Financial Times yazarı David Gardner, Türkiye’nin dış politikasını mercek altına aldı. “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Macron’la tartışması manşetlere taşındı ancak Rusya ile rekabeti daha büyük tehdit” diyen Gardner, İdlib’deki saldırıya dikkat çekti: “Erdoğan hem kapasitesinden fazlasını zorluyor hem de kırılgan. Birisinin bu karışımı test etmesi sadece an meselesiydi. Bunu yapan ilk kişi de Erdoğan’ın müttefiki Putin oldu.”
İngiliz gazetesi Financial Times’ın (FT) dış haberler editörü David Gardner, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasındaki tartışmayı ve Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendirdi. Gardner, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Macron’la tartışması manşetlere taşındı ancak Rusya ile rekabeti daha büyük bir tehdit” yorumunda bulundu.
“Putin, Erdoğan’ın kapasitesinin ötesine geçmesini test ediyor” başlıklı analizin başında Gardner, ‘Erdoğan’ın son dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un akıl sağlığını sorguladığını, Körfez ülkelerinin Sünni Arap liderleriyle adeta bir kan davası içinde olduğunu, Türkiye’yi Amerikan yaptırımlarından koruyan ABD Başkanı Donald Trump’a bile meydan okuduğunu’ belirtiyor. Gardner’e göre son dönemde Erdoğan’la Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında da soğuk rüzgarlar esiyor.
Önce Türkiye ve Fransa Cumhurbaşkanları arasındaki tartışmayı değerlendiren Gardner, “Erdoğan, Macron’u dövmek için sağlam bir sopa seçti” diyor. BBC Türkçe’nin aktardığında göre Gardner, bu görüşüne gerekçe olarak Erdoğan’ın, Macron’un Samuel Paty adlı öğretmenin Hz. Muhammed karikatürlerini öğrencilerine göstermesi sonrası sokak ortasında başı kesilerek öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamaları, tüm Müslümanlara yönelik bir saldırı olarak görmesini gösteriyor.
“Kendisinin Müslümanların lideri olduğunu varsayan Erdoğan, Macron’a yanıt vermesi gerektiğini düşündü. Müslüman liderler de Türkiye Cumhurbaşkanından ne kadar nefret ederlerse etsinler, Macron’u savunamazlardı” diyor Gardner.
David Gardner’a göre son dönemde manşetlere taşınan Macron’la tartışması olsa da, Erdoğan için daha büyük bir tehdit var: Rusya’yla rekabeti. Türkiye ve Rusya’nın Suriye ve Libya’daki iç savaşlarda farklı tarafları desteklediklerini hatırlatan Gardner, Rusya’nın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlarına karşı çıkmamasının nedeninin S-400 hava savunma sistemi satın alması olduğu kanısında.
David Gardner’in analizi şu satırlarla noktalanıyor:
“Ancak Türkiye’nin stratejik derinlik arzusunun karşısına Şubat ayında, Rusya’nın Suriye’nin tümünü Esad rejimi için kurtarma kararlılığı çıktı. İki taraf da İdlib’de ağır kayıplar verdi. Ki İdlib, Suriye’de Ankara’nın ordusunu da konuşlandırdığı, muhaliflerin son kalesiydi.
“Bu hafta Rus hava kuvvetleri, Türkiye’nin Suriye’de desteklediği muhalif gruplarından birini bombaladı, tahminen 78 savaşçıyı öldürdü. Oysa Türk ordusu geçen hafta İdlib’de sekiz noktadan daha rahat savunulabilir yerlere çekilmişti.
“Ancak İdlib’de yaşananlar, Rusya’nın, Türkiye’nin Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda Ermenistan karşısında Azerbaycan’ı desteklemesine misillemesi gibi görünüyor.
“Sayın Erdoğan hem kapasitesinden fazlasını zorluyor hem de kırılgan. Birisinin bu karışımı test etmesi sadece an meselesiydi. Bunu yapan ilk kişi de Erdoğan’ın müttefiki Sayın Putin oldu.
“Türkiye’nin çıkarlarını Rusya’nın çıkarlarıyla uyumlu hale getirmek her zaman zordu. Türkiye’nin çıkarları Ortadoğu’da sadece, 2017’de Körfez’deki komşularınca ablukaya alınan Katar’ın çıkarlarıyla uyumluydu.
“Türkiye Savunma Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde “tek kalp, tek yumruk” olarak tanımladığı bu ittifak buharlaşabilir. Zira ABD, Katar’ın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni düzeltmek için yoğun şekilde çalışıyor. Bu iki ülke de Sayın Erdoğan’a daha da düşmanca bakıyor.
“Üstelik Türkiye’nin ekonomisi zayıflıyor, para birimi değer kaybediyor. Bu sorunlarla boğuşan Türkiye ile sadece Avrupa ve Rusya’yla değil ABD’yle arasında da gerilim artıyor. Özellikle de Ankara’nın Rus S-400 füzelerini, konuşlandırmasının başlangıcı olarak denemesinden sonra. Eğer ABD’de önümüzdeki hafta yapılacak başkanlık seçimlerinde Sayın Trump Demokrat Joe Biden’a kaybederse, bu deneme daha da kırmızı bir çizgi olarak görüleceğe benzer. Çok fazla kırmızı ışık yanıp sönüyor.” (BBC Türkçe)