotoğraflarla yalan haber servis ediyor. Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in yalan propagandasının son örneğidir çamur medyasının haberleri. Bir kez daha söylüyoruz, hodri meydan, açın bariyerleri, kaldırın savaş aygıtlarını” çağrısında bulundu.
Hükümetin baskıcı politikalarını da hedef alan Baydemir, “Faşizmi Erdoğan ve hükümeti icat etmedi. Faşizme karşı direniş ve mücadeleyi de biz icat etmedik. Her iki kavram da neredeyse insanlık tarihi kadar eski. Bugüne kadar bütün faşist rejimler kaybettiyse, direnenler sayesindedir. Faşizm mücadeleyle aşılır, kadercilikle değil. Onun için durmayacağız, faşizmi gerileteceğiz. Faşizm aynı zamanda bir sömürü aygıtıdır. Bugün Mardin Mazıdağı ilçesindeki köylerde yaşayan köylülere köyü boşaltın tebligatı yapıldı. Gerekçe maden işletmesi kurulacak olması. O topraklar o milletin anasına küfreden vardı ya, ona peşkeş çekilmiş. Toplamda 1000’i aşkın nüfus evsiz kalacak. Hem yer altına hem yer üstüne düşman olan bu rejim dini imanı paradan ibaret olan bir rejimdir. Bu, mevcut iktidarın dinden ve ahlaktan ne kadar uzaklaştığının göstergesidir. Vicdan ve adalet nöbeti bu peşkeş çekmeye karşı da çağrıdır” ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinde görüşüne başvurulan, anayasa yapım sürecinde görüşüne başvurulan DTK’nin bugün suç örgütü olarak tanımlandığını da hatırlatan HDP Sözcüsü, “DTK’nin mevsimlik işçilerin sorunlarını araştırılması kurultayı terör faaliyeti olarak görülüyor. İnsanlar tutuklanıyor. Daha dün müzakere sürecinde muhatap alınan DTK Eş Başkanı bu parka alınmıyor” dedi.
Hükümet yanlısı yayın organlarında çıkan ‘Halk HDP'ye sırtını döndü’ açıklamalarına da yanıt veren Baydemir, şöyle konuştu:
“Yarın vicdan ve adalet nöbetini İstanbul’a devredeceğiz. Haydi hodri meydan, kaldırın bariyerleri. İsteyen gelsin. Hakikatten, halktan korkuyorsunuz. Çünkü sizin burada halka dair hiçbir şeyiniz yok. Buradaki herkes atanmış. Atanmışlar burada, seçilmişler zindanda. Vallahi billahi bu şehrin ve hiçbir şehrimizin zindana dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Mücadelemizi mutlak suretle bu halkın çocuklarına onurlu bir barışı miras bırakıncaya kadar devam edeceğiz.”
Tutuklu milletvekillerine de değinen Baydemir, “Hal böyleyken Meclis Başkanı 5 trilyona makam arabası alıyor. Neden deyince Meclis’in itibarını düşünün diyor. Ey Meclis Başkanı, Meclis’in itibarı kaç para ki o araba Meclis’in itibarını koruyor? Meclis’in itibarının yerlerde sürünmesinin sebebi ne biliyor musun, o 15 Temmuz’da cuntanın yapamadığını sen yaptın. Milletin iradesini cezaevine koyduğun için Meclis’in itibarı yerlerde. Milletin iradesi parayla değil, demokrasiyle, kürsü dokunulmazlığı ile ölçülür” dedi.
Nöbet alanında bulunan cümbüşün de hükümet açısından krize dönüştüğünü ifade eden HDP Sözcüsü, “Çok kızmışlar. Üstler, Ankara çok kızmış. Burada bir tane cümbüş var. O cümbüş muazzam bir krize dönüşmüş. Tamam adaletten korkuyorsunuz, milletten korkuyorsunuz anlıyoruz. Milletin iradesinden korkuyorsunuz. Bu cümbüşten niye korkuyorsunuz? Demirtaş’ın sazından korktuğunuz gibi mi cümbüşten korkuyorsunuz?” dedi.
Hükümetin savaş politikalarının kazanamayacağını söyleyen Baydemir, “Bu coğrafya mutlaka kazanacak. Faşizme kurban edecek tek bir evladımız yok. Mutlaka ve mutlaka tüm öncekiler gibi bu dönemin faşizmi de gerileyecek. Hala mümkünatı var. Çık halktan, Demirtaş’tan özür dile. Gör bak, bu kötü gidişat bir hayra evrilebilir. Yanlışta, kinde ısrar etme. Savaşta ısrar etme, çünkü bunun kazananı olmayacak. Sen de kazanmadın, kazanamayacaksın” dedi.
Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin yarından itibaren İstanbul’da devam edeceğini dile getiren Baydemir, “Bayrak İstanbul’a devredilecek. İstanbul bayrağı alacak. Vicdanın sesini yükseltebileceği oranda yükseltecek. O bayrak Van’a teslim edilecek, Van’dan İzmir’e taşınacak. Bu ülkede herkes hür ve eşitçe yaşayıncaya kadar, bu halkın evlatları özgür oluncaya kadar, KHK ile oluşan hak gaspları telafi edilinceye kadar, Sur’daki yıkım duruncaya kadar bu mücadele devam edecek” dedi.
