Kılıçdaroğlu: Ya laik devlete inan, ya da o koltuğu terket

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, laiklik sözleri üzerinden eleştirdiği Meclis Başkanı Kahraman’a “Ya bu devlete, hukukun üstünlüğüne, laik, sosyal, hukuk devletine inan, ya da o koltuğu terket” diye seslendi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın “laiklik anayasada olmamalı”sözlerine  “Ya bu devlete, hukukun üstünlüğüne, laik, sosyal, hukuk devletine inan, ya da o koltuğu terket” diye seslendi.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Laiklik

“Laiklik din ve vicdan özgürlüğü demektir. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesidir demektir. Devlet etnik kimlik ve inanç konusunda kör olmalıdır.

“Devlet sen şu inançtansın, sen değilsin sana hizmet vermeyeceğim diyemez. hangi inançtan olursa olsun devlet eşit davranmak zorundadır. Laiklik toplumsal barışımızın en temel güvencesidir.

“Ben sayın Meclis Başkanı’na sormak isterim. Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor. Hala mı ders almadın? Siyaset kurumu benim inancıma vatandaşımın inancına müdahale edemez. Laiklik o müdahaleye imkan vermeyen bir düzenlemedir. Laiklik eşitliğin de güvencesidir. Laiklik insan olmak, insana saygı duymaktır.

“Meclis Başkanı’na söylemek isterim, ya bu devlete, Cumhuriyet’e, hukukun üstünlüğüne, kadın erkek eşitliğine, yargının bağımsızlığına, medyanın özgürlüğüne, laik, sosyal, hukuk devletine inan, ya da o koltuğu terket.

Başkanlık

“CHP parlamentoda olduğu sürece başkanlık sistemi Türkiye’ye asla gelemeyecek.”

Kilis

“Kilis doğrudan hedef alınıyor, bunların sesi çıkıyor mu? Neden sesleri çıkmıyor? Çünkü karşıda IŞİD var.

“Ortadoğu’nun oyuncağı haline geldik. Top düştü roket düştü diyorlar, roket atıldı demiyorlar. Sanki tesadüfen olmuş gibi. Doğrudan hedef alındığını söylemiyorlar. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, olayların bilinçli olup olmadığı tespit edilemedi diyor.”

“Sınır tamamen açık, gidip gelen belli değil. IŞİD’lileri Türkiye’de tedavi ediyorlar. Buna tanık olan milletvekillerimiz var. Kilisli hastaneye gidemiyor, Suriyelilere hizmet veriliyor. Bu tablo Kilislilerin kaldırabileceği bir tablo değil. Kilis’te aile kurumu derinden sarsılıyor.

“Suriyeliler iş açıyor, vergi kayıtları yok, vergi ödemiyorlar. Kilisli nasıl rekabet edecek? Tek yapabileceği şey şikayet etmek. Ev kiraları 2-3’e katlanmış durumda. Kilis neden bu hale geldi?”

Ensar Vakfı

“Ensar’ın KAİMDER’in ne kabahati var diyorlar. Kaçak yurtlara öğrencileri yerleştirdiler. O çocukların hakkını şerefini namusunu koruyamadılar. Böyle bir vakfın vergi muafiyeti olamaz” ifadelerini kullandı.

“Fakir çocukların barınmalarını sağlamak MEB’in görevidir. Sayın Milli Eğitim Bakanı bu çocuklar için kaç tane yurt yaptın. Bir tane bile yapmadın. Niçin yapmadın? Bu karanlık ellere bu fakir ailelerin çocukları emanet edilsin diye… Sende vicdan var mı?”

Ergenekon davası

“Kılıçdaroğlu, Ergenekon ile ilgili olarak söylemediğimiz söz kalmadı. Masum insanları suçluyorsunuz dedik, darbecileri savunmakla suçladılar. Ergenekon davası sürecinde 100 binden fazla telefon izlemeye alındı, 60 bin telefon dinlendi. 3 bin kişi hakkında tahkikat yapıldı. 7 kişi hayatını kaybetti. Tüm bunlar olurken iktidar partisi zil yakıp oynadı, Türkiye bağırsaklarını temizliyor dendi. Bunlarda vicdan yok.

“Erdoğan ben bu davaların savcısıyım dedi. Şimdi niye konuşmuyorsun? Sen ne istediğiniz de vermedin demedin mi? Sen bizim bilmediğimiz neleri verdin, sayın diktatör bozuntusu? ‘Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı’ diyor.  Bu ülkenin masum insanları yıllarca hapiste kaldı.

“Bunların dini, imanı, vicdanı yok. Masum bir insanı yıllarca hapiste tutacaksınız, özür dileyeceğinize bizi aldattılar diyeceksiniz. Bunların yatacak yeri yok.”