Telegraph: Suriyeli Kürtlerin özerklik hayali öldürücü darbe aldı

Suriyeli Kürtlerin Şam'la anlaşması ve Suriye ordusunun Türkiye sınırına yerleşmesi İngiliz basınına 'özerklik hayaline darbe' yorumuyla yansıdı. Telegraph gazetesi, "Anlaşma, Kürtlerin özerkliği koruma hayallerine öldürücü darbeyi indirmiş görünüyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerin kontrolü altındaki kuzeydoğusuna yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı, İngiliz basınında geniş yer bulmayı sürdürüyor. Gazetelerin bugünkü sayılarında, çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bazı bölgelere Suriye ordusunun konuşlandırılmasıyla ilgili varılan anlaşmanın olası etkileri ön plana çıkartılırken, IŞİD militanlarının ailelerinin tutulduğu kamptan kaçan üç İngiliz çocuk olduğu yönündeki iddialara yer veriliyor.

‘ÖZERKLİĞİN SONU GELMİŞ OLABİLİR’

İngiliz gazeteleri, çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu SDG ile Suriye hükümetinin vardığı anlaşmanın Kürtlerin son beş yıldır sürdürdüğü özerkliğinin de sonunu getirmiş olabileceği yorumunu yapıyor. The Daily Telegraph’ta “ABD’nin çekilmesinin ardından Kürtler, Esad’la işbirliği yaptı” başlığıyla yayımlanan haberde, Batı’nın IŞİD’le mücadelede en önemli müttefiklerinden biri olan Kürt grupların, Türkiye’nin operasyonu nedeniyle ABD’nin çekilmesiyle Suriye hükümetiyle masaya oturduğuna dikkat çekiliyor.

Haberde, “Suriye hükümeti ile varılan anlaşmanın Türkiye’nin saldırılarını durdurup durdurmayacağı henüz bilinmiyor. Ancak bu anlaşma, Kürtlerin Suriye’nin kuzeydoğusunda kendilerine ait yarı devletlerinde özerkliği koruma hayallerine öldürücü darbeyi indirmiş gibi görünüyor” ifadeleri kullanılıyor.

ESKİ BÜYÜKELÇİ: OPERASYON ERDOĞAN’A İYİ GELDİ

Gazete ayrıca, İngiltere’nin eski Türkiye Büyükelçisi Peter Westmacott’un konuyla ilgili bir analizine de yer veriyor. “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik saldırısı, içeride PKK şiddetini sona erdirmeyecektir” başlıklı analizde Westmacott, düzenlenen operasyonun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a halk desteğinin azaldığı ve otoriterleşme eleştirilerinin arttığı bir dönemde “iyi geldiğini” öne sürüyor ve şu değerlendirmeleri yapıyor:

“Türkiye’nin YPG’ye (Halk Savunma Birlikleri) yönelik saldırılarının PKK şiddetinin sona ermesine yardımcı olma ihtimali çok düşük. Aksine YPG’nin karşılık vermesiyle, sınırın her iki tarafında da şiddette artış görülebilir. Aynı şekilde bu operasyonun Suriye’nin kuzeyindeki durumun istikrara kavuşmasına yardımcı olması da düşük bir ihtimal. Bu kriz hızlı bitse de bitmese de Kürtler mağdur olmaya devam edecekler. PKK’nın amaçları yıllar içerisinde değişim gösterdi. Türk hükümeti ile varılacak ortak bir anlayışla şiddet eylemlerine son verirse ve Erdoğan’ın ilk yıllarındaki reform dönemine geri dönülürse, bundan herkes kazançlı çıkar.”

‘KÜRTLER İLE ŞAM ARASINDAKİ ANLAŞMAYI RUSYA SAĞLADI’

Times gazetesi, Suriye ordusunun SDG kontrolü altındaki bölgelere konuşlanmasını sağlayan anlaşmayı Dünya sayfasının manşetinden duyuruyor. Haberin altında da “Trump’ın kaotik geri çekilmesi ABD’nin düşmanlarının işine yarıyor” başlıklı bir analize yer veriliyor. Analizde, “Amerikan askerleri, düzenli bir geri çekilme yerine, NATO müttefikleri Türkiye’den kendilerini küçük düşürür bir şekilde kaçarak uzaklaşmak zorunda kaldılar” deniliyor ve şu ifadelere yer veriliyor:

“Geri çekilmenin yarattığı kaos, hem dostlarına hem de düşmanlarına karşı zafiyet sinyalleri veriyor. Rusya, ABD’nin Suriye’ye askerlerini gönderdiği andan bu yana geri çekilmelerini sağlamak için fırsat kolluyordu. Şimdi Türkiye, Moskova’nın ikna yöntemiyle yapmayı başaramadığını askeri güçle yapıyor. IŞİD’e karşı mücadele eden Kürtler, kısa bir zaman içinde NATO’nun ikinci büyük ordusu karşısında ne kadar güçsüz olduklarını anlayacaklar. Rusya, Kürtler ile Şam arasında bir anlaşma yapılmasını sağladı. Tüm bunlar olurken, ABD ortada bile yoktu.”

Gazetenin yorum sayfalarında da bu konuyla ilgili Edward Lucas imzalı bir başka makale yer alıyor. “Her ABD müttefiki artık Kürtler gibi ihanete uğramaktan korkuyor” başlıklı makalede Lucas, savunma konusunda sırtını ABD’ye dayayan ülkelerin artık kendilerini korumak için başka yollar bulmaları gerektiğini savunuyor. Lucas, “Amerika’nın güvenlik garantilerine bel bağlayan ülkelerin hepsinin ortak noktası, savunma konusunu ABD’ye havale etmelerinin hem maliyetli hem de sıkıntılı olduğunu görmeleri. Trump’ın davranışları pervasızca, sözleri de tutarsız olabilir ancak ülkesinin kimseye yaranamayan dünya polisliği rolünden duyduğu memnuniyetsizliği ortaya koyuyor” diyor.

GUARDIAN, IŞİD KAMPLARINA DİKKAT ÇEKİYOR

Guardian gazetesi, IŞİD militanlarının yakınlarının tutulduğu kamplardan kaçanların örgütün yeniden ayağa kalkmasıyla ilgili korkuları tetiklediğine dikkat çekerken, Kürtler ile Suriye hükümeti arasındaki anlaşmada Rusya’nın oynadığı rolün öneminin altı çiziliyor. Gazetenin konuyla ilgili haberinde, “Henüz teyit edilememiş olan iddialara göre, Kürtler ile Suriye rejimi arasında varılan anlaşmanın zamanla Suriye’nin kuzeydoğusunun tamamını kapsayacak şekilde genişletilmesi düşünülüyor” deniliyor.

Gazete haberinde ayrıca, “Söz konusu anlaşma, Suriye’nin kuzeydoğusunda yaşayanların Rojava olarak adlandırdığı bölgede Kürtlerin son beş yıldır sürdürdüğü yarı özerkliğin de acı bir şekilde sona ermiş olabileceği anlamına geliyor” yorumu yapılıyor. Guardian, bir başka haberde de, Suriyeli Kürt siyasetçi Hevrin Halef’in Suriye’nin kuzeyinde yaşanan saldırıda hayatını kaybetmesine yer veriyor. Haberde, sosyal medyada paylaşılan görüntülerde sivil kişilerin infaz edildiğinin görüldüğü ve bu kişilerden birinin de Halef olduğunun iddia edildiği belirtiliyor. (BBC Türkçe)