‘IŞİD üyesi değilim’ diyen İsmail Korkmaz’ın 10 Ekim Katliamı sanıklarıyla defalarca telefonda görüştüğü ortaya çıktı.
IŞİD’in Gaziantep eski emiri Yunus Durmaz’ın telefon incelemesinde, IŞİD üyesi olmadığını iddia eden HDP’nin Diyarbakır mitingine yönelik geçekleştirilen bombalı saldırı davası sanığı İsmail Korkmaz’ın, 10 Ekim davası sanıklarından Hakan Şahin, Erman Ekici ve Yunus Durmaz arasındaki yoğun telefon görüşmesi de ortaya çıktı. 10 Ekim davası avukatlarından İlke Işık ise Durmaz’ın telefon görüşmesi kayıtlarına işaret ederek, “Durmaz’ın durdurulmaması katliamlara neden oldu” dedi.
10 Ekim Ankara Tren Garı katliamı dosyasına IŞİD’in Gaziantep eski emiri Yunus Durmaz’ın telefonundan çıkan belgeler girdi. 10 Ekim katliamının emrini veren ve organize eden Durmaz’ın telefonunu incelettiren Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, telefonla ilgili bilirkişi raporu geldi. Telefon incelemesinde Durmaz’ın 2012- 2014 yılları arasında görüşme yaptığı kişilerin listesi de çıkarıldı. 5 Haziran’da HDP’nin Diyarbakır mitingine yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırı davası sanığı İsmail Korkmaz’ın, Yunus Durmaz’la olan telefon trafiği görülüyor. Dava duruşmalarında IŞİD üyesi olmadığını ileri süren Korkmaz, telefon görüşmesinde Durmaz’a yanına nasıl geleceğini anlatıyor. Durmaz ise Korkmaz’a “Tamam baş tacı kardeş” diye cevap veriyor.
İsmail Korkmaz’la olan telefon görüşmesi dışında diğer kişilerle olan görüşme içeriklerinin yer almadığı raporda, 10 Ekim katliamı davası sanıkları Erman Ekici, Hakan Şahin ve Yunus Durmaz arasında yüzlerce telefon trafiğinin tarihi bulunuyor. Türkiye’de gerçekleşen birçok bombalı saldırının failinin çıktığı Adıyaman ilindeki N.G. ile Durmaz arasındaki telefon trafiği de dikkat çeken unsurlar arasında. Ayrıca Durmaz, şuan Suriye’de olduğu iddia edilen kardeşleri Ökkeş ve Cihan Durmaz’la da birçok görüşme yapmış.
10 Ekim davası avukatlarından İlke Işık, Durmaz’ın telefon görüşmelerini “Adam Antep’te nasıl elini konulu sallayarak geziyormuş, bu kayıtlar onu gösterdi. Durmaz ve görüştüğü kişileri yakalansalardı 10 Ekim ve diğer katliamlar olmayacaktı” dedi. 10 Ekim ve Diyarbakır davaları avukatlarının defalarca “Kamu görevlileri sorumluluklarını yerine getirseydi, katliamlar önlenebilirdi” dediğini hatırlatan Av. Işık, “Görevini yapmayan kamu görelilerinin de soruşturulmasını tekrar isteyeceğiz. Bu katliamlar onların göz yumması sonucu oldu” değerlendirmesinde bulundu.
IŞİD emiri Durmaz ve Diyarbakır davası sanığı Korkmaz arasındaki görüşmelerin örgüt görüşmesi olduğunu ifade eden Işık, “ Biz sürekli Antep’teki IŞİD hücresinden bahsediyoruz. Korkmaz ve Durmaz’ın görüşmesi, alelade bir görüşme değil. Bu Antep hücresi katliamları organize eden ve gerçekleştiren hücre. Yani hücrenin başı Durmaz’ın durdurulmaması katliamlara neden oldu” diye vurguladı.
Durmaz’ın telefonundan elinde makinalı tüfek olan ve 3- 4 yaşlarında olduğu anlaşılan çocuk fotoğrafı çıktı. Fotoğrafın cihatçı örgütler tarafında benimsendiği internet araştırmasında anlaşılıyor.
IŞİD’in Gaziantep emiri olan Yunus Durmaz, örgütün Türkiye’deki birçok bombalı saldırısını organize etmiş ve saldırı emrini vermişti. HDP’nin Mersin ve Adana binalarına bombalı saldırı düzenleyen Savaş Yıldız, PYD’ye yakalandıktan sonra konuşmuş ve Durmaz’ın MİT ajanı olduğunu iddia etmişti. Durmaz, 19 Mayıs 2016 tarihinde evine gerçekleştirilen polis operasyonu sırasında kendini patlatmıştı.
Durmaz'ın 2012-2014 yılları arasında görüştüğü kişilerden dikkat çekenler şöyle:
– 14 Ekim 2016 tarihinde polis operasyonuyla öldürülen IŞİD’in üst düzey yöneticilerinden Mehmet Kadir Cebael,
– Gaziantep’te 30 Ekim 2015 tarihinde aracının durdurulması sonucu polise el bombası atmak isterken yakalanan Mehmet Kadir Cebael’in kardeşi Yusuf Cebael,
– Yusuf Cebael’le beraber yakalanan HDP İl binasına saldırı hazırlığındaki Abdülkadir Demirel ve Yusuf Ay,
– IŞİD’in Türkiye’deki üst düzey yöneticilerinden Deniz Büyükçelebi.
– Gaziantep’te 2014 yılında Yunus Durmaz’ın ağabeyi Ökkeş Durmaz’la gözaltına alınan IŞİD’in infazcısı Ahmet Güneş. Ökkeş Durmaz ve Ahmet Güneş, üzerilerinden çıkan belgelerde IŞİD üyesi oldukları anlaşılmalarına rağmen serbest bırakılmış ve kayıplara karışmıştı.