CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Enis Berberoğlu'na verilen hapis cezası hakkında konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk canlı yayınına katıldı.
MİT TIR’ları davasında CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na verilen hapis cezasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Enis Berberoğlu’nun tutuklanması kararını duyduğumda inanamadım önce. Gerçek mi diye sordum. Onunla telefonda konuştum, ‘Moralini iyi tut, senin kabahatin yok’ dedim” şeklinde konuştu.
‘HAKİM TELKİN ALIYOR’
MİT TIR’larıyla ilgili haberler hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklama yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, Cumhuriyet gazetesindeki haber için ‘bunu onların yanına bırakmayacağım’ demişti. Bu kararı veren hakim saraydan telkin alıyor. Amaç intikam almak” dedi.
‘SUÇ İŞLEYEN VARSA YARGILANMALI’
Haber yayınlamanın suç olamayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Yasal olmayan bir örgüte silah gönderirseniz suç işlemiş olursunuz. Suç işlemediyseniz neden korkuyorsunuz? Yargılanmaktan korkuyorlar. Suç işleyen varsa yargılanmalıdır. Er ya da geç yargılanacaklar. Uluslararası bir suçtur. Silahı kime gönderiyorsunuz? Müslüman Müslüman’ı kırsın, öldürsün diye” ifadelerini kullandı.
TIR’lardaki yardımların Suriye Türkmenlerine gönderildiği yönünde açıklamalar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Madem insani yardım neden korkuyorlar. İnsani yardım devlet sırrı olmaz ki. Hiçbir zaman gizli kapaklı yapmadık bu işi. Biz defalarca Irak Türkmenlerine yardım gönderdik. Devletin organlarından izin alarak, yardımları götürdük” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
‘DEVLETİ DEVLET YAPAN ADALETTİR’
“Devleti devlet yapan adalettir. Eğer bir ülkede adalet çökmüşse orada devlet de çöker. Bizim endişemiz Enis Berberoğlu’ndan kaynaklanmıyor. Bizim endişemiz koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinden kaynaklanıyor. Çöken, çürüyen bir devleti adım adım görüyoruz.”
‘YARGILANMAMAK TÜRKİYE’YE ZARAR VERİR’
“Bir kişi suç işlerse yargılanır. İntikam duygusu ile yargılama olur mu? Suç varsa yargılama olsun isteriz. Hukukta çifte standart olmaz. Bir bakan suç işlediği zaman, devletin hazinesi soyduğu zaman yargılanıyor mu, yargılanıyor. Devleti adil yönetmek zorundalar. Yargılanmamak Türkiye’ye zarar verir.
‘HÜKÜMET USULEN VAR’
“Allah aşkına hükümet mi var? Kim Başbakan? Kim Dışişleri Bakanı? Nerede hükümet? Bir kişi var niye birbirimizi kandırıyoruz. Usule uygun bir hükümet var. Ama hangi bakan hangi yetkisini kullanabilir? Hangi bakan bir kişiye yanlış diyebilir? Döver dışarıya atarlar. Dayak yiyen bakanları duymadık mı? Ortada hükümet yok. Usulen var fakat fiilen yok. Bizim bütün arzumuz Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası. Yerle bir edilen Türkiye’nin itibarı var. Bu olay tuz biber ekti. Böyle bir yargı, adalet mi olur?”
‘BUNLARA YARGI KÖLELERİ DENİR’
“Hukukta tutuksuz yargılama esastır. Enis Berberoğlu’nun kaçma şüphesi varmış. Yeri belli, adresi belli, duruşmalara katılmış… Kayınpederler güçlü diye verirsiniz. Adil Öksüz’e, damatlara verirsiniz. Ben bu hakimin ‘h’sine bile güvenmem. Bunlara yargı köleleri denir. Köle amir her söylediğini sorgulamadan yapar.”
