Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısı konuşmasında ‘IŞİD militanları, illerde gösteri yapıyorlardı, hükümet neredeydi' diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu konuşmasında, " Dünyanın 4 bir tarafından militanlar Türkiye üzerinden Suriye ve Irak'a geçtiler. 12 Ağustos 2012 IŞİD komutanı söylüyor,' bize savaşın başında katılan savaşçıların çoğunun yanı sıra teçhizatımız ve tedarikimiz Türkiye üzerinden geldi' Bunlar gelirken bu ülkenin hükümeti kimdi? Bu ülkenin istihbaratı yok muydu ? IŞİD militanları, örgütleri, televizyonlara çıkıyorlardı, illerde gösteri yapıyorlardı, sözde toplu namazlar kılıyorlardı, internet siteleri vardı. Yayın organları vardı, hükümet neredeydi ?" ifadelerine yer verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada , "Anayasa'da söylüyor zaten sorumlu hükümettir diyor. Sorumlu Türkiye'yi yöneten siyasilerdir diyor" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:" Büyük umutlarla başladığımız, başlamayı düşündüğümüz yeni yılda acı olaylarla karşılaştık. Her yıl sonu bir milattır. İnsanlar geçmiş yılın bir hesabını yaparlar. Yeni bir yıla umutla girmek isterler. İnsanın doğasında umut vardır. Eğer umutsuz bir toplum yaratırsak bir devleti yaşatamayız. En büyük acılara göğüs gerecek miyiz? Gereceğiz. En büyük acıları yaşamamıza rağmen hayata umutla bakacak mıyız ? 2016'da çok büyük acılar yaşadık. Yüzlerce askerimiz, polisimiz, vatandaşımız, korucumuz şehit oldu. Kimisi kör kurşunla, kimisi bombayla. Bütün bu acıları yaşarken hep şu soruyu dönüp kendimize sormak zorundayız? Bu memleket bu hale nasıl geldi? Eğer bu soruyu kendimize sormuyorsak, çok afedersiniz ama biz insan değiliz? Bu soruyu kendimize soracağız, bu güzel memleket komşumuzu sorgulamadığımız tam tersine komşu komşunu külüne muhtaçtır dediğimiz bir geleneği nasıl yok ettik. Kimler yok etti? En büyük endişem 2017'nin 2016'yı aratmasıdır. Böyle bir tabloyu içime sindiremiyorum. Böyle bir tabloyu Türkiye kaldıramaz daha uzun süre . Bu memleketi kimler getirdi bu hale kimler yönetiyor Türkiye'yi, kimler sorumlu bu işten? Bakkal mı sorumlu bu işten? Hiç ortada sorumlusu yok. Her türlü acının yaşandığı bir Türkiye'de hiç bir sorumlunun olmadığı Türkiye'de yaşıyoruz. Ahlak dediğimiz bir kavram var. Anayasayı okudum. Anayasa'da söylüyor zaten sorumlu hükümettir diyor. Sorumlu Türkiye'yi yöneten siyasilerdir diyor.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın, 'Buna benzer terör eylemleri olacaktır' açıklamasına ilişkin, "Türkiye'yi umutsuzluğa sürüklemek için bundan daha farklı bir cümle kullanamazsınız" dedi. Kılıçdaroğlu, "
Ülkeyi yöneten Sayın Başbakan diyor ki; Buna benzer terör eylemleri olacaktır' diyor. Önleyeceğiz demiyor, olacaktır diyor. Türkiye'yi umutsuzluğa sürüklemek için bundan daha farklı bir cümle kullanamazsınız. Herkeste kaygı var. Bir öldürülme korkusu Türkiye'nin üstüne sinmiş vaziyette. Ama size şunu söyleyim, iyi ki bu memlekette Cumhuriyet Halk Partisi var. Türkiye'nin sorunları gündeme geldiği zaman çözüm üreten tek parti olarak CHP orada. Siyasette düzeyi yükselten, doğruya doğru , eğriye eğri diyen, acaba iktidarın yaptığı doğruları hepsi yanlıştır demeyen doğrunun hakkını teslim eden CHP var. İnsan sevgisi üzerine inşa edilen bir siyaset anlayışını Türkiye'de yaymak istiyoruz. Bize oy vermeyen vatandaş mağdur olduğu zaman onun yanında olan partinin de CHP olduğunu kimse unutmasın. Hayatımda hiç CHP'ye oy vermedim diyen binlerce, milyonlarca kişi var. O vatandaşlara seslenmek istiyorum, elinizi vicdanınıza koyun. Kavgadan