Erdoğan'dan yeni parti açıklaması: Ayrılanlar oldu isim vermeye gerek yok. Bu ayrılanlarla bir daha beraber yol yürümek mümkün değil.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski yol arkadaşları Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül'ün yeni parti kurdukları iddiasına ilişkin "Daha önce parti kuranlar oldu onların akıbetleri belli. Dürüstlük samimiyet sadakat çok önemli" dedi.
NTV'de konuşan Erdoğan "Başka trene bindiler" sözlerinin sorulması ve yeni parti iddiaları üzerine şunları söyledi:
"Bu şey geneldir siz bir yola çıkıyorsunuz. Yola çıