Şu anda siyasetin en önemli gündem maddesinin 'ittifak' olduğunu belirten HDP Milletvekili Kadri Yıldırım, “HDP ve HÜDA-PAR, Kürt halkının yararına birbirinin kapısını çalmalıdır” dedi. Yıldırım 'HDP ve HÜDA-PAR tabanını iyi bilen bir akademisyen olarak konuştuğunu ve sözlerinin sadece kendisini bağladığını' söyledi.
Siyasi partilere seçimlerde ittifak yolunu açan kanun teklifinin Meclis’te yasalaşmasının ardından HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım’dan açıklama geldi. İttifakın siyasetin önemli bir gündem maddesi haline geldiğini söyleyen Yıldırım, “HDP ve Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR), Kürt halkının yararına birbirinin kapısını çalmalıdır” dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi’nde ilk kez kurulan Kürdoloji Enstitüsü Müdürlüğünü yapmış olan medrese kökenli ilahiyatçı Kadri Yıldırım, “HDP ve HÜDA-PAR tabanını iyi bilen bir akademisyen olarak konuştuğunu ve sözlerinin sadece kendisini bağladığını” belirterek şunları söyledi:
“Siyasette sıcak gündemin seçim ittifakı olduğu bugünlerde HDP ve HÜDA-PAR tavanlarının trollerin ne diyeceklerine değil, akl-ı selim tabanlarının arzularına bakarak birbirlerinin kapısını çalmalarında ve Kürt halkının yararına olan hususları önceleyerek ortaklaşmalarında büyük yarar vardır.”
‘SAADET’İN GÖRDÜĞÜNÜ HÜDA-PAR DA GÖRÜYOR OLMALI’
AK Parti’nin MHP ile ittifakının ardından diğer partilerin de bir seçim ittifakı arayışına gireceklerini belirten Yıldırım bu çerçevede HÜDA-PAR’a dikkat çekti, şunları söyledi:
“HÜDA-PAR, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Kürtlerin çoğunlukta olduğu illerde belirli toplumsal karşılığı olan bir partidir. 1 Kasım seçimlerinde 63 bin oy alan bu parti henüz AKP-MHP ittifakına ‘evet’ dememiştir. HDP’yi bazı bileşenlerle ittifakı nedeniyle dindar Kürt tabanına bunun gerekçelerini izah edemeyeceği yönünde eleştiren HÜDA-PAR’ın, AKP-MHP ittifakına ‘evet’ demesi durumunda bunun gerekçelerini de Kürt haklarını savunan kendi Kürt dindar tabanına izah etmesi o kadar kolay olmayacaktır. Sanırım Saadet Partisi’nin lideri Sayın Temel Karamollaoğlu’nun gördüğü gerçeği HÜDA-PAR lideri Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu da görüyor ve bu ittifakın Kürt halkının hayrına hiçbir unsur taşımadığını seziyordur.”
‘DERİN DEVLETİN TEZGAHI BOZULMALI’
“Derin devlet, tabanları büyük ölçüde aynı olan Kürt siyaseti ile HÜDA-PAR geleneğini uzun yıllardır birbiriyle çatıştırma tezgahı kurdu. Bu potansiyel risk devam ediyor” diyen Kadri Yıldırım şöyle devam etti:
“Bu riski tamamen ortadan kaldırmak için her iki taraf da yeni bir siyasi ferasetle hem din noktasında hem de Kürtlerin hak ve özgürlükleri konusunda güven verici bir ortaklaşmaya gitmelidirler. Derin devlet ve sistem tarafından yaşatılan çatışma ve acıların doğurduğu soğukluğun hala devam ettiğinin ve aynı derin devlet ve sistemin bu soğukluğu hep körüklediğinin farkındayım. Fakat tarafların milli-dini, maddi-manevi, sosyal-kültürel ne tür endişeleri varsa artık oturup güven verici adımlarla Kürt halkı için birlikte bir şeyler yapmaları gerektiğinin de farkındayım.”
