ABD Başkanı Obama güvenli bölge ve uçuşa yasak bölgeyle ilgili, “Verimli olmayacağına karar veriyoruz” diyerek böylesi bir alan oluşturmanın saha operasyonu gerektireceğini söyledi ve IŞİD’e karşı Suriyeli, Iraklı ve Kürt güçleri destekleyeceklerini belirtti.
ABD Başkanı Barack Obama, G-20 Antalya Zirvesi’nde basın toplantısı düzenledi. basın toplantısında Suriye’yle ilgili konularda soruları da yanıtladı.
Obama G-20’de büyümenin ivme kazanması için çalışmalar yapıldığını, küresel iklim değişimi için Paris Konferansı öncesi çözüm için anlaştıklarını açıkladı. Paris saldırılarına değindiklerini kaydeden Obama; “Soruşturma ve faillerin bulunması için Fransalı ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Bugün, yeni bir anlaşmayı ilan ediyoruz. Fransa’ya istihbarat ve askeri bilgi paylaşımını daha etkin hale getiriyoruz. Çünkü bu tür saldırıların tekrarlanmaması için her şeyi yapmalıyız. IŞİD kötülüğün yüzüdür ve bizim hedefimiz bu terör örgütünü yok etmektir. Bunu yapmak için askeri, istihbarat güçlerine ve halklarımızın güçlerine sahibiz. Askeri anlamda koalisyonumuz hava saldırılarını arttırmaktadır. Bugüne kadar 8 bin hava saldırısı yapılmıştır. Sahada etkin bir ortağımız olduğu zaman IŞİD’in geri itilebildiğini gördük. Hem Irak hem Suriye’de artık daha az toprağa sahiptir. İnsancıl alanda daha fazla şey yapmaya karar verdik. ABD, Suriye halkına 4,5 milyar Dolar yardım yapmıştır” ifadelerini kullandı.
Sahaya ABD askeri gönderilmesi fikrine ilişkin Obama, “Bunun bir hata olacağı sadece benim görüşüm değil, sivil ve askeri danışmanlarım da aynı görüşü paylaşıyor. Ordumuz Musul, Rakka ya da Ramadi’ye gidemez ve geçici olarak IŞİD’i temizleyemez diye söylemiyorum. Daha önce gördüklerimizin tekrarını görebiliriz diye söylüyorum” dedi.
Sığınmacıların durumuna ilişkin olarak konuşan Obama şöyle devam etti:
“Mülteciler konusunda Türkiye ve Lübnan inanılmaz bir yük kaldırıyorlar. Bu mültecilerin terör saldırılarına maruz kalmış mağdurlar olduğunu unutmamalıyız. Ülkelerimiz bu mültecilere kapılarını açmak ve kendi güvenliğimizi sağlamak zorundadır. Diplomatik alanda biraz ilerleme kaydettik. Bu çok önemli çünkü Suriye’deki savaşın sonunu getirecek tek çözüm budur. Viyana’da bir ortak anlayışa varıldı. Bu hafta sonu yapılacak görüşmelerle, Suriye muhalefeti ve Suriye rejimiyle daha kapsayıcı ve temsilci bir hükümetin kurulması, daha kapsayıcı bir Anayasa’nın yazılması ve seçimlerin yapılması ve bir ateşkesin yapılması üzerine hedeflerini belirledik. Bunlar çok hırslı hedefler, bu ümitlerimiz başarılı olmayabilir. Bütün tarafların temsilcilerinin bir süreç üzerinde anlaşmış olmaları.”
IŞİD’e karşı askeri bir stratejileri olduğunu söyleyen Obama; “IŞİD’e baskı yapmayı hedefliyoruz hava saldırıyla birlikte. Sahaya yardım ediyoruz, eğitim veriyoruz. IŞİD’in finansmanının kesmeye yönelik çalışmalarımız var. Askeri anlamda yaptıklarımızı arttırmaya devam ediyoruz. Diplomatik anlamda da, Suriye ve İran’a Suriye içinde ılımlı bir muhalefetin olduğunu ve geçiş sürecini yönetebileceklerini anlatmaya çalışıyoruz. Bütün danışmanlarım, bana ABD askerinin Musul’a yada Rakka’ya girmesinin yanlış olduğunu söylüyorlar. Askerlerimiz geçici olarak giremeyeceği için değil, bunun daha önce gördüğümüz gibi sorunu çözmeyeceği için. Diyelim ki 50 bin askeri Suriye’ye gönderdik, o zaman Yemen’de bir terör saldırısı olduğu zaman ne yapacağız? Yani, bir stratejinin sürdürülebilmesi gerekiyor. Bizim stratejimiz IŞİD’i hedef almak, kapasitesini kısıtlamak, Suriyeli, Iraklı ve Kürt güçleri desteklemektir, işte takip etmemiz gereken strateji budur. Bu konvansiyonel bir savaş değil. Terörle mücadeleye devam etmeliyiz. IŞİD’in elindeki toprakları geri almak, Suriye’deki iç savaşın bitmesini gerektiriyor” diye kaydetti.
Obama, IŞİD ile mücadelede “güvenli veya uçuşa yasak bölge”nin “Verimli olmayacağına karar veriyoruz” olduğunu belirterek, böylesi bir alan oluşturmanın saha operasyonu gerektireceğini söyledi. Obama, Suriye’de IŞİD’e koalisyon güçleri olarak 8 bin hava saldırısı yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“IŞİD’i yok ediyoruz. IŞİD’in geri çekileceğini gördük. IŞİD bugün Suriye ve Irakta daha az toprağa sahiptir. Bu kazanımların devam etmesi gerekirse daha fazla devletin katılımı gerekir. IŞİD’i Irak ve Suriye’de yenmek yeterli değildir. Türkiye, Lübnan, Ürdün devletleri şu anda inanılmaz büyük bir yük kaldırıyor. Bu ülkeleri mülteciler karşısında tek başına bırakamayız. Bütün ülkelerin güvenliğine önem veriyoruz. Suriyeliler de dahil olmak üzere daha fazla mülteci almaya devam ettikçe terör sorunlarının yanında mağdurlarda artıyor. Mültecilere kapılarımızı açmak zorundayız. Ama güvenliği de sağlamak zorundayız. ”
“Potansiyel IŞİD tehditleriyle ilgili endişeler 1 yılı aşkın olarak var. Paris’teki saldırılarla ilgili spesifik bir bilgi gelmemişti bize. Bizim yapabileceğimiz yada Fransız yetkililere iletebileceğimiz bir şey gelmedi.”
“IŞİD kesinlikle Müslümanlığı, İslam’ı temsil etmiyor. Terör saldırılarının mağdurlarının birçoğu Müslümandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da bunu söyledi. Şiddete inanmıyoruz diyen ama bu kadar radikal ideolojilere karşı çıkmayanlar da oldu. Bence bu tür fikirlere karşı konulması gerekiyor.”
“Mülteciler konusunda da tartışmalar var. Hem Avrupa’da hem ABD’de tartışılan bir konu. Ama mülteciler, bu terörün mağduru insanlar. Aslında en büyük yükü taşıyan ülke Türkiye. Onlarda bu mültecilere sınırlarını açık tutmaya devam ediyorlar. Bu gerçekten onların insanlığa olan göstergesidir. Bizimde üzerimize düşen görevi yapmamız gerekiyor”