Anayasa referandumunda mühürsüz oyların kabulüne tek karşı çıkan YSK Üyesi Cengiz Topaktaş, İstanbul seçimlerinin iptal kararına da muhalefet şerhi düştü. Karşı oy yazısında YSK'nin oy çokluğuyla aldığı “mühürsüz oy” kararını hatırlatan Topaktaş, “Sandık kurulunun oluşumunda bir hata varsa bunun sorumluluğu seçmenlere yüklenemez” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 16 Nisan anayasa referandumunda mühürsüz zarflarda kullanılan oyların geçerli sayılması kararına tek karşı oy kullanan YSK üyesi Cengiz Topaktaş, İstanbul seçimlerinin iptal kararına da muhalefet şerhi düştü.
6 sayfalık muhalefet şerhinde YSK’nin “mühürsüz oy” kararını hatırlatan Topaktaş, “16 Nisan 2017 tarihli kararla ilgili verilen dilekçede de; sandık kurulundakilerin mühür vurmamalarının seçmenin kusuru olmadan gerçekleştiği, seçmenin iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıması için söz konusu oy pusulalarının ve zarfların geçerli olması gerektiği doğrultusundadır” ifadelerini kullandı.
‘KURULUMUZ SEÇMENLERİN İRADESİNİ YOK SAYMIŞTIR’
Muhalefet şerhinde YSK’nin 10’a karşı 1 oyla aldığı “mühürsüz oy” kararının gerekçesine geniş yer veren Topaktaş, şöyle devam etti:
“Yüksek Kurulumuz sandık kurullarınca mühürlenmeyen oy pusulalarının ve zarfların geçersiz olduğu kanunun açık hükmüne ve bu konudaki genelgesindeki düzenlemeye rağmen, daha seçim sonuçları ortaya çıkmadan, önüne bu konu ilgili somut bir dosya gelmeden, asıl olanın seçmen iradesi ve oy kullanma hakkı olduğunu ve hakkın özünün korunması gerektiğini belirterek mühürsüz oy pusulalarının ve mühürsüz zarfların geçerli sayılması gerektiğini söylemiş, şimdi ise sonuçlar birden fazla aşamadan geçerek ortaya çıktıktan sonra, üstelik kanuna uygun olmayan şekilde oluşturulan sandık kurullarının yaptığı işlemlerin yok sayılması gerektiğine dair kanuni bir düzenleme de bulunmamasına rağmen, oy sayım ve döküm işlemlerini yok sayarak, seçimin iptali ve yenilenmesi kararı ile seçmenlerin iradesini yok saymıştır."
‘SANDIK KURULU HATASI SEÇMENE YÜKLENEMEZ’
Seçmenlerin sandık kurulunun oluşumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluşturulduğunu bilmelerinin mümkün olmadığına dikkat çeken Topaktaş, şerhinde şu ifadelere yer verdi:
“Seçmenler Anayasa gereğince kendilerine tanınan seçme hakkını kullanarak oy vermişlerdir. Sandık kurulunun oluşumunda bir hata varsa bunun sorumluluğu seçmenlere yüklenemez. 16 Nisan 2017 tarihli kararla ilgili verilen dilekçede de; sandık kurulundakilerin mühür vurmamalarının seçmenin kusuru olmadan gerçekleştiği, seçmenin iradesinin tam bir şekilde sandığa yansıması için söz konusu oy pusulalarının ve zarfların geçerli olması gerektiği doğrultusundadır.” (DUVAR)