Muhalefet partileri, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş’ çalışmasında son aşamaya geldi. Altı parti yasama, yürütme ve yargıda cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması konusunda anlaştı.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA, Demokrat Parti, Gelecek Partisi’nin ortaklaşa yürüttüğü güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş çalışmasında sona gelindi. Bugün “kamu yönetimi ve siyasi etik” başlıklarının ele alınacağı son toplantının yapılmasının ardından ortak metnin hazırlanması bekleniyor. Altı partiden temsilcinin üzerinde çalıştığı güçlendirilmiş parlamenter sistem öngörüleri bir rapor halinde parti genel başkanlarına sunulacak. Bu sunumdan sonra parti liderlerinin kamuoyuna bir açıklama yapması bekleniyor.
DW Türkçe’den Hilal Köylü’nün haberine göre, çalışmaları yürüten altı parti yasama, yürütme ve yargı alanlarında cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması konusunda anlaşma sağladı. Bu yetkilerin başında cumhurbaşkanının olağanüstü hal (OHAL) kararnamesi çıkarma yetkisi geliyor. Cumhurbaşkanına sadece “temsili görev ve yetkiler tanınması”nı isteyen muhalefet, cumhurbaşkanının tek başına imza atabileceği işlemlerin de tek tek belirlenmesi yönünde tavır almış durumda. Muhalefetin planladığı cumhurbaşkanı profili ve yetkileri şöyle:
* Cumhurbaşkanının Türkiye’de daha önce uygulanan parlamenter sistemde olduğu gibi bakanları veto yetkisi olmayacak. Cumhurbaşkanı yasaları yeniden görüşülmek üzere meclise gönderebilecek ancak yasaları veto yetkisine sahip olmayacak. Cumhurbaşkanı 7 yıl süreyle, tek dönem için seçilecek. Görevini tamamladıktan sonra siyaset yapamayacak.
* Cumhurbaşkanı hükümet kurma görevini parlamentoda en çok sandalyeye sahip siyasi parti liderine verecek. Eğer, hiçbir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa sahip değilse cumhurbaşkanı “seçim hükümeti” kuramayacak. Cumhurbaşkanının “seçim hükümeti” kurup, ülkeyi erken seçime götürme yetkisi de olmayacak. Neden böylesi bir anlaşmaya vardıklarını anlatırken 7 Haziran 2015 seçimlerine gönderme yapan muhalefet partisi temsilcileri, 7 Haziran 2015’te AK Parti’nin tek başına hükümet kurma çoğunluğunu kaybettiği halde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye hükümet kurma görevi vermek yerine seçim hükümeti kurulmasının önünü açarak ülkeyi 1 Kasım 2015’te yeniden seçime götürdüğünü hatırlatıyor.
* Güçlendirilmiş parlamenter sistemde cumhurbaşkanının yetkileri sınırlandırılırken, başbakanın yetkileri artırılacak. Başbakan meclis üyeleri arasından ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından bakanları atayabilecek.
Türkiye’de yargı bağımsızlığının sağlanması için Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) ayrılmasını öngören muhalefet partileri, özellikle Hakimler Kurulu’nda adalet bakanı ile müsteşarının olmaması gerektiğini savunuyor. Muhalefetin anlaşmasına göre Hakimler Kurulu ile Savcılar Kurulu’na üye atanmasında yürütmenin yetkisi olmayacak. Kurulların üyelerinin belirlenmesinde TBMM, yargı organları ve barolar etkili olacak. Duruşma salonlarında savunma ve iddia makamı eşit düzeyde olacak. Savcıların üst basamakta oturacağı kuralına son verilecek.
Altı muhalefet partisi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin iddia ettiğinin aksine cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin meclisi tamamen güçsüzleştirdiği konusunda hemfikir. Bu yüzden cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinde kaldırılan meclisin hükümeti denetim yollarının başında gelen gensoru uygulaması yeniden getirilecek.
Gensoru uygulamasında “yapıcı güvensizlik oyu”nun sağlanması esas alınacak. Yeni hükümet kurulması güvence altına alınmadan gensoruyla hükümet düşürülemeyecek. Hükümet için güvensizlik oyu verenler, yeni hükümetin kurulacak olmasının da garantisini sunmak durumunda olacaklar.
Yeni sistemde yüzde 3’lük seçim barajı isteyen muhalefet partileri, yüzde 1 oy alan her partinin Hazine yardımından yararlanmasını da öngörüyor.
Altı muhalefet partisi, Türkiye’de üç buçuk yıldır yürürlükte olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dönük eleştirilerini seçim kampanyalarında “Tek adam rejimini bitiriyoruz” mesajıyla halkla paylaşacak.
Muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sistemi halka anlatırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut durumdaki “olağanüstü yetkileri”ne işaret etmesi bekleniyor.