‘HÜDA-PAR AK PARTİ’DEN ÇOK HDP’YE YAKIN’
Kürtlerin hakları konusunda HÜDA-PAR’ın teorisi ve kısmen pratiğinin AK Parti’den çok HDP’ye yakın olduğunu savunan HDP’li Yıldırım, bu yakınlığa ilişkin şu tezleri dile getirdi:
“-Her iki gelenek anadille eğitim hakkını savunuyor. HÜDA-PAR çevresinin çıkardığı ‘Kelha Amed’ adlı Kürtçe dergide Kürt dili, edebiyatı, dini ve tarihi inceleme konusu yapılıyor. Kürt klasiklerine sahip çıkıyor.
-Her iki gelenek medreselerin Kürtlerin milli ve manevi kültürlerindeki yeri ve önemine inanıyor, medreselerin yeniden ihyasına çalışıyor.
-Her iki gelenek Kürtlere üniter yapı içerisinde makul bir statü hakkının verilmesini istiyor. Çünkü anadille eğitim ve statü hakları İslam’a veya ümmetçiliğe aykırı haklar değildir.
-HÜDA-PAR’ın son yıllarda bir yol haritası olarak önüne koyduğunu ifade ettiği Risale-i Nur Külliyatı farklı etnik, dil ve inanç gruplarına eşitlik ve özgürlük vaadeden bir külliyattır. Bu külliyatın müellifi olan ve bir lakabı da Said-i Kürdi olan Said Nursi’nin savunduğu hususlar HDP’nin teorik ve pratik olarak savunduklarından farklı değildir. Bu hususları, ‘Kürtlerin kültürel hakları ve üç dilli (Arapça, Türkçe, Kürtçe) Zehra Üniversitesi projesi, Alevi-Sünni birlikteliği, Ermeni halkıyla dostluk ve dayanışma, bilim, teknik ve medeniyet noktasında Yahudi ve Hıristiyanlarla yardımlaşm dayanışmaya dayalı bir dostluğun geliştirilmesi ve din farklılığının bu dostluğa engel olarak görülmemesi’ olarak sıralamak mümkün.
-HÜDA-PAR’ın son 1-2 yıldır AKP ile kurduğu ittifakta AKP’nin bu hak, özgürlük ve eşitlikler noktasında beklediğini çıkmadığını anladığını hissediyorum ve HÜDA-PAR Başkanı Zekeriya Bey’in sisteme karşı HDP ile ortaklaşıp normalizasyonun sağlanmasında karşılıklı yapıcı katkılar sunulmasını umuyorum.”
‘BİLEŞENLERLE İTTİFAK TAZELENİRKEN HÜDA-PAR DA KONUŞULMALI’
HDP’li Yıldırım, iki topluluk arasında geçmişte yaşanan olayların hatırlatılması üzerine, “Evet geçmişte çok üzücü olaylar yaşandı. Bunları eşelemek yerine bir daha tekrarlanmaması için çalışılmalı, tedbirler alınmalı” dedi.
HDP’nin çok sayıda bileşeni bulunduğu hatırlatılınca Kadri Yıldırım, “HDP büyük kısmı devam bileşenlerle ittifak tazelerken yeni ittifaklar için de çaba sarf ediyor. Bu anlamda toplumsal tabanları birbirine çok yakın olan HÜDA-PAR’ı da bu kapsama dahil etmesi yararlı olacak. Taban da bunu arzuluyor” dedi.
HÜDA-PAR GENEL BAŞKANI YAPICIOĞLU KAPIYI AÇIK BIRAKMIŞTI
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, önceki gün, cumhurbaşkanlığı seçiminde herhangi bir partiyle ittifak yapıp yapmayacaklarına dair açıklamalarda bulunmuştu. RS FM’de Yavuz Oğhan’ın radyo programına katılan Yapıcıoğlu, “Herhangi bir parti ile seçim ittifakı yapmayız diye bir şey ortaya koymuyoruz” diyerek ittifaka açık kapı bırakmıştı.
Yapıcıoğlu, HDP ile ittifak konusundaki soruya ise şu yanıtı vermişti: “Şu anda yüzde 10’luk bir seçim barajı var. Bizim herhangi bir parti ile seçim ittifakı ile ittifak yapmayız diye bir şey ortaya koymuyoruz. Bize gelmiş herhangi bir teklif de yok. Bizim de teklif götürme gibi bir niyetimiz yok.”