Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, piyasadaki beklentiler doğrultusunda politika faizini yüzde 8,25’te sabit tuttu. Açıklamada, gıda fiyatlarındaki yükseliş, enflasyon riski ve ekonomilerdeki belirsizliklere dikkat çekildi. Merkez Bankası’nın bir sonraki toplantıda, enflasyon hedefini de yukarı yönlü revize etmesi bekleniyor.
Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu (PPK), faiz kararını açıkladı. Korona virüsü salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflamanın yılın ikinci çeyreğinde derinleştiğine dikkat çekilen açıklamada, Türkiye ekonomisine ilişkin olarak “Üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir” vurgusu yapıldı.
MB Başkanı Murat Uysal, Murat Çetinkaya, Ömer Duman, Uğur Namık Küçük, Oğuzhan Özbaş, Emrah Şener, Abdullah Yavaş’tan oluşan PPK, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi.
SON FAİZ ARTIRIMI 21 MAYIS’TA YAPILMIŞTI
AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistlerin tamamı MB’nin bugünkü toplantıda politika faizini sabit bırakmasını bekliyordu.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 25 Haziran’daki toplantısında, beklentilerin aksine faiz indirimine gidilmeyerek, politika faizi 8,25’te sabit bırakılmıştı. Gerekçe olarak da, çekirdek enflasyondaki yükselme eğilimi gösterilmişti.
Merkez Bankası PPK, son faiz indirimini 21 Mayıs’ta yapmıştı. Bu tarihte politika faizi 50 baz puan (yarım puan) düşürülmüştü.
PPK’DEN ÜÇ VURGU
PPK’nin bugünkü açıklamasında gıda fiyatları, enflasyon ve korona salgınına bağlı olarak ekonomilerdeki belirsizliklere dikkat çekildi. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklama şöyle:
BELİRSİZLİK YÜKSEK SEYREDİYOR: Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşmiştir. Ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali adımlar atmaya devam etmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.
TURİZMDE KISMİ İYİLEŞME BEKLENİYOR: İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklenmektedir. Mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir.
ÇEKİRDEK ENFLASYONDA YÜKSELİŞ GÖZLENİYOR: Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonu dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle artmıştır. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, normalleşme sürecinde kapasite kısıtlarına tâbi olan hizmet gruplarındaki aylık fiyat artışlarının yavaşlamaya başladığına işaret etmektedir. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsü korunmakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.
ENFLASYON İÇİN TEMKİNLİ DURUŞA DEVAM: Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
PİYASA FAİZİNİ DOLAYLI ETKİLİYOR
Merkez Bankası’nın politika faizi kararları, faizleri doğrudan değiştirmiyor. Bankalar, politika faizini dikkate almakla birlikte piyasayla Merkez Bankası ile piyasa faizi arasında bir kopukluk da var. Küresel piyasalarda da faiz indirimi yönünde bir eğilim var. Korona virüsü salgını nedeniyle de uzun süre faiz artırımı kararları beklenmiyor. / DUVAR