Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 2018’de Abdullah Gül’ün adaylığı teklifini kendisinin getirdiğini, ancak önümüzdeki seçim için Gül’ün adaylığının gündemde olmadığını söyledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2018 seçimlerinde muhalefetin ortak adayı olması konusunun abartıldığını belirtti ve bir sonraki seçimde Gül’ün ortak aday olup olmayacağıyla ilgili, “Sayın Gül aday olur mu, olmaz mı, ittifakların içinde tekrar konu gündeme getirilir mi, getirilmez mi, şu anda gündemde değil bu konu” dedi.
T24’ten Murat Sabuncu’ya konuşan Karamollaoğlu, “O zaman böyle bir teklif bendenizden geldi. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Uygun olur, yani tek bir adayla çıkarsak Cumhurbaşkanlığı’nı kazanma ihtimali yüksek olur’ dedi. Ama Sayın Akşener de ‘Ben daha önceden deklare ettiğim için, arkadaşlarımıza da bir bakıma söz vermiş olduğum için adaylığımı sürdüreceğim’ dedi. Şimdi bunu alıp, öyle bir televizyonlarda yorumlamaya kalkıyorlar ki, bunların hiçbir tanesi doğru değil” ifadelerini kullandı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Millet İttifakı’nın DEVA ve Gelecek Partisi’nin de katılımıyla genişleyebileceğini söylemesini de değerlendiren Karamollaoğlu, “İttifaklar, koalisyon değildir. İttifaklar seçim süresince geçerlidir. Seçimden sonra ille de bunların bir araya gelecekleri ve koalisyon hükümeti kuracakları anlamına gelmez. Eğer kurarlarsa her parti kendisi hangi noktalara çok büyük ağırlık veriyor, onu ortaya kor, ekonomide de eğitimde de dış politikada da konsensüs sağlanan bir partinin, hükümetin politikası ortaya çıkar. Bunun da bilinmesine ihtiyaç var” dedi.
Millet İttifakı’nın amacının güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin sağlamak olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “İktidara gelince, Cumhurbaşkanı yetkileri kullanmaya başlayınca, bazı konularda birtakım müşterek kararların alınmasına da geçici de olsa ihtiyaç var. Yani ekonomi böyle mi yönetilmeli, salgın böyle mi yönetilmeliydi, dış politikada nelerin yapılmasına ihtiyaç var, eğitim nasıl düzeltilecek, bütün bunlarla ilgili kısa da olsa bir politika belirlenmesine ihtiyaç mutlaka olacak. Ama bu geçici bir süre için” diye konuştu.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeleri de değerlendiren Karamollaoğlu, Cumhur İttifakı’na katılma iddiaları ile ilgili, “Elbette biz, Oğuzhan Bey’in yaklaşımına da kanaatlerine de saygı duyarız ama nihayetinde bizim bir parti kadromuz var, bu partinin bir Genel İdare Kurulu var, Başkanlık Divanı var, il başkanlarımız var. Böyle bir karar verilirken, bu dönem bunun daha geniş bir şekilde istişare edilmesi, hem elbette siyasetçiler olarak bizim kendi önceliklerimizi dikkate almamız hem de ülkemizin geleceği için en faydalı yaklaşım nedir, bu konuda karar vermemiz icap eder. Ama şu anda Cumhur İttifakı kapalı bir kutu gibi. ‘Biz dışardan kimseyi almayız. Gelip bize teslim olacaklar. Kendi amblemleriyle vesaireleriyle de bu ittifakın içinde yer alamazlar.’ Sayın MHP liderinin ifadelerinden bu anlaşılıyor. Bu da mantıklı bir yaklaşım olarak gözükmüyor zaten. Bu temaslar devam ediyor, yapılacak da. ‘Biz, bu temasları hiç yapmayacağız’ demeyiz. Biz, bütün siyasi partilerle temas kurarız, prensipleri görüşürüz, esas olan prensipler üzerinde ittifak yapmaktır.”
AK Parti’nin kendisini inançlı bir parti olarak tanımlamadığını, başkalarının AK Parti’ye bu yaftayı yapıştırdığını belirten Karamollaoğlu, “Bizden koparken çok açık üç tane husus ortaya koydular. Bir; dediler ki ‘Biz artık İslam Birliği diye bir davayı gütmüyoruz’, ‘Milli Görüş gömleğini çıkardık’ dedikten sonra onun ne manaya geldiğini anlatmak için. ‘Artık, İslam Birliği diye bir derdimiz yok, biz artık Avrupa Birliği’nin bir üyesi olmak için gayret göstereceğiz.’ İki; ‘Dış politik da artık biz ABD ve İsrail’i stratejik müttefik kabul ediyoruz’ dediler. Kendileri söyledi. Biz, söylemedik ki. Ve bunu da gerçekleştirdiler. Üç; ‘biz bugünkü faizci kapitalist sistemi de ekonomik model olarak benimsedik’ dediler. Ve bu üç konuda 18 yıldır taviz vermediler, hâlâ da taviz vermiyorlar. İslam birliği ile ilgili olarak en ufacık bir adımları yok” ifadelerini kullandı.