Gelecek Partisi Sözcüsü Temurci: Yeni ittifaklar çıkabilir

Gelecek Partisi Sözcüsü Temurci: Yeni ittifaklar çıkabilir
REKLAM ALANI
Yayınlama: 06.03.2020
649
A+
A-

Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci, olası bir erken seçimin 2021 yılı içerisinde gündeme geleceğini savundu, üçüncü bir ittifak oluşumuna işaret etti. Başkanlık sisteminin Cumhur İttifakı’nı zorunlu kıldığını ama artık yürütülemediğini söyleyen Temurci, AK Parti ve MHP ittifakının dağılacağını savundu. İttifak şartlarını güçlendirilmiş parlamenter sistem olarak açıklayan Temurci sert sözlerle eleştirdiği HDP için, “HDP’yi şeytanlaştırmamamız lazım” ifadesini kullandı.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi, bir yandan teşkilatlanma çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan da olası bir erken seçimde izleyecekleri yol haritası üzerinde çalışıyor. Türkiye’de iktidar tarafından oluşturulan “Ya bizdensiniz, ya da kara toprağın” anlayışına karşı ‘özgürlükçü- demokrat’ bir cephe açtıklarını ifade eden Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci, teşkilatlanma çalışmalarından, saha gözlemlerine, erken seçim tartışmalarından uluslararası gündeme kadar birçok konuda sorularımızı yanıtladı.

Bolu Abant’ta parti kurucuları, yöneticileri ve atanan il başkanlarıyla geçtiğimiz hafta iki günlük bir kamp yaptınız. Kampta öne çıkan başlıklar neler oldu?

Abant kampı iki aşamalıydı: Partimize yönelik sahadaki tespitler, teşkilatlanma süreci ve Türkiye gündemine ilişkin konular görüşüldü. Henüz iki buçuk aylık bir parti olmamıza rağmen sahadaki gözlemimiz; parti kurma hazırlığında, “Türkiye’de yeni siyasi parti kurma iklimi yok” diye çekinerek yaklaşanların, ‘parti saflarında görev istiyoruz’ dedikleri bir dönüşüme yönelikti. Dolayısıyla Gelecek Partisi’nin tanıtımını sahaya indirmek istiyoruz. Malum günde 3 öğün yayın yapan tek sesli medyada kendimize yer bulmamız pek mümkün olmuyor. Olağan kongreye kadar üzerinde duracağımız meselelerin başında tanıtım geliyor.

‘OY SKALASINDA YÜZDE 9-13 BANDINDA OLACAĞIZ’

İki ayda sahadaki tepkilerde dönüşüm yaşandığını söylediniz. Peki, yurttaşlar Gelecek Partisi’ni ne kadar tanıyor? Anket yaptırdınız mı?

Türkiye’de iktidar kanadınca oluşturulan “Ya bizdensiniz, ya da kara toprağın” anlayışına karşı biz, partimizi ‘özgürlükçü- demokrat’ olarak tanımladık. Sahada bunun karşılığını da alıyoruz. Parti kurulmadan önceki tepkiler ile şu anki tepkilerde ciddi bir dönüşüm var. Ama sahada Gelecek Partisi’nin Davutoğlu ve arkadaşları tarafından kurulduğunu bilmeyen hala yüzde 40’lık bir kitle var. Dolayısıyla şu an yapılan anketlerin sağlıklı sonuç vereceğini düşünmüyorum. Gelecek Partisi’nin teşkilatlanma süreci tamamlandıktan sonra ilk etapta yüzde 9 ila 13 arasında bir skalaya oturacağını düşünüyorum. Kongre süreçlerinin bitmesiyle de bu rakam yüzde 15’lerin üzerine çıkacak. Türkiye’de yeni siyasi hareketlerin büyümesinde iktidarın her geçen gün varlığını borçlu olduğu değerlerden uzaklaşması da büyük bir etken tabi. Türkiye’de siyasi mücadelenin de rekabetin de bir ahlakı olsun istiyoruz.

‘MUHALEFET VE İKTİDAR ŞEHİTLERİN HATIRASINA SAYGISIZLIK YAPTI’

Selim Temurci

CHP’li Engin Özkoç’un sözleri üzerine önceki gün Meclis’te tekmeli tokatlı kavga görüntülerini izledik. CHP ve AK Parti arasındaki tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İdlib’de verdiğimiz 36 şehit, Türk siyasi tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra başka bir ülkenin toprağında verdiğimiz en fazla şehit. Öncelikle böyle bir dönemde muhalefetin veya iktidarın kullandığı bu dili şehitlerin aziz hatırasına saygısızlık olarak görüyoruz. Biz isterdik ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk şehit haberleri geldiğinde siyasi parti liderlerini Külliye’ye davet ederek birlik ve beraberlik mesajı versin. Bunun yerine 3 gün sonra çıktığı ekranlarda kullandığı dili tasvip etmiyoruz. Ancak ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanına karşı kullanılan dili de onaylamıyoruz. Birlikte olmaya ihtiyacımız olduğu şu günlerde siyasilerin Meclis’i 15 Temmuz ruhuyla yönetmeleri ve bir araya gelmeleri lazım.

‘ÜÇÜNCÜ BİR İTTİFAK ÇIKABİLİR’

Bu şartlarda olası bir erken seçim bekliyor musunuz? Seçim ittifakları nasıl şekillenecek? Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı muhalefet olarak tek çatı altında mı seçime gideceksiniz, yoksa üçüncü bir ittifak mümkün mü?