bıkmadınız mı? Göz yaşından bıkmadınız mı? Annelerin feryadından bıkmadınız mı? Korkmadınız mı, yılmadınız mı? Üzülmediniz mi? Gencecik çocukları babalar toprağa verirken üzülmediniz mi? Memleketi bu hale kim getirdi diye sormayacak mısınız? Biz nelerle uğraşıyoruz, onlar nelerle uğraşıyor" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Terörle mücadelenin tumturaklı laflarla olmayacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Terörü mü bitirmek istiyorsunuz? Bizden ne istiyorsanız kapımız açık, her türlü desteği verelim. Yeter ki bitirin terörü, şu gerçeği artık 80 milyonun kabul etmesi lazım. Türkiye yönetilmiyor. Eğer devlette liyakat sistemini bozarsanız, bozduğunuz andan itibaren devleti çökertirsiniz. Şu anda çöken bir devlet gerçeğiyle karşı karşıyayız. Teröre teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Mücadeleyi nasıl yapacağını bilmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Terörle mücadele tumturaklı laflarla olmaz. Terörle mücadele akılla basiretle, bilgiyle, kültürle olur. Terörün yeşermeyeceği alanları yaratacaksınız. Birilerinin sırtını sıvazlarsanız terörü yeşertirsiniz. Biz bunları söylediğimiz zaman vay işte bak yine CHP ne söylüyor, CHP yaptığın hataları sana hatırlatıyor ki, bir musibet bin nasihatten evladır, bir daha aynı musibeti yapma diye sana hatırlatıyor."
Kılıçdaroğlu konuşmasında IŞİD (DAEŞ) komutanının açıklamalarına yer verdi. Kılıçdaroğlu , "Dünyanın 4 bir tarafından militanlar Türkiye üzerinden Suriye ve Irak'a geçtiler. 12 Ağustos 2012 IŞİD komutanı söylüyor; bize savaşın başında katılan savaşçıların çoğunun yanı sıra teçhizatımız ve tedarikimiz Türkiye üzerinden geldi. Bunlar gelirken bu ülkenin hükümeti kimdi? Bu ülkenin istihbaratı yok muydu ? IŞİD militanları, örgütleri, televizyonlara çıkıyorlardı, illerde gösteri yapıyorlardı, sözde toplu namazlar kılıyorlardı, internet siteleri vardı. Yayın organları vardı, hükümet neredeydi ? Musul Konsolosluğumuz basıldı. 49 vatandaşımız günlerce rehin tutuldu. Çıkıp dediler mi bunu IŞİD yaptı. Diyemediler. Bir terör örgütüyle ideolojik akrabalık kurarsanız bunlar başınıza gelir. Elli sefer söylemedik mi? Başka devletlerin iç işine karışmayın kardeşim. Size ne? Tırlarla silah gönderdiler, ne işin var senin silah göndermeyle. Şimdi o silahların tamamı Türkiye'ye döndü. El Nusra ile akrabalık, diyalog kurudular. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Muhtarlar Toplantısında söyledi, Putin söyledi El Nusra'yı çekin, biz de arkadaşlarımıza söyledik, El Nusra Halep'ten çekilsin diye. Ne demektir bu biliyor musunuz ? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni bir terör örgütüyle muhatap kılmak demektir. Bütün dünyaya Cumhurbaşkanı ağzıyla itiraf etmek demektir "dedi.
CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:
“Vatandaşın derdi ayrı bunların derdi ayrı. ‘İlla bir kişiyi Türkiye Cumhuriyetine başkan yapacağız’. Anayasa değişikliği geldi gündeme.
Anayasa Komisyonu’nda komisyon üyeleri ve komisyon üyesi olmayıp komisyonda görüşünü bildiren bütün CHP’li milletvekillerine yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Üzerine düşen bütün görevleri yaptılar. Tarihe not düştüler.
Demokratik parlamenter sistemi kaldırıp bir otoriter sistem başkanlık sistemi getirmek istiyorlar.
Esad’a kızan adamlar, Esad’ı Eset diye tanımlayan adamlar 'koltuğundan edeceğiz' diyen adamlar gidip Esad’ın anayasasını getirip Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası olarak Meclis’ten geçirmek istiyorlar. Meclis’in yetkilerini elinden almak istiyorlar.
