7 Haziran seçimlerinden sonra belediyenin dijital ilan panosunda HDP’ye ve seçmenine hakaret içeren sözler yazan AKP’li başkan için takipsizlik kararı verildi.
Gündoğmuş Cumhuriyet Başsavcılığı, belediye panosunda “HDP’ye oy veren alçaktır” yazılı mesaj paylaşan ve Kürtlere ilişkin ayrımcı ifadelerde bulunan Antalya’nın Gündoğmuş ilçesi Belediye Başkanı Mehmet Özeren hakkında açılan soruşturmada “takipsizlik” kararı verdi.
Kararda, belediye başkanının sözlerinin kanunlarda yazılı suçlardan hiçbirine girmediği, anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre düşünce özgürlüğü sınırları içinde olduğu ileri sürüldü.
Gündoğmuş Belediye Başkanı AKP’li Özeren, 7 Haziran seçimlerinden sonra, 15 Eylül 2015’te belediyenin dijital ilan panosunda şu mesajı paylaştı: “Camide namaz kılıp sandıkta HDP’ye oy veren Kürt benim kardeşim olamaz. Kardeşlik yüce bir makamdır, alçaktan kardeş olmaz. HDP’ye gönülsüz oy veren korkaktır, gönüllü oy veren alçaktır. Bin sene İslama bayraktarlık yapan bir millete silah çeken alçak oğlu alçaktır. Ey Müslüman Kürt halkı, ya yine HDP’ye oy ver düşmanım ol, alçak ol ya karşı çık yüreklerde bayrak ol ama unutma kardeşime ne kadar şefkatliysem düşmanıma o kadar Cebbar’ım. Türk Milleti Rabbimin kafirlere karşı kılıcıdır. Bin sene kardeşim oldun, İslam düşmanı mason uşaklarına uyup düşmanım olma… ”
Özeren hakkında HDP ve HDP’ye oy verdiğini belirten 10 vatandaş “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, tehdit, hakaret suçlarını işlediği” iddiasıyla şikâyetçi oldu.
‘Böyle bir sınıf yok’
Savcı Uğur Azap, şikâyetçilere yeni tebliğ edilen 11 Ağustos 2016 tarihli kararıyla Özeren’e dava açılmasına gerek olmadığına karar verdi. Cumhuriyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre, kararın gerekçeleri şöyle:
– İfadeler soyut niteliktedir. Halk arasında korku ve panik yaratacak nitelikte somut hedefleri açıklamamaktadır. Siyasi söylemlerden ibarettir. Eylemin halk arasında bir korku, endişe veya panik meydana getirmek amacıyla yapıldığını kanıtlayan somut bir veri yoktur. Kürtlerin veya HDP’ye oy verenlerin böyle bir korku, panik veya endişeye kapılması objektif olarak mümkün değildir.
– Suç işlemeye özendirilen bir kişi veya bir kesim olmadığı gibi silahlı şekilde halk kesimlerinin birbirlerini öldürmeye teşvik edilmesi eylemi olayda yoktur. n Bu olay sonucunda bir suç işlenmediği Emniyet, Başsavcılıklar ve diğer kamu kurumları ile yapılan yazışmalar sonucunda anlaşılmıştır.
– HDP’ye oy verenler için kullandığı “korkaktır” ve ‘alçaktır’ ifadeleri herhangi bir sosyal sınıfa tekabül etmemektedir. Sosyal sınıflar işçi sınıfı, idare edenler sınıfı, orta sınıf, köylü sınıfı gibi sınıflardır. HDP’ye oy verenler sosyal veya ekonomik bir sınıf, bir toplum katmanı oluşturmadığından suçun tipiklik unsuru oluşmamıştır.
-Esasen Kürt halkına hakaret teşkil edecek veya Kürt ırkını aşağılayacak bir ifade panoda yer almamaktadır. ‘Alçaktır ve korkaktır’ ve ‘Kürt halkını da hep din kardeşim diye bağrıma bastım, HDP’ye oy veren Kürt benim kardeşim olamaz, kardeşlik yüce bir makamdır, alçaktan kardeş olmaz’ ifadeleri HDP’ye oy verenler için kullanılmıştır.Bu kesim bir sosyal sınıf, ırk, din grubu, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına ilişkin bir grup değildir. Bu nedenle halkı aşağılamak söz konusu değildir. Burada kullanılan söylem aşağılama içermekten ziyade abartılı bir siyasi söylem niteliğindedir.
– HDP’ye oy verenler için kullanılan bu ifade belirlenmesi mümkün olmayan soyut bir toplum kesimini hedef almıştır. Kanunlardaki tipiklik unsuru göz önünde bulundurulduğunda, bunu karşılayan bir kesim TCK’de yoktur.