Sırrı Süreyya Önder’den Başbakan Davutoğlu’na yanıt

HDP Ankara Milletvekili Önder, “‘Gitsin Kandil’de çay içsin’ diyor. Gittik; sizin öneri ve tekliflerinizi götürdük, tartıştık. Kabinede yer alan bakanları o ilçelere sokmadınız, sonra bize ‘ciddiyet’ dersi vereceksiniz. Henüz geri dönüş imkansız değilken gelin bu meselenin çözümü için uğraşalım” dedi.

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sabah saatlerinde HDP grüşmesinin iptaline ilişkin yaptığı konuşmaya yanıt verdi. Önder’in sinemacı olması üzerinden de eleştiriler getiren Davutoğlu’na Önder, “Sanırım Başbakan, film çevirmeyi basit bir iş zannediyor; sanat kendini küçümseyenleri fena halde madara eder” diye yanıt verdi.

“Ziyaretten önce operasyonları durdurmazsa kaçak çay içer gider” diyen Önder’e Davutoğlu, “Türkiye ateş içinde olacak. Beyefendi kaçak çaydan bahsedecek ben de o masada oturacağım öyle mi? Gitsinler Kandil ile kaçak çay içsinler. Gece ürettiği esprilerle bizi istihza edecekler öyle mi? Siyaset nezaket meselesidir. Onlara hadlerini bildiririz” demişti.

Önder yanıt olarak özetle şunları söyledi:

“Sayın Başbakan bize bu konuda akıl verecek en son insandır. ‘Gitsin Kandil’de çay içsin’ diyor. Ee gittik Sayın Davutoğlu, üstelik bu ülkede MGK’da kararlaştırılan bir politikayla biz Kandil’e gittik. Sizin öneri ve tekliflerinizi götürdük. Biz de çözüme hazırız. Beni beğenmiyorsanız grubumuzda 50 tane vekil arkadaşımız var, her meslekten insan var, hangi mesleği beğeniyorsanız o arkadaşımızla muhatap olun. Kandil’de çay içecekmişiz, keşke gelseniz gitsek beraber o çayı içsek.

Bu halkın önüne tank ve toptan başka koyacağınız hiçbir siyasi çözüm yok mudur?

Kabinede yer alan bakanları o ilçelere sokmadınız, sonra bize ‘ciddiyet’ dersi vereceksiniz.

Bu sizin kararınız da değil, siz bunun megafonusunuz Sayın Başbakan.

Biz, ‘Türkleşeceğiz’ demedik, Türkiyelileşeceğiz dedik. Türkiyelileşmek sevdamızdan geri adım atmış değiliz ama sizin savaş politikalarınız ülkeyi bölmeye götürüyor.

Sanırım Başbakan, film çevirmeyi basit bir iş zannediyor; sanat kendini küçümseyenleri fena halde madara eder.

Ben köşeli geliyorsam size sürecin tümünden çekilebilirim hiç gam değil eğer benim yokluğumla barış gelecekse barış geldiği gün ben kendimi bu Meclis’in bahçesinde kendim öldürürüm hiç başka bir şeye gerek yok.

Rusya krizi için sundukları perspektif ‘tezek yakmak’, bizi ‘hain’ ilan ediyorlar.

Benim söylediğim sözün bin kat ağırını Sayın Devlet Bahçeli size söyledi, tin tin tin koşup gittiniz.

Gelin kaçak çaya hallendiyseniz Rize çayı ikram ederiz.

Henüz geri dönüş imkansız değilken gelin bu meselenin çözümü için uğraşalım.”