140 yıllık parlamento geleneğimizi yer ile yeksan etmek istiyorlar.
Bu anayasa değişikliğinin demokrasi açısından büyük bir ayıbı var.
O ayıp da şu; bazı milletvekilleri Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri anayasa değişiklik metnini görmeden imzalar attılar.
Anayasa değişiklik metnini görmeden o metni imzalayan insanlar milletin vekili olamazlar. Onlar sarayın vekilleridir. Bu kadar büyük bir ayıbı bu parlamento kaldıramaz. Türkiye’de rejimi değiştiriyorsun, ne olduğunu bilmiyorsun, kalkıyorsun altına imza atıyorsun, facebook sayfasında da bunu yayınlıyorsun. Sen milletvekili olamazsın. Sen adam da olamazsın. Siyasetçi de olamazsın. Ahlaklı birisi de olamazsın.
TBMM’nin yetkileri devrediliyor, kime, bir kişiye devrediliyor. Çıkıyor havuz akademisyenleri televizyona, Meclis’in yetkisi arttı diyorlar. Onlar da başka bir yerden besleniyorlar. Onlar da kalemlerini sattılar, ahlaklarını sattılar.
Eğer TBMM’nin yetkilerini bir kişiye devrediyorsan TBMM’ye ihanet ediyorsun demektir. Manevi değerlerine ihanet ediyorsun demektir.
Bir kişiye Mustafa Kemal Atatürk’e verilmeyen bir yetkiyi bir kişiye TBMM’yi fesih yetkisi veriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Neye göre sen fesh edeceksin? Ve bunun altına imza atıyorlar ve bunu savunuyorlar. Allah akıl fikir versin.
Güçler ayrılığı ilkesini kaldırıyorlar. Yasama, yargı, yürütme yok diyorlar. Bir kişi bütün yetkiler bir kişide olsun, onunla biz bu işi götürelim diyorlar.
Türkiye daha karanlık bir ortamın içine süratle çekilmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Başbakan’dan, Sayın Meclis Başkanı’ndan rica ediyorum. Bu teklifi lütfen geri çekin. Bu gerilimi Türkiye kaldıramaz.
Tarihe bakın. Dünyaya bakın. Demokrasiye bakın. İnsan haklarına bakın. Bağımsız yargıya bakın. Dünyanın bütün uygar ülkelerine bakın. Böyle bir düzenlemeyi Türkiye kaldıramaz. Türkiye’nin tarihine ihanettir bu.
TBMM eğer Gazi Meclis ise eğer bu Meclis Milli Kurtuluş Savaşını yönetmişse eğer bu Meclis Mustafa Kemal Atatürk’e bile başkomutanlık yetkisini sınırlı günde vermişse bu Meclis en son 15 Temmuz darbe girişiminde bombalar yağarken, kurşunlar atılırken çalışmasını sürdürmüş ve darbeyi püskürtmüşse bu teklifin geri çekilmesi lazım. Çekilmiyorsa bu parlamentoya ihanet ediliyor demektir.
Bunları hatırlatmak benim görevimdir, hepimizin ortak görevidir.
Ve bir kişiye birden fazla ili kapsayan bölgeler kurma yetkisini de veriyoruz. Yani eyalet sistemini de getiriyoruz. Bir kişiye devleti sıfırdan yeniden yapılandırma yetkisi veriyoruz. Nasıl olur böyle şey. Ne aklın, ne mantığın, ne vicdanın, ne bilginin, ne birikimin, ne hukukun kaldıramayacağı bir düzenlemedir.
Bu anayasa değişikliği CHP’nin sorunu değildir tek başına, Atatürkçüler, milliyetçiler, demokratlar, liberaller, samimi Müslümanlar, demokrasiyi isteyenler, kadın erkek eşitliği isteyenler, evimizde huzur içinde yaşayalım diyenler, bu ülkede adalet bekleyenlerin ortak sorunudur. Muhafazakarların ortak sorunudur. Hep beraber bu anayasa değişikliğine karşı mücadele etmek zorundayız.
Ama ben yine söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı sizden rica ediyorum. Sayın Meclis Başkanı sizden rica ediyorum. Sayın Başbakan sizden rica ediyorum. Lütfen bu anayasa teklifini geri çekiniz. Türkiye’ye en büyük hizmeti yapmış olursunuz.” / Evrensel