CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı için “sembolik bir aday olamaz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Birgün gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın ve Ankara Temsilcisi Nurcan Gökdemir’in Türkiye politikası, rejimin gidişatı ve muhalefetin tutumuna yönelik sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, Haziran 2023 ya da daha önce yapılacak genel seçimler açısından “Önemli bir dönemece giriyoruz” dedi ve partisinin ve ortak politika yürüttüğü “altılı masa”nın Cumhurbaşkanı adayının özellikleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimini “birinci turda bitirecek” ittifak konusunda görüşlerini açıkladı.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayını kendisinin belirlemesinin söz konusu olmadığını ve adayın “altı lider” tarafından belirleneceğini açıkladı: “Kendi aramızda konuştuk, eğer öyle bir soru gelirse biz Cumhurbaşkanı adayımızın niteliklerini kamuoyuna açıklayacağımız metinler yazalım ve bunu tekrar edelim [dedik].”
“Aday konuşmadık. Masada takvim de konuşulmadı. Çünkü biz önce, neyi nasıl yapacağımızı ve hedeflerimizi ortaya koymalıyız. Cumhurbaşkanı adayının bu hedefleri gerçekleşmek için çaba harcayacağını taahhüt ettik. Önce bunları bir bilmeliyiz. Bunlar üzerinde bir anlaşma sağlamalıyız. Bu anlaşmayı sağladıktan sonra diğer aşamaya geçebiliriz.
CHP Genel Başkanı, hem seçim süreci hem sonrasını yönetmeye aday olacak kişinin topluma güven vermesi, liderlerle uyumlu çalışması gereğini vurguladıktan sonra “Öyle sembolik birini getiremezsiniz. Olamaz.” diyerek adayın “masanın almış olduğu kararları hayata geçirebilecek kararlılıkta olması, var olan güvenin asla sarsılmaması” gerektiğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu hem öngörüsü hem dileğinin “Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bit[mesi] olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin “iki adaylı bir seçim” olacağını düşündüğünü açıklayarak sözü “ittifaklar”a getirdi.
“Sol yapıların HDP’nin bir ittifak arayışı” olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bununla birlikte “Cumhurbaşkanlığı’nın ortak bir adayının olması daha yerinde olur” dedi. ve ekledi: “Ortak adayın da demokrasiyi savunan bütün partilere güven vermesi gerekir.”