HDP Ankara Milletvekilli Sırrı Süreyya Önder, AKP'nin dokunulmazlık teklifi üzerinden başvurduğu tasfiye girişimine ilişkin açıklamalarde bulundu.
HDP Milletvekili Önder, AKP'nin tasfiye girişiminden ancak demokrasi güçlerinin güçlü itirazıyla geri adım atabileceğini belirtti. CHP'nin tutumunu eleştiren Önder, ayrıca, "Türkiye'de demokratik siyaset amacı ve beklentisi onarılmaz bir darbe alır" uyarısında bulundu. Hükümetin kendisini ordu ve Saray'a teslim ettiğini ve bu nedenle muhatap alınacak güçte olmadığını kaydeden Önder, tasfiye girişimiyle Kürdistan'daki suçların gizlenmesinin hedeflendiğine vurgu yaptı.
HDP Ankara Milletvekilli Sırrı Süreyya Önder, AKP'nin dokunulmazlık teklifi üzerinden başvurduğu tasfiye girişimine ilişkin ANF'nin sorularını yanıtladı…
'CHP TARİH ÖNÜNDE HESAP VEREMEZ'
Önder, tasfiye girişiminin onaylanmasında CHP'nin rolüne dikkati çekerek, "Belirleyici olan ve tarih önünde hesabı verilemez bir sorumluluk altına girecek olan CHP'nin ve CHP'li vekillerin tutumudur. Çünkü diğer iki parti yapılarının gereğini icra ediyorlar. Dolayısıyla CHP açısından hem böyle bir tarihsel sorumluluk yönü var, hem de oylamanın sonucu ve akıbetini belirleme yönü var. Kısacası; CHP'li vekillerin kendilerine dayatılan bu darbe sürecini ne kadar reddedebileceği ile alakalı bir sonuç çıkacaktır" dedi.
"Bizler açısından, siyasi hayata girdiğimiz günden beri durduğumuz noktada durmak söz konusu" ifadesini Önder, şunları dile getirdi:
'SİVİL DARBE İLE KÜRDİSTAN'DAKİ SUÇLARINI GİZLEMEK İSTİYORLAR'
"Yani dokunulmazlıklar arkasından siyaset yapmayız ama bunun sadece bize yönelmesine, 'Demokles'in kılıcı' gibi kullanılmasına itiraz ediyoruz. Kalıcı bir anayasal düzenleme ile kürsü dokunulmazlığı dışındaki tüm dokunulmazlıkların kaldırılması, bizim kimseler telaffuz etmeden talebimiz ve ilkesel yaklaşımımızdır. Eğer dokunulmazlığın bu şekilde kaldırılması ve HDP'li vekillerin kolluğun önüne atılması gerçekleşirse, Türkiye'de demokratik siyaset amacı ve beklentisi onarılmaz bir darbe almış olacaktır. Esasında 'dokunulmazlıklar' diye dile getirilen süreç yanlış adlandırılıyor. Bu, Meclis'in bir sivil darbe ile devre dışı bırakılması operasyonudur. Bunun amacı da, başlatılan savaş koşullarında hükümetin işlediği uluslararası suçları gizleme ve bu oltaya takılacak diğer partilerle bu sorumluluğu paylaşma hedefidir. Dokunulmazlıklar son tahlilde AKP'nin fazlaca umurunda değildir, diye düşünüyorum. As olan yürütülen savaşı bu fiili durumlarla gölgelemek ve bu suça mümkünse bizim dışımızdaki bütün partileri ortak etme düşüncesidir."
'AKP DİYE BİR PARTİ YOK!'
Önder, 'AKP' diye bir partinin olmadığını vurgulayarak, "Bu parti mülgadır; ilga edilmiştir. İradelerini Saray'a teslim etmişler. Kendi içlerinde çok da tedirgin olarak yürüttükleri ufak tefek karşı çıkışlar, Saray tarafından onların onurunu, haysiyetini kıracak şekilde bastırılmaktadır. Dolayısıyla ben gelinen nokta itibarıyla hükümetin, bir muhatap olma kudretine ve kapasitesine sahip olduğunu düşünmüyorum. Güvenlik konularında kendisini, yetkilerini orduya devretmiş; yatırımlar başta olmak üzere hayatın bütün alanlarında da yetki ve sorumluluklarını Saray'ın inisiyatifine bırakmış durumdadır. Dolayısıyla karşımızda hükümet ya da siyasal parti olduğunu söylemek, bugünkü koşullarda fazlaca iyimser yaklaşım olur" diye konuştu.
'MAYIS SONUNA KADAR TAM KADRO MECLİS'TEYİZ'
Meclis'teki saldırıları işaret ederek, AKP'lilerin Saray'a 'kafa tutamadıkları' için HDP'ye yöneldiğini belirten Önder, "Her yöneldiklerinde de cevaplarını alıp ters yüz oluyorlar. Bu bize dönük ilk yönelim değil; alışkınız. Adına 'kürsü dokunulmazlığı' dedikleri şeyin en çabuk dokunulan, engellenen şey olduğunu yüzlerce kez deneyimledik. Yerellerde önceden kararlaştırılmış etkinliklerin dışındaki tüm vekil katılımlarını Mayıs sonuna kadar erteledik, tam kadro Meclis'te bulunacağız" dedi.
Önder, AKP'lilere tepki göstererek, "Gerçek evrensel, demokratik değerleri ve önerileri duymaya tahammülleri yok. Hele bunun halklar tarafından duyulmasını hiç istemiyorlar. Söylenen bütün sözlerin tarihe bir belge olma vasfını da göz önünde bulundurarak bize saldırgan tutum izliyorlar. Bize saldırmalarının altında yatan en temel sebep, bu. Biz bundan çekinecek ya da geri çekilecek insanlar değiliz. Onlar ne kadar yönelirse biz daha yüksek sesle demokratik siyaseti ve evrensel demokratik değerleri haykırmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ GÜÇLERİNE ÇAĞRI
HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, tasfiye girişimine karşı demokrasi güçlerine görev düştüğünü ifade ederek, şunları kaydetti: "Türkiye'deki demokrasi güçlerinin salt Meclis ile sınırlı olmayıp hayatın bütün alanlarında faşizan tutuma seslerini yükseltmesi gerekiyor. Bu anlamda, ne kadar geniş kamuoyu ve demokratik itiraz yükselirse, ancak o şartlarda geri adım attırılabilir. Bunu da tarihte yüzlerce kez deneyimledik."