Gelişen piyasaları izleyen stratejistlere göre Merkez Bankası (MB), TL'deki değer kaybına müdahale etmekti geç kaldı. Uzmanlar politikanın piyasaların önüne geçmemesi durumunda kurun 4.8, hatta 5.0 seviyesine gitmesinin ihtimal dışı olmadığını ifade ediyor.
TL’nin döviz piyasalarındaki hızlı değer kaybını izleyen bazı gelişen piyasa stratejistlerine göre kur, Merkez Bankası’nın müdahale etmesi gereken noktayı geçmiş durumda. Uzmanlara göre TL’nin düşüş için artık bir zemin kalmadı.
Bloomberght’nin haberine göre Rabobank EM stratejisti Piotr Matys, Türkiye’de politika yapıcıların gelişmelere hala müdahalede bulunmamış olmasının “şaşırtıcı” olduğunu niteleyerek, “Geçtiğimiz birkaç haftada enflasyonun kalıcı şekilde uzun süre yüksek seyretmesi riskine karşı MB’nin (Merkez Bankası) liraya istikrar kazandırmak için faiz artırması gerektiğini sürekli söylüyordum” dedi.
Matys, TL’deki düşüşün şirketlerin önemli miktarda döviz borcu olması nedeniyle finansal istikrar için risk oluşturduğunu ifade etti.
‘DAHA SERT BİR HAMLE İHTİYACI ORTAYA ÇIKTI’
TD Securities’den Cristian Maggio, yetkililerin herhangi bir adım atmaması nedeniyle kurun çökmemesi için daha sert bir hamle ihtiyacı ortaya çıkardığını belirtiyor. Maggio, “(Kur) Halihazırda ağrı eşiğinin altına düşmüş durumda. Şimdi tüm olay MB’nin gelecek toplantıda adım atmasına izin vermek ya da olağanüstü toplantı çağrısında bulunmakla ilgili” dedi.
Maggio, TL’deki düşüşün çok fazla olduğunu ve TL her gün darbe alırken MB’nin oturup izleyemeyeceğini ifade etti.
75 – 100 baz puanlık faiz artırımından daha aşağısının mevcut ortamda faydalı olmayacağını savunan Maggio, uzun vadede en az 300 – 400 baz puanın gerekli olduğunı söylüyor.
KUR BU AY İÇİNDE YÜZDE 12 YÜKSELDİ
TL, dolar karşısında pazartesi günkü işlemlerde 4.5946 seviyesine kadar gerileyerek tüm zamanların en düşük işlem noktasını gördü. Kurun bu ayki yükselişi yüzde 12 oldu; bu, Arjantin Pesosu hariç olmak üzere gelişen piyasa paraları arasındaki en kötü performans.
Uzmanlara göre ABD’de yükselen tahvil faizlerinin doları desteklediği bir dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz artırımına yönelik mesafeli duruşu TL üzerindeki baskıyı artırıyor. Erdoğan, Londra’da geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği mülakatta 24 Haziran seçiminin ardından para politikası kararlarında daha büyük bir rol oynayacağını belirtmişti.
‘MÜDAHALE İÇİN ENFLASYONDA DAHA ÖNEMLİ BİR YÜKSELİŞ GEREKECEK’
UBS gelişen piyasalar strateji birimi yöneticisi Bhanu Baweja, “Merkez Bankası belli bir (kurda) seviye düşünmüyor. Müdahale etmeleri için enflasyonda önemli bir yükseliş, ya da daha büyük bir ihtimalle dolarizasyonda önemli bir artış görmeleri gerekecek” dedi.
Sorulması gereken sorunun “MB’nin para politikasının tepkisel mi kalacak yoksa piyasaların önüne mi geçecek” olduğunu söyleyen Baweja, “Bence tepkisel kalacak” ifadesini kullandı.
Baweja politikanın piyasaların önüne geçmemesi durumunda kurun 4.8, hatta 5.0 seviyesine gitmesinin ihtimal dışı olmadığını ifade etti.
‘FARKLI DÜŞÜNEN BİRİ OLDUĞUNU SANMIYORUM’
Londra’da BlueBay Asset Management stratejisti Timothy Ash, MB’nin halihazırda faiz artırımlarına gitmiş olması gerektiğini savunarak, “Farklı düşünen biri olduğunu sanmıyorum” dedi.
Mevcut aşamada TCMB’yi “okumanın” zor olduğunu vurgulayan Ash, “Merkez Bankası neden hareket etmekte yavaş kalıyor? Kur, geçtiğimiz birkaç yılda çok yükseldi, buna karşın bankalarda ya da şirketlerde gerçek stres belirtisi yok; zayıf lirayla yaşamayı öğrendiler” dedi.
Ash, lira için tek olumlu tarafın çok ucuz olması olduğunu ve yüzde 17 faizle kısa pozisyon almanın pahalı olduğunu ifade etti.