Financial Times'dan iddia: Rusya, Esad yönetimiyle Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında çatışma çıkmaması için diplomatik çabalarını hızlandırdı; SDG'ye federasyon vaadinde bulunuldu. Görüşmeler Kamışlı'da yapılıyor, ABD Türkiye'nin olası tepkisi nedeniyle müzakerelere katılmıyor.
Financial Times gazetesi, Rusya’nın Şam yönetimi ile ağırlığını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında arabuluculuk için girişimlerini hızlandırdığını yazdı. Gazeteye göre, son dönemde Kamışlı kentinde yoğun diplomatik çabalar yürütülüyor. Financial Times’a konuşan SDG yetkilileri, Rusya’nın taraflar arasında çatışma ihtimalini ortadan kaldırmak için ‘Şam yönetimine federalizm baskısı yapma sözü verdiğini’ söyledi.
‘KAMIŞLI ÇABALARIN MERKEZİNDE’
Financial Times’ın ‘IŞİD mevzi kaybettikçe Suriye ihtilafı son aşamasına giriyor‘ başlıklı haberinde, IŞİD’in zayıflaması sonrasında Suriye’de Şam yönetimi ile SDG’nin iki güçlü aktör olarak kaldığına dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı: “Bölgede ve bölgenin uzağındaki birçok kişi, yeni bir çatışmanın sadece kaosu tetiklemekle kalmayıp yeni bir sığınmacı ve cihatçı dalgası yaratmasından da korkuyor. Şimdi Kamışlı, Suriye savaşını sakinleştirecek bir anlaşma yapmak isteyen Moskova’nın liderliğindeki telaşlı diplomatik çabaların merkezinde.”
ABD’nin Türkiye’den tepki çekmemek için bu görüşmelere katılmadığının da belirtildiği haberdeki iddialar şöyle:
‘RUS VE İRANLI YETKİLİLER GELİP GİDİYOR’
-
Habere göre, son dönemde SDG yetkilileriyle görüşmek için Kamışlı’ya Rus ve İranlı yetkililer gidip geliyor. Haberde, “ABD tankları ve ekipmanı kentin kenarından IŞİD’le savaş cephesine doğru geçip giderken, Esad’ın ana destekçileri olan Rusya ve İran’dan yetkililer, Washington’ın mütetfiki olan SDG ile görüşmek için yerel havalimanına uçuyor” denildi.
‘KİMSE TAVİZ VERMİYOR, DELİRTİCİ’
-
Gazeteye isim verilmemesi kaydıyla konuşan yerel arabulucular, Şam ile Kamışlı arasındaki mekik diplomasisini ‘delirtici bir çaba’ olarak niteledi. Gazetenin kaynaklarına göre, Rakka zaferi ile güçlenen SDG de, olası bir anlaşmada kendi şartlarını dayabilmek için daha fazla toprak kazanımı isteyen Şam da taviz vermeye yanaşmıyor. Bir arabulucu, “Mesele bir anlaşma istememek değil… Kimse taviz vermiyor. Henüz bir çözüme ulaşmak yönünde gerçek bir irade görmüyorum” dedi.
‘FEDERALİZM’ VAADİ İDDİASI
-
Financial Times, BM destekli Cenevre sürecinin SDG’nin sahadaki gücüne ilişkin yeni gerçekliği gözardı ettiği yorumunu yaparken, şu ifadeleri kullandı: “Bu boşluğu doldurmaya istekli olan Rusya, Soçi kentinde resmi bir müzakere konferansı planlıyor. Eğer bu çabalarda ilerleme kaydedilirse, Cenevre sürecinin altı oyulabilir. SDG yetkilileri Moskova’nın, Şam’ı federalizmi kabul etmeye zorlama sözü vererek kendilerini kazanmaya çalıştığını söylüyor.”
’10-15 YIL SÜRER’
-
Financial Times’ın haber kaynağı olan arabuluculardan biri ise Rusya’nın kotaracağı bir anlaşmanın bile ‘kaçınılmaz olanı erteleyeceğini’ söyledi. Arabulucu, “Ruslarla bir anlaşma yapılırsa, SDG hayatına bu şekilde 10 ila 15 yıl devam edebilir. Fakat nihayetinde, rejim kendisini yeterince güvende hissettiği zaman saldıracaktır” dedi.
‘ABD İSTEKSİZ’
-
Haberde, ABD’nin Türkiye endişesi şu ifadelerle aktarıldı: “Fakat Washington, SDG adına bu görüşmelere katılmaya isteksiz görünüyor. Bu kısmen, SDG’yi kendi Kürt isyanının bir uzantısı olarak gören NATO müttefiki Türkiye’yle giderek sorunlu hale gelen ilişkisinden kaynaklanıyor.“
‘CİHATÇI GRUPLAR FIRSAT BULMAMALI’
-
Haberde, SDG yetkililerinin Washington’ın önümüzdeki üç yıl içinde bölgeye istikrar getirilmesine yardımcı olacağına inandığı belirtilse de, “Fakat birçok diplomat ve yorumcu Trump yönetiminin bir yıldan uzun süre destek verip vermeyeceğini sorguluyor” denildi. Uluslararası Kriz Grubu’ndan Noah Bonsey ise ABD’nin tavrı konusunda şu yorumu yaptı: “Bir tür jeopolitik anlaşma yapılması gerekiyor. Eğer Amerikalılar devreden çıkarsa, Türkiye’nin, rejimin, İran destekli milislerin veya bu güçlerin bir bileşiminin SDG kontrolündeki bölgelere saldırması gibi gerçek bir ihtimal var. Ve cihatçı gruplar da bundan yararlanmak için tabii ki bekliyor olacaktır.” (Dış Haberler)