Ankara 14. İdare Mahkemesi, Ankara Üniversitesi'nde çıkan olaylar nedeniyle rektörlüğün talimatıyla başlatılan disiplin soruşturması sonucunda Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi F.A.K’nin 'yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl süreyle uzaklaştırılmasına' ilişkin kararın yürütmesinin durdurulmasına hükmetti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 1 Haziran 2017 tarihinde dışarıdan geldiği iddia edilen ve ellerinde satır ve palalar olan kabalık bir grup, kampüsteki solcu öğrencilere saldırdı. Çevik kuvvet polisinin kampüse girmesiyle olay sona ererken, çok sayıda öğrenci yaralandı.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, 2 Haziran 2017’de bu olaylara ilişkin Rektör Vekili imzasıyla disiplin soruşturması başlattı. Disiplin Kurulu, 27 Kasım 2017’de Hukuk Fakültesi Öğrencisi F.A.K’nin olayların içinde yer aldığı gerekçesiyle Öğrenci Disiplin Yönetmeliği uyarınca “yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl süreyle uzaklaştırılmasına” karar verdi. Öğrencinin avukatı Nilay Nayman, karara karşı idare mahkemesinde dava açtı.
‘USULSÜZ YETKİ KULLANIMI VAR’
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Ankara 14. İdare Mahkemesi, öğrencinin okuldan uzaklaştırılması yönündeki dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Gerekçede, üniversite rektörlerine müşterek alan veya mekânlarda toplu öğrenci eylemleriyle ilgili olarak soruşturma açmaya yetki veren Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin 12. maddesindeki ilgili hükmün Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından iptal edildiğine işaret edilerek, bu nedenle Ankara Üniversitesi Disiplin Kurulu’nun öğrenci F.A.K’nin uzaklaştırılması yönündeki işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı hale geldiğini kaydetti.
Kararda, “Rektör Vekili tarafından verilen soruşturma talimatına göre yürütülen soruşturmada, davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Öte yandan; mezuniyet aşamasında bulunan davacının, bir yarıyıl süreyle okuldan uzaklaştırma cezası ile cezalandırılması, uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğacağı da açıktır” denildi.