Kılıçdaroğlu: Belediye başkanlarından neden istifa isteniyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CNN Türk'te Gece Görüşü programında Hande Fırat, Abdulkadir Selvi, Serpil Çevikcan ve Erdem Gül'ün sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

DENİZ BAYKAL'IN SAĞLIK DURUMU

"Sağlık durumu iyiye gidiyor. Uyutulmasının nedeni ameliyatın ağır olması ve bu nedenle dinlendirilmesi. Bütün hekimler seferber oldu, endişenelecek bir şey yok."

'DİKTA YÖNETİMİ VAR'

İstifalarla ilgili açıklamaları nedeniyle, “Eleştirdiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i savunuyor” şeklinde eleştiriler sorulan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Ben demokrasiyi savunuyorum. Melih Gökçek seçimle geldi. Bir kişi çıkıyor ‘istifa edeceksiniz’ diyor, ama neden yok. Görev süresini belirleyen halktır. Belediye başkanları bırakın halka hesap vermeyi, ailesine hesap veremez noktaya geldi. Ne diyecekler, ‘Gereğini yaparım dedi ben de korktum istifa ettim mi’ diyecekler. Gökçek’le de tartıştım ama bunların hepsi demokratik kurallar içinde oldu. Şantajla, tehditle seçimle gelen birisi makamından atılabilir mi? Ben hep diyordum ülkede dikta yönetimi var.”

Melih Gökçek’in CHP’den aday olabileceği iddiasını reddeden Kemal Kılıçdaroğlu, “Hayır, neden görelim. Şimdi kendi içlerinde hesaplaşma yapıyorlar. Bu hesaplaşma hukuka, ahlaka aykırı. Ben demokrasinin namusunu kurtarmaya çalışıyorum” dedi.

‘CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMININ İŞGAL EDİLDİĞİ KANISINDAYIM’

“Siyasi partilerde anlaşmazlık olması normal değil mi, CHP’de de anlaşmazlık yaşandı” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, yaşanan normal olmadığı ve AKP’de bir güvensizlik sorunu yaşandığını savundu.

Kılıçdaroğlu, “Ben Cumhurbaşkanlığı makamının işgal edildiği kanısındayım. Cumhurbaşkanlığını işgal eden kişi Türkiye’yi kaosa sürüklüyor. Yüzde 49.5 oy alan Başbakan Davutoğlu’na istifa edeceksin dediler, istifa etti, tek bir laf bile etmedi. Bu da yerel darbe” diye konuştu.

‘HODRİ MEYDAN DİYEMEZLER’

Yerel seçimlerin erkene alınması çağrısına genel seçimi de ekleyip eklemeyecekleri sorulan Kılıçdaroğlu, “Ben burdan hodri meydan diyorum. Yerel seçimse yerel seçim; genel seçimse genel seçim; Cumhurbaşkanlığı seçimiyse Cumhurbaşkanlığı seçimi” dedi.

AKP seçim çağrısını kabul ederse erken seçimin ne zaman yapılabileceği sorusuna Kılıçdaroğlu, “Hodriye hodri diyemezler. 3 gün daha fazla yönetmek için ülkeyi felakete götürürler” şeklinde cevap verdi.

‘BİZ DENETİMDEN KAÇMIYORUZ’

“Sıra CHP’li belediyelere geleceğe için erken seçim çağrısı yapıyor” eleştirisi üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, partilerinin kazandığı belediyelerin sürekli denetlendiğini söyledi. “Biz şerbetliyiz” diyen Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına soruşturmalar sırasında kamera kaydı yapmaları gibi önerilerin bulunduğu bir yazı gönderdiklerini aktardı.

Söz konusu yazıyı gösteren Kılıçdaroğlu, “Bütün belediyelerimizde 365 gün müfettiş var. 2012’de bir ilan yayınladık, baskın olursa ne yapacaksınız diye. Belediyelerimize gönderdik bunu. Biz denetimden korkmuyoruz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’na, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oyla seçildiği ve “Cumhurbaşkanlığını işgal eden kişi” ifadesinin demokrasi açıklamasıyla çelişip çelişmediği soruldu. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “Çünkü tarafsızlık yemini ettiği halde tarafsız değil. Ne zaman ki AKP genel başkanı oldu, herkesin cumhurbaşkanı olmaktan çıktı. Biz referandumun meşruluğunu da kabul etmiyoruz. Fakir fukaranın ödediği vergiyi kendi parti çıkarları için kullandı, medyayı kullandı, valileri kullandı, muhtarlara baskı yaptılar” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener’in genel başkalığında kurulan İYİ Parti’yi nasıl değerlendirdiği yönündeki bir soru üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezidir. Meral Akşener’in parti kuracağı söyleniyordu. Hayırlı olsun. Kararı verecek olan halktır” dedi.

‘TAM BİR FACİA’

Büyükada’da gözaltına alınan ve tutuklanan insan hakları savunucularının tahliye edilmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Tam bir facia. Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in bir açıklaması var, Gerhard Schröder’in devreye girdiğini, tutukluların tahliye edildiğini, Schröder’e teşekkür ettiğini söyledi. Bu yargının bağımsız olmadığı gösteriyor” şeklinde konuştu.