Türkiye’deki yönetim anlayışı, ekonomik politikalar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği yükle ülke yönetilmez halde. Dolayısıyla 2023’e kadar sürdürülebileceğini düşünmüyorum. Önümüzdeki yıl seçimin gündeme geleceğini öngörüyorum. Seçim barajını yüzde 10’un altına indirecek bir değişim yapılabilir. İttifakların nasıl şekilleneceği konjonktürel bir durum. Mesela, başkanlık sistemi Cumhur İttifakını zorunlu kıldı. AK Parti devamlılığı, MHP varlığı için bu ittifakı sürdürüyor. Bu sistem Türkiye’ye deli gömleği giydirdi. Yine ittifaklar zorunlu hale gelirse parti programımıza en uygun ittifakın içinde olacağız. AK Parti içinde bulunan birçok arkadaşımız gidişattan memnun değil. Biz o arkadaşlarımız ile de aynı yerde olabiliriz. Ama ben yeni bir takım ittifakların da çıkacağını düşünüyorum.

İttifaklarda belirleyici unsurunuz veya şartınız nedir?

İçinde bulunacağımız ittifakta olmazsa olmazımız ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem.’ Çivisi çıkmış bir devleti, yeniden kurulacak bir ittifakın içerisinde olarak güçlendirmemiz lazım.

‘DEMİRTAŞ ÇIKSIN, RAKİBİMİZLE YARIŞALIM’

Üçüncü bir ittifaktan bahsediyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde HDP’ye eleştirileriniz ve eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş hakkında “Birileri barış güvercini ortaya çıkarmaya çalışıyor” sözleriniz çok konuşuldu. Diğer taraftan HDP kongresine 2’si genel başkan yardımcısı 3 temsilci göndererek kafaları karıştırdınız? HDP’nin de içerisinde olacağı bir ittifakta yer alır mısınız?
HDP, 6 milyon insanın oyunu alan, Meclis’te güçlü bir grubu olan siyasi bir parti. HDP’ye yönelik yaptığımız tek eleştiri, terör. HDP’nin terörle arasına koyacağı mesafenin açık bir dille açıklanmasını istiyoruz. HDP’yi şeytanlaştırmamamız lazım. Gelecek Partisi olarak biz siyasi bir partiyi eleştiriyoruz ama o parti ve o partiye oy vermiş milletle aramızdaki köprüyü atmıyoruz. Bizim eleştirilerimiz, kırgınlıklarımız hem o partiye hem de seçmenine kırgınlık gibi algılanmamalı.

İttifak için açık kapı bırakıyorsunuz yani…

Bizim en kolay iletişim kurabileceğimiz seçmen grubu HDP seçmeni. Yani HDP seçmenini doğal ittifak alanımız olarak görüyoruz. Bu aşamada HDP kongresine gözlemci yollamamız kadar doğal bir şey yok. Biz Meclis’te grubu bulunan her partinin davetine icabet ederiz. Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde tutulması onu her geçen gün kahramanlaştırıyor. Biz diyoruz ki, Demirtaş çıksın, rakibimiz ile yarışalım. İttifakları millet şekillendirecek. Hiçbir ittifakın da sürekli olacağını düşünmüyoruz.

‘ARTIK O BİRLİKTELİK YÜZDE 50+1’İ SAĞLAYAMIYOR’

MHP ve AK Parti’nin içinde bulunduğu Cumhur İttifakı’nın dağılabileceğini düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. MHP, varlığını iktidarın varlığına, iktidar da sürekliliğini MHP’ye borçlu dedik. Artık o birliktelik iktidar için yüzde 50+1’i sağlayamıyor. Mutlaka, yeni oluşumlar ve arayışlar içerisinde olacaklar. Hangi ülkücü kardeşim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 36 şehidimizin katili olan Rusya’nın ayağına gitmesini doğru bulur. Özür ve tazminat beklerken Erdoğan’ı Moskova’da görüyoruz. Bu ittifak şu an fikirsel ve ilkesel değil çıkarsal bir birliktelik. O yüzden bu ittifakın süreceğini düşünmüyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İdlib saldırısı sonrası Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmek için Moskova’ya gitmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizim İdlip’teki saldırıda şehit edilen askerlerimizin katili arka planda Rusya’dır. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanının Moskova’ya Putin’in ayağına gitmesini doğru bulmuyoruz. Bu görüşme Ankara’da olmalıydı. Putin, Türkiye’ye gelerek özür dilemeliydi

‘PELİKAN BİLDİRİSİ AHLAKSIZ BİR DEĞİŞİMİN BAŞLANGICIDIR’

Yine geçtiğimiz günlerde Hilal Kaplan ile eşi Süheyb Öğüt’ün suç duyurusu nedeniyle Pelikan Dosyası kapsamında ifadeye çağrıldınız. Ne ile suçlanıyorsunuz?

Hakaret, iftira, suç uydurma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüt üyeliği ve örgüte üye olmamakla birlikte örgüt propagandası yapmak” gibi suçlamalar yöneltildi. 15 Temmuz darbe davası sebebiyle tanık olarak ifade vermeye Silivri’deki mahkemeye gittiğim sırada eşim arayarak eve polisler geldiğini söyledi. “1 Mayıs 2016 tarihinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu alaşağı edecek süreci başlatanlar kimdir, neden şu ana kadar bir inceleme yapılmadı?” diye sordum, soruyorum. Bunlar en az FETÖ kadar tehlikeli bir yapı. Beni şikâyet edenler olmayan bir şey söylediğimi, FETÖ dili kullandığımı, Pelikan var diyenlerinde ayrı bir çete olduğunu, benim de çete lideri olduğumu söylemiş. Bir hiçbir kurumu hedef almadık. Ama Türkiye’de ahlaksız bir değişim o Pelikan bildirisi ile başlamıştır. / DUVAR

ankara hosting
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

bursa escort
görükle escort
bursa escort
görükle escort