‘SABREDECEK BİR ŞEY KALMADI’
“Savcı tutuklama istemiyor. Hakim talimat almış, göze girecek ya tamam 25 yıl tutukladım seni. Hangi adalet, hukuk? Sabır sabır. Artık sabır edecek bir şey kalmadı. Türkiye, demokrasi elden gidiyor. Devletin çivisi çıkmış. Yapacağımız şey, toplumu uyandırmak, bilgilendirmektir. Bunu direnerek yapacaksınız.”
‘ADALET SAĞLANANA KADAR YÜRÜYECEĞİM’
“Bütün CHP örgütlerine sesleniyorum, asla asla bu süreçte provokasyonlara asla gelmeyin. Provoke edebilirler. Güvenlik güçleri ile sakın bir çatışmaya girmeyin. Özle bir çatışma sakın olmasın. Ama biz haklılığımızı tüm dünyaya duyurmak zorundayız. Türkiye’de adaletin kalmadığını tüm dünyaya duyurmak zorundayız. Bunun yolu sakin olmakta, yürümekte. Elimde adalet ben yürüyeceğim. Arkamdan bir kişi, 5 kişi, 10 bin kişi gelir. Bu ayrı bir şey. Ben bu ülkede Adalet sağlanıncaya kadar yürüyeceğim.”
‘EL MUHABERAT DEVLETİ OLDUK’
(KHK ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça ile ilgili soru üzerine) “Yürüyüşümün adı adalet. Dolasıyla adaletsizliğe uğrayan herkesi kapsıyor. KHK ile ihraç edilenler açlığa mahkum ediliyor. Sicillerinde ‘KHK ile ihraç edildi’ yazınca, hiçbir işveren işe almak istemiyor. Bu sivil ölüme mahkum etmektir. Bu kişiler düne kadar, kamu çalışanıydı, amirlerine sorun, sicillerine bakın. El Muhaberat devleti olduk.”
‘HAKLIYSAM ÖNÜMDE ENGEL YOKTUR’
“Yürüyeceğiz nasıl izin vermeyecekler? Yasaklasınlar. Daha da büyürler. Tüm dünya rezaleti görür. Niçin ses getirmesin? Bir ülkenin ana muhalefet başkanı yürüyorsa o haberdir. Ha Türkiye’de olumsuz haberleri çıkarmaya çalışacaklardır. Provoke edeceklerdir. Hepsinin farkındayız. Önemli olan benim haklılığım. Ben haklıysam önümde hiçbir engel yoktur. Ben haklıyım.”
DOKUNULMAZLIK ELEŞTİRİLERİ
“(CHP’nin milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılmasına onay vermesiyle ilgili eleştiriler hakkında) Biz zaten dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Bugün olsa yine aynı kararı veririz. Dokunulmazlıklar olmamalı, bugün de aynı şeyi söylüyorum.
Milletvekilliğiniz bitince dokunulmazlığınız kalkar. Milletvekillerinin tutuklanması Anayasa’ya aykırıdır. Milletin verdiği temsil hakkını elden alıyorsunuz demektir. Milletvekili dokunulmazlığının kürsü dokunulmazlığı ile sınırlı olması gerektiğini düşünüyoruz. Düşüncelerim nedeniyle hapse girmemeliyim. Hukukun üstünlüğü kuralı uygulanması hiçbir milletvekilinin tutuklu olmaması gerekirdi.”
‘PARLAMENTOYU BOŞ BIRAKMAYACAKSINIZ’
“Özel bir destek arayışı içinde değiliz yürüyüşümüz için. Bunu parti aidiyetine bağlamak doğru değildir, memleket meselesidir. Bireysel bir olay değildir. Türkiye 20 Temmuz darbe dönemini yaşıyor. Bu rejimin bugün yaşadığımız bu düzenin değişmesi lazım. ‘Ben yürüyeceğim ama parlamentoyu boş bırakmayacaksınız’ dedim. Ben yürüyeceğim ama siz parlamentoda görevinizi yapacak her türlü muhalefeti yapacaksınız dedim.” / Ajanslar