Financial Times, doların 3,98 TL'yi aşmasının ardından yayınladığı haberde, Merkez Bankası'nın yatırımcının güvenini kolay kolay kazanmayacağını öne sürdü. Gazeteye göre, güven kaybının nedeni siyasi müdahaleler ve ABD'yle ilişkilerin bozulması.
Dolar/TL kurunun çarşamba sabahı 3,98’i aşarak yeniden rekor kırmasının ardından İngiltere merkezli Financial Times gazetesi, Merkez Bankası’nın Türk Lirası’nı desteklemeye yönelik adımlar attığını, ancak yatırımcıların güvenini kazanmasının kolay olmayacağını yazdı. Gazete, güven kaybının gerekçesi olarak, bankaya yönelik ‘ısrarlı siyasi müdahaleleri’, ABD’yle ilişkilerin kötüleşmesini ve enflasyonun artmasını gösterdi.
Gazetenin ‘Şirketler ve Piyasalar’ ekindeki Roger Blitz imzalı “Türk Lirası rekor düzeye gerilerken, Merkez Bankası harekete geçiyor” başlıklı haberde, salı günü Dolar/TL kurunun 4 liraya yaklaştığı, liranın son 2 ayda yüzde 11,4 değer kaybettiği ve bu dönemde gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla değer kaybeden para birimi olduğu belirtiliyor.
Dikkat çekilen bir diğer nokta da, Türkiye’nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizinin de salı günü yüzde 12,74’e yükselmesi ve geçen haftaya oranla yüzde 12 artması. Financial Times,
“BIST 100 endeksi de son haftalarda yüzde 9 düşmüştü” diyor.
Merkez Bankası, salı günü Dolar/TL kurunun 3,97’ye yükselmesi sonrası, bankaların gecelik borç alma limitini sıfıra düşürmüş, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti 25 baz puan artarak yüzde 12,25’ye çıkmış, kur daha sonra 3,95’e gerilemişti. Ancak kur çarşamba günü ilk işlem saatlerinde 3,98’i aştı.
‘TÜRK LİRASININ DEĞER KAYBI DEVAM EDECEK’
Varlık yönetim şirketi GAM’ın gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırım direktörü Paul McNamara, mevcut şartlarda Merkez Bankası’nın faizleri agresif şekilde artırması gerektiğini, aksi takdirde Türk Lirası’nda büyük düşüş görülmesinin senaryolardan biri olduğunu söylüyor.
Fransız Société Générale bankasından Kit Juckes ise Merkez Bankası’nın son kararı ile ilgili şu yorumu yapıyor: “Likidite koşulları sıkılaştırıldı, ancak liranın gerileyişini durdurmakta yeterli olup olmayacağı net değil.”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta bir kez daha faiz oranlarının düşük olması gerektiğini söylemişti.
Londra merkezli Rabobank’ın gelişmekte olan ülkelere yoğunlaşan stratejistlerinden Piotr Matys’e göre ise liranın değer kaybının sürmesi halinde Merkez Bankası kendisini “sözlü müdahalede bulunmaya” mecbur hissedebilir.
Piotr Matys bununla birlikte Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’unun 14 Aralık’ta toplanacağını hatırlatıyor, daha erken bir toplantı ihtimalini dışlamıyor ve ekliyor: “Faiz artırımı muhtemelen Türk yetkililer için popüler olmayan bir karar olacaktır. Ancak öncelik liranın istikrara kavuşması ve enflasyonun daha da artmasının önlenmesi.”
Financial Times bu noktada hem Merkez Bankası’nın bağımsızlığını korumakta zorlandığını hem de gelecek hafta New York’ta başlayacak Reza Zarrab davasının yarattığı gerginliğin yatırımcıları kaygılandırdığını vurguluyor.
Paul McNamara, gelişmekte olan ülkeler arasında bilançosu en zayıf ülkenin Türkiye olduğunu, petrol fiyatlarında artışın ülkeye yardımcı olmadığını söylüyor.
Küresel yatırım danışmanlığı şirketi T Rowe Price’dan portfolyo yöneticisi Ulle Adamson da, Türk ekonomisinin 2017’de büyüdüğünü, ancak bu büyümenin arkasında borç verme oranının artmasının ve tüketici talebinin olduğuna dikkat çekiyor.
Ulle Adamson’a göre kısa vadede gözlenen faydalar yerini daha zor bir döneme bırakacak.