HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Demirtaş’a suikast iddialarına ilişkin parti merkezinde bir açıklama yaparak, Diyarbakır Valiliği’nin konunun üzerini kapatmak için izin kurşun izi olmadığını ifade ettiğini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a, dün Diyarbakır’da suikast girişimi yapıldığı iddiasına ilişkin açıklama yaptı. Yüksekdağ, “Bizce açığa çıkan veriler ve tanıklıklara dayanarak açık bir suikast olarak yaşanmış bir saldırıydı. Suikast hareketi tek başına kriminal bir vaka değil siyasi bir vaka. Diyarbakır Valiliği konunun üzerini örtme telaşı ile bu izin bir kurşun izi olmadığını açıkladı” dedi.
Yüksekdağ’ın açıklamaları özetle şöyle:
“Partimiz geride bıraktığımız aylar boyunca Türkiye’deki barış ve demokrasi mücadelesinin bir savunucusu olarak gerilim ve şiddet siyasetinin saldırılarına hedef oluyor. Bu saldırıların son örneği de dün Diyarbakır’da sayın Selahattin Demirtaş’a dönük olarak gerçekleştirildi. Bizce açığa çıkan veriler ve tanıklıklara dayanarak açık bir suikast olarak yaşanmış bir saldırıydı. Dünden itibaren Türkiye gündemini alt üst etmesi gereken bir gelişme olmasına rağmen karşımızda siyasi iktidar ve onun yönlendirdiği kamuoyu, medya organları suskunlukla geçiştirmeye ve geçersiz açıklamalar ile bu olayın üstünü örtmeye çalışıyor. Ancak dün gerçekleştirilen saldırı, açık bir suikast olarak yaşanmış bir saldırıdır. Çok şükür sayın Selahattin Demirtaş’ı vuran hedefine ulaşan bir saldırı olarak sonuçlanmadı. Bu suikast saldırısı ancak geride bıraktığımız bütün bir süreç boyunca geliyorum diyen ve değişik dönemlerde gelen kendisini hissettiren bir saldırı konseptini örneğiydi. Onun son ve şiddetli örneklerinden birisi olarak yaşandı.”
“Dün akşam saatlerinde sayın Demirtaş ailesinin evine ziyaret gerçekleştirdikten sonra kendi evine doğru giderken gerçekleştirildiğini düşündüğümüz bir saldırı bu. Aracı hareket ahalindeyken gerçekleştirilen bir saldırı. SayınDme4itratş’ın oturduğu bölümde kafa, baş hizasına denk gelecek şekilde bir kurşun izi tespit edilmiş koruma polisleri, görevlileri tarafından. Araç durduktan sonra görevlilerin gördüğü ve tespit ettiği bir kurşun izi bu yapılan değerlendirmeler ve tanıklıklardan hareketle bir sonuca ulaştığımızda, aracı bekleme halindeyken yanında çok yoğun koruma ve polislerin olmasından dolayı gerçekleştirilecek bir saldırı ve iz değildir bu. Herhangi bir sert cisim tarafından da oluşacak bir iz değildir. Koruma ve bazı bilirkişilerin gözlemleri sonucu bunun bir kurşun izi olduğu tespit edilmiş durumda. Bekleme halindeyken bu izin veya bu çarpmamın oluşmadığı net bir kanaat oluştuğu için. Geriye tek bir seçenek yani araç halindeyken Selahattin Bey ailesinin annesinin, babasının evinde kendi evine giderken bu kurşun izinin çarpmanın oluştuğunu söyleyebiliyoruz.”
“Aracın camının zırhlı olması Allah korusun bir ölüm olayın gerçekleşmesini engellemiş. 9 milimetrelik bir zırhlı camda, 2 milimetrelik bir oyuk oluşturacak bir çarpmadan bahsediyoruz. Olayın ardından savcılığa yapılan suç duyurusu ve uzman emniyet birimlerinin devreye girmesinden sonra, yapılan incelmelerden ne yazık ki sağlıklı bir açıklama, sonuç elde edilebilmiş değil.
“Diyarbakır Valiliği konunun üzerini örtme telaşı ile bu izin bir kurşun izi olmadığını açıkladı. Herhangi bir kriminal araştırmayı istedikleri zaman bir sorunu, saldırıyı örtbas etme niyeti taşıdıkları zaman çok kısa süre içerisinde tamamlamayı başarıyor beceriyorlar. Özelikle Diyarbakır Valiliği bu konuda mahir olduğunu, becerikli olduğunu bir kere daha gösterdi. Çok kısa bir süre sonra akşam saatlerinde bunun herhangi bir sert cisimle oluşan iz olduğunu açıkladı. Bu yolla konuyu derinlemesine araştırması, sorgulaması gereken bir makam, sorunun üstünü örtmeye dönük bir siyasi yaklaşım ve tutum geliştirdi.”
“Suikast hareketinin kriminal bir vaka olmadığını düşünüyoruz tek başına. Bu siyasi bir vakadır. Siyasi saldırı konseptinin sürecinin parçası, uzantısıdır. Daha önceki süreçte, partimize dönük bütün saldırılar aslında bu son saldırıyı işaret ediyordu. Partimize dönük gerçekleştirilen bütün saldırıların failleri açığa çıkartılmadı. Açıkta olan faillerde cezalandırılamadı. Hükümet devlet koruması ile ödüllendirildi.”