Çelik, referandum sürecindeki ihlalleri takip ederek, konuya ilişkin açıklamalar yapmıştı.
HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik tutuklandı. Çelik, tutuklandığını sosyal medya hesabından duyurdu ve “Tutuklandım… Tüm dostlara selamlar…” diye yazdı.
Çelik’in tutuklanmasıyla birlikte HDP’nin tutuklu milletvekili sayısı eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dahil olmak üzere 14’e çıktı.
TUTUKLANMADAN ÖNCE REFERANDUM İHLALLERİNİ ANLATTI
HDP’li Burcu Çelik, tutuklanmadan önce Evrensel gazetesinden Hasan Akbaş’a referandum günü Muş’ta yaşanan ihlalleri anlatmıştı. Çelik, şunları dile getirmişti: “Özellikle seçim günü olağanüstü bir güvenlik görevlisinin bulunduğu bir görüntü vardı. Bizim bile ilk defa gördüğümüz üniformalı insanların sandık başlarında ya da okul girişlerinde olduğuna dair tespitlerimiz var. Yaklaşık 70 sandıkta toplu oy kullanıldığını tespit ettik. Bunun dışında kendisi başka ilde olup, fakat oyu burada kullanılmış kişiler olduğunu tespit ettik. Bunlara ilişkin itirazlarımızı yaptık. Yine basına yansıyan muhtarlara ilişkin de parti örgütlerimizce YSK’ye, il ve ilçe seçim kurullarına itirazlar yapılmıştır.”
‘MUHTAR VE İMAMLARI BASKI YAPILMIŞ’
Çatbaşı köyünde bir muhtarın beş zarf ile kabinden çıkıp oy kullandığı görüntüleri hatırlatan Çelik, şöyle devam etmişti: “Bu muhtar sadece video çekilebilen ve örnek olarak ortaya çıkmış bir durumdur. Bunun gibi yüzlerce köyün olduğunu öğrendik, tespit ettik. Edindiğimiz, aldığımız bilgilere göre de kampanya öncesi bölgedeki muhtar ve imamlara baskılar yapılmış. Bu durumlarda, bunun neticesinde ortaya çıkmış olduğunu anlıyoruz. Özellikle Muş için söylüyorum bu sadece Çatbaşı köyünde değil tüm sandıklarda yaşanmış bir durumdur.”
‘BUNLARI İYİ OKUMAK GEREKİR’
Çelik şöyle devam etmişti: “Türkiye halkı birlikte hayır demiştir. Her türlü hukuksuzluk ve zorla değiştirilme çabasının olduğu bir süreci de hepimiz gördük. Muş halkı da her türlü baskı ve zora rağmen iradesini ortaya koydu. Bundan sonra Muş halkı ve Türkiye halkları bir bütün olarak Türkiye’nin demokratikleşmesi için birlikte mücadele etmelidir ve bu konuda edeceğinden de hiç şüphemiz yok. Elbette ki İstanbul, İzmir, Ankara, Şırnak, Silopi, Hakkari, Diyarbakır sonuçlarını birlikte değerlendirmek gerekiyor. Hem Kürt halkı hem Türkiye halklarımız ortak bir sesle hayır demişlerdir. Bu açıdan demokratik bir muhalefet penceresinin açıldığını da söylemek gerekir. AKP hükümetine ilk defa büyük şehirlerde hayır denmiştir. Bunları iyi okumak gerekiyor. Halkın ne istediği, ne beklediğini önümüze koymamız gerekiyor. Bu anlamda biz halkların bir arada ortak bir anayasa ve demokratik bir ortam oluşturması için çabamızı sürdüreceğiz.”