CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi dört büyük kopuş beklediğini belirterek, "Önümüzde bir parti devleti var ve ülkede hukuk, demokrasi yok'' dedi ve önümüzdeki aylarda yaşanması muhtemele gelişmeleri sıraladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, referandumun ardından başlattığı siyasi parti ziyaretlerine devam edeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, yapacağı görüşmeler arasında Meral Akşener’in de bulunacağını açıkladı.
Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’dan sonra Demokrat Parti, Vatan Partisi ve Saadet Partisi’yle görüştü.
Sözcü gazetesi’ne yönelik operasyonun yaşandığı 19 Mayıs günü gazetenin İstanbul’daki merkezini ziyaret eden Kılıçdaroğlu dün de Ankara büroya gitti. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın da katıldığı ziyarette Kılıçdaroğlu, gazeteye yapılan operasyonu yine kınadı.
Sözcü gazetesinden Başak Kaya’ya konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
‘YAŞANACAK KOPUŞLAR’
– Bunların birincisi; Meclis ile devleti yönetenler arasındaki kopuş. Yasama organı yürütme organını denetleyemeyecek ve bildiğini okuyacak. Dolayısıyla parlamentoda verilecek mücadele iktidarı çok fazla etkilemeyecek. Bu bizim Cumhuriyet tarihinin en büyük kopuşlarından biridir.
-İkincisi artık cumhurbaşkanı, 80 milyonun cumhurbaşkanı değil sadece partisine oy verenlerin cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanlığı makamı ile ona oy vermeyenler arasında büyük bir kopuş yaşanacak.
-Üçüncüsü adaleti dağıtanlar ile arayanlar arasındaki kopuş. Adalet ancak bir kişinin beklediği ölçüde kararlar verecek.
-Dördüncüsü ise demokrasi ve hukuk kalmadığı için Türkiye’nin uygar dünyadan kopuşu. Bu kopuşun bir kısmı da gerçekleşti.
Bizim daha önce yaptığımızı ve demokratik parlamenter sistemi güçlendiren bir taslak anayasa çalışmamız var. Siyasi parti liderleri ile görüşürken bunu dile getiriyoruz. Demokrasi paydasını, en az yüzde 50’lilik hayır blokunu biraz daha genişletebilirsek iyi bir sonuç elde edebiliriz.
‘OSMANLININ SON DÖNEMİ GİBİ’
Gönlüm, Sözcü’deki arkadaşlarımı, böyle sıkıntılı bir günde ziyaret etmek istemezdi. Ama maalesef Türkiye’nin gidişatı Osmanlı’nın son dönemine benziyor. Bir kişinin hırsına, öfkesine, tutkularına bir ülke, Türkiye bağlanmış durumda. Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Nereye gideceği belli değil. Çok zor bir sürecin maalesef içindeyiz. / Duvar