HDP’li vekillerle dayanışmak amacıyla eylem alanına giden Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyeleri, barış için herkesin eyleme destek vermesi gerektiğini söyledi.
“Bugün vekillerimizin adalet isteğine ortak olmak için buraya geldik” diyen Sultan Koyun, adaletin şu an ekmek ve sudan daha elzem bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Barışın bir ayağının anneler olduğunu söyleyen Koyun, barış ve adalet taleplerini göstermek için eyleme destek verdiklerini söyledi. Adaletin bir gün herkese lazım olacağını dile getiren Koyun, “Vekillerimizi hasırların üzerinde yatmaya mahkum ediyorlar, kimsenin ziyaret etmesine izin vermiyorlar. Bu uygulamalar devletin yüz karasıdır” diyerek, alandaki ablukaya tepki gösterdi.
Koyun, vicdan sahibi olduğunu söyleyen, adalet talebi olan ve ülkede ölüm olmasını istemeyen herkesin nöbete destek vermesi gerektiği söyledi.
Yarın Yoğurtçu Parkı'nda başlayacak Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne sendika ve meslek örgütlerinden destek geldi. KESK, TMMOB ve İTO, Adalet Yürüyüşü’ne katılanları nöbete çağırarak, “Toplumsal barışın yolu adaletten geçer” dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Şubesi Eş Başkanı ve KESK İstanbul Şubeler Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Erdal Güzel, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Maçka Demokrasi Parkı'ndaki ‘Adalet Nöbeti’ne destek verdikleri gibi HDP'nin de ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne destek vereceklerini ifade etti. Güzel, Türkiye'deki OHAL’e, Kanun Hükmünde Kararnamelere (KHK) ve her türlü anti demokratik uygulamalara karşı yapılan barışçıl ve demokratik girişimlerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. HDP'nin başlatmış olduğu nöbeti önemsediklerini dile getiren Güzel, "Başta ihraç edilen emekçiler olmak üzere tüm demokrasi ve emek cephesi bu eylemin yanında yer alıp, alanda olması gerekir" dedi.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ise, sendikalar ve meslek örgütleri olarak Salı günü Yoğurtçu Parkı'nda olacaklarını belirtti. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne katılımların yüksek olması amacıyla çağrı yaptıklarını ifade eden Akçelik, "Biz 16 Nisan'daki referandumda ortaya çıkan 'Hayır Cephesi'ni bu eylemler ile sürdürebileceğimize inanıyoruz. Bu cephe çatısı altında birleşik mücadeleyi önemli buluyoruz" dedi.
"Faşizan uygulamalardan rahatsız olan tüm kesimleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde ortaklaşmaya davet ediyoruz" diyen Akçelik, Adalet Yürüyüşü’ndeki gibi milyonların Adalet ve Vicdan Nöbeti’ne destek vermesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Doktor İncilay Erdoğan de, İstanbul'da bulunan emek ve demokrasi örgütleriyle birlikte Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne Salı günü TTB olarak güçlü bir katılımla destek vereceklerini belirtti. Türkiye'de adalet ve hakikatin her zaman yanında olduklarını ifade eden Erdoğan, başta sağlık emekçileri olarak tüm demokrasi sevdalılarını HDP'nin eylemini desteklemeye ve sahiplenmeye çağırdı. Avusturyalı filozof İvan İllich'in "Sağlık, sağlıkçılara bırakılamayacak kadar önemli bir meseledir" sözlerine atıfta bulunan Erdoğan, "Biz sağlıkçılar da inanıyoruz ki adalet de adliyelerde ve iktidarların belirlediği kanunlarla değil, toplumu eşitliğe, demokrasiye, barışa götürecek yol toplumun inşa edeceği adaletten geçer" dedi.
Nöbete destek vereceklerini belirten Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları da nöbete katılım için halka çağrı yaptı.
Nöbete katılacaklarını belirten MKM sanatçısı Mervan Tan, “Bu tür etkinlikleri daha da çoğaltmamız lazım. Türkiye'deki devrimci ve demokrat kesimler de bu eyleme destek vermelidir. Türkiye gittikçe bir bataklığa sürükleniyor. Birlik olmazsak kurtuluş yok. Onun için sanatçılar, siyasetçiler ve halkımız elinden ne geliyorsa yapmalıdır” dedi.
‘BİRLİK OLALIM, FAŞİZMİ YENELİM’
“Halkımızla birlikte nöbette olacağız” diyen MKM sanatçısı Deniz Esmer, şöyle devam etti:
“Direniş geleneğinden gelen bir halkız. Vicdan ve adaletin çürüdüğü bu sürecin üstesinden halkımızla birlikte geleceğiz. Böylesi eylemler sürekli olmalıdır. Ülkemizde olup bitene seyirci kalamayız. Birlik olalım ve faşizmi yenelim. Mücadeleyi sokakta kazanalım.”
HDP'nin başlattığı sokak eylemlerini büyütülmesi gerektiğini belirten MKM sanatçısı Weysi Ermiş de, “Toplum korku ve baskıyla bastırılıyor. Bunun için yakınmayalım, demokratik tepkimizi her yerde gösterelim. Halkımızla birlikte tepkimizi sokakta sürdüreceğiz” dedi. / Evrensel