Kuzeni sayesinde hayata tekrardan bağlandı.
ANTALYA’da siroz hastası 32 yaşındaki Samiye Ateş, görme engelli kuzeni 30 yaşındaki Mehmet Yasin Sökmen tarafından bağışlanan karaciğer dokusuyla yaşama tutundu.
Adana’da rahatsızlanan Samiye Ateş’e, 2 yıl önce gittiği hastanede siroz teşhisi konuldu. Daha sonra tedavi için 1.5 yıl önce Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne gelen Ateş’e karaciğerinin iflas ettiği, nakil olması gerektiği söylendi. Bu gelişme üzerine İskenderun’da oturan kuzeni görme engelli Mehmet Yasin Sökmen’e telefonda durumunu anlattığını belirten Ateş şunları anlattı:
“Kuzenim yüzde 90 görme engelli olmasına karşın bir an tereddüt etmeden “Allah’ı arkama aldım geliyorum” dedi. Çok kısa zamanda yanımda oldu. Test ve araştırmalar yapıldı. Kuzenim çocuğumu annesiz bırakmak istemiyordu. Bana yeniden hayat vermek istiyordu. O kadar istekli ve gelmişti ki, bıraksalardı tek başına ameliyat olup çıkacaktı. Her ikimiz de ameliyat ve sonrasında sorun yaşamadık.”
‘DOKTORLARIM İMKANSIZI BAŞARDI’
Şimdi yürümeye başladığını, normal gıdaya geçtiğini aktaran Samiye Ateş şöyle devam etti:
“En önemlisi rahat nefes alıp verebiliyorum. Her sağlıklı insan gibi hayatımı sürdürmeye başladım. Doktorlarıma ve sağlığıma kavuşmamda katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Çünkü kılcal damar tedavisi cidden olması pek mümkün olmayan bir tedaviydi. Doktorlarım imkansızı başardılar. Hepsine çok teşekkür ederim” dedi.
‘KENDİMİ İNSANLARA ADAMIŞ OLARAK BÜYÜDÜM’
Bağışçı Mehmet Yasin Sökmen ise kendini insanlara adamış olarak büyüdüğünü belirterek, “Ailemiz bize böyle terbiye verdi. Kimsenin acı çekmesine ve üzülmesine taraftar olamazdım. Teyzemin kızı Samiye hanım bir telefon görüşmemizde durumunun aciliyetinden bahsetti. Ben de “Üzerimize düşeni yapmaya hazırım” diyerek yola çıktım. Nakil gerçekleşti. Karaciğerimin bir parçasını verdim” diye konuştu.
‘ÇOK BÜYÜK KARACİĞERİ VARDI’
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı ise bu karaciğer naklinin önemli iki yönü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
Hem sosyal, hem de tıbbi yönü var. Düşünün ki yüzde 90 görme engelli bağışçı, kuzenine organını veriyor. Bu insanımızın ne kadar özverili olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan da tıbbi yönü var. Hastamızda kalbe kan götüren damarın tıkalı olabileceğini düşündük. Bunun için de özel bir işlem yaptık. Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak bir kadavradan aort dediğimiz ana atardamarı bu işlem için rezerve ettik, sakladık. Hastanın çok büyük karaciğeri vardı. Bu, hastanın hastalığından kaynaklanan bir durumdu. Bunu çıkararak kendi damarını da koruyarak canlı vericili karaciğer nakli yaptık. Prof. Dr. Ömer Özkan’a da teşekkür ediyoruz, bu ameliyatta da “hepatik arter” dediğimiz damarı dikmede bize oldukça önemli faydaları oldu. Sonuç itibarı ile hastamız şu anda sağlıklı, vericimizde de herhangi bir problem yok.”
FOTOĞRAFLI