HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik hakkında 37 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Kasım'da Şırnak'ta tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konulan HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik hakkında iddianame hazırlandı. Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Patlak tarafından hazırlanan, Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, siyasi parti faaliyetleri kapsamında 2015-2016 yılları arasında Şırnak'ta katıldığı 10 ayrı basın açıklaması, yürüyüş ve cenaze töreni nedeniyle Birlik hakkında 15 yıldan 37 yıla kadar hapis cezası istendi. Seçme ve seçilme hakkından mahrum edilmesi istenen Birlik, "Örgüte Üye Olma", "Halkı Kin ve Düşmanlığa Alanen Tahrik Etme", "Suç Örgütlerinin İsimlerini Kullanarak Tehditte Bulunmak", "Hakaret," "Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme ve Yönetme" ile suçlanıyor. İddianamede, Birlik'in "tehdit ve hakaret" ettiği polis memuru, Ç.A. "müşteki" olarak yer alıyor.
Birlik'in Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşulları ile Suruç katliamının 2015'te Şırnak'ta protesto edildiği yürüyüş ve basın açıklamalarında, Öcalan'ın posteri önünde durması ile "silahlı yönteme başvurmayı teşvik ettiği", "silahlı mücadele eylemini övdüğü" ileri sürüldü. Birlik'in çatışmalarda yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunmakla da "Silahlı mücadele eylemini övdüğü" öne sürüldü. İddianamede, Birlik'in; Şırnak merkezde çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve cenazesi polisin zırhlı aracına bağlanarak sürüklenen kayını Hacı Lokman Birlik için düzenlenen cenaze töreni ve yürüyüşe katılması dava konusu yapılan suçlamalar arasında yer aldı. İddianamede, kayınının cenaze törenine katılan Birlik için "Çatışmada öldürülen örgüt mensubunun cenaze merasimine katılarak örgütün silahlı yönteme başvurmasını övdüğü ve bu yönteme başvurmayı teşvik ettiği" ileri sürüldü. Birlik'in Cizre'deki bodrumlarda öldürülen Mehmet Kaplan, Abdulhamit Poçal ve Ahmet Tunç için Şırnak'ta düzenlenen cenaze törenine katılarak "Örgütün şiddet içeren silahlı mücadelesini övdüğü, bu mücadeleyi meşru göstermek amacı ile şiddet içeren bu yöntemi teşvik etmek amacı taşıdığı" iddia edildi.
Birlik'in, birçok kentte ilan edilen "Sokağa çıkma yasağı"nın protesto edildiği yürüyüş ve basın açıklamalarında, kentlerde yaşanan insan hakları ihlallerinden asker ve polisi sorumlu göstererek, eleştirmesiyle "Halkı kin, nefret ve düşmanlığa sevk etmek" ile suçlandı. Birlik'in konuşmasında geçen, "Özyönetim", çatışmalarda yaşamını yitirenler için "Gerilla" ve Şırnak'ın bulunduğu bölge için "Botan" ifadeleri kullanmasıyla "örgüt ile aynı söylem ve dili" kullandığı, "örgütün amacını ve şiddetini meşrulaştırmak için silahlı mücadeleyi övdüğü ve bu yönteme başvurmayı açıkça teşvik ettiği ve meşrulaştırdığı" iddia edildi. İddianamede davaya konu olan diğer suçlama ise Birlik'in, Şırnak Devlet Hastanesi'nde yaşanan tartışmada polis memuruna söylediği iddia edilen "Siz hepiniz işgalcisiniz, Kürdistan'ımızda kendi topraklarımızda insanları öldürüyorsunuz. Kürt halkını öldürüp zulmediyorsunuz, size bu yaptıklarınızın hesabını tek tek soracağız" şeklindeki sözlerle, polis memurunu "PKK'nın korkutucu gücünü kullanarak tehdit ettiği" ileri sürüldü. Birlik'in Cizre'de ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında bir yaralıya müdahale ettiği sırada başından vurularak öldürülen Cizre Devlet Hastanesi çalışanı Aziz Yural için Şırnak Devlet Hastanesi'nde düzenlenen basın açıklamasında "katilleri tanıyoruz, unutmayacağız, hesap soracağız, şehit namirin" pankartının arkasında yer alarak "örgütün şiddet içeren silahlı mücadelesini övdüğü" iddia edildi.
Savcı, iddianamenin sonuç ve değerlendirme bölümünde Birlik'in katıldığı basın açıklaması, yürüyüş ve cenaze törenleri için şu değerlendirmesinde bulundu: "Şüphelinin yukarıda ayrıntıları ile anlatılan 10 olayın oluş şekli ve içeriklerine bakıldığında, terör örgütünün toplantısı haline gelen olaylara katılmış olması, örgütün siyasi kanadı içerisinde olması nedeniyle organik bağın gerçekleşmiş olduğu, şüphelinin eylemlerinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk bulunması, bazen de bu olmadan örgüt ile girdiği organik bağ çerçevesinde, yine geri cephe ve kent çalışmalarına yönelik yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik gösteren kent faaliyetlerinde bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin eylemlerinin propaganda boyutunu aştığı silahlı terör örgütü PKK ile arasında organik bağın kurulduğu, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olması nedeni ile silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği anlaşılmış" iddialarında bulundu.
Davanın ilk duruşması 4 Ocak 2017'de Şırnak'ta görülecek. / Evrensel