HDP, Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi'nin partilerini ve çalışanlarını hedef alan yazısına ilişkin açıklama yaptı.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Yeni Şafak gazetesinde HDP ve genel merkez çalışanlarından Cemal Çoşkun’un hedef alınmasına ilişkin açıklama yaptı.
Yazılı açıklama yapan Baluken, devlet terörü sonucu son aylarda 291 sivilin yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, "Tüm bu acıların sorumlusu Saray ve onun savaş hükümeti olmasına rağmen, Saray ve AKP daha ilk günden başlayarak güdümlerindeki havuz medyasını da kullanarak başta partimiz olmak üzere demokrasi ve barış güçlerine karşı bir karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası başlatmıştır" dedi.
'AKP'NİN SUÇLARINI ÖRTME TELAŞI'
Baluken, Yeni Şafak Yazarı Abdülkadir Selvi'nin partilerini hedef alan yazısına ilişkin şunları kaydetti: "Dün (30 Kasım 2015) Abdülkadir Selvi tarafından Yeni Şafak gazetesinde kaleme alınan yazı bu alçakça yalanların en son örneğidir. Selvi, Gazeteciliğin en temel ilkelerini ayaklar altına alarak, partimizi ve genel merkez çalışanımız Cemal Çoşkun’u hedef göstermektedir. Selvi, en hastalıklı bir hayal gücünü bile zorlayan yalanlarla partimizi ve Cemal Çoşkun’u adeta Ruslar ile işbirliği yaparak Tahir Elçi’nin katledilmesinin sorumlusu olarak gösterme çabası içindedir.
Selvi, bir gazeteci değil, bir avukat gibi davranmakta ve AKP’nin suçlarının üstünü örtme telaşıyla partimize ve parti yöneticilerimize saldırmaktadır. Selvi, bir gazeteci olarak değil, gerçekleri tersyüz eden bir demagog olarak çok başarılıdır. Tek bir cümle içine, gerçeklikle uzaktan yakından alakası olmayan üç yalanı sığdırmayı başarmıştır.
Sadece kısa bir araştırma yapsa bile, AKP’nin siyasi soykırım operasyonları nedeniyle uzun süre Hewler’de sürgün hayatı yaşamak zorunda kalan Kürt siyasetçisi Cemal Çoşkun’un yaklaşık bir yıldır Türkiye’de bulunduğunu görecekti."
'HAYALİ BİR GÖRÜŞME KURGULADI!'
Selvi'nin, “HDP-PKK temsilcisi Cemal Çoşkun” ifadesini kullanarak, HDP’yi ve Cemal Çoşkun’u hedef haline getirdiğine vurgu yapan Baluken, şöyle devam etti: "Bu da Selvi’nin bir başka yalanıdır. Cemal Çoşkun bir siyasetçidir. Geçmişten günümüze birçok siyasi partide çeşitli kademelerde çalışmıştır. AKP’nin siyasi soykırım operasyonları yüzünden sürgüne gitmek zorunda kaldığında BDP Genel Merkez yöneticisiydi. Hewler’de bulunduğu süre içinde Hewler BDP Temsilciliği görevini yürütmüştü. Türkiye’ye döndükten sonra da, HDP için politika yapmaya devam etmiş ve 2015 seçimlerinde Kocaeli ve Bursa başta olmak üzere Marmara Bölgesinde çalışmıştır. Son olarak da Selvi, amaçları doğrultusunda, hayali bir görüşme kurgulamıştır. Bu hayali görüşmeye dayanarak da HDP’yi adeta Tahir Elçi’nin katili gibi göstermiştir. Tıpkı Cemal Çoşkun’un Hewler’de olması, Cemal Çoşkun’un Hewler HDP temsilcisi olması gibi bu görüşme de büyük bir yalandır. Böyle bir görüşme kesinlikle olmamıştır. Olamaz da. Böylesi yalanların ve karalama kampanyalarının sonuçlarının neler olabileceğini Selvi’nin bilmemesine olanak yok. Ahmet Kaya, Hrant Dink ve şimdide Tahir Elçi; hepsi de medyanın yalanları ve karalamaları sonucu hedef gösterildiler, sürgünde öldüler ya da durumdan vazife çıkaranlar tarafından katledildiler. Şimdi de Selvi aynı şekilde Cemal Çoşkun’u alçakça yalanlara dayanarak adeta bir hedef haline getirmiştir. Cemal Çoşkun’un başına geleceklerden Selvi sorumlu olacaktır."
'BARIŞ VE KARDEŞLİĞE HİZMET EDİN'
Yalanlarından ötürü Selvi'yi kınayan Baluken, "Selvi başta olmak üzere tüm havuz medyası yazarlarını ve gazetecilerini gazetecilik meslek etiğine bağlı ve AKP’nin çıkarlarına değil ama bu ülkenin barışı ve halkların kardeşliğine hizmet eden bir gazetecilik yapmaya davet ediyoruz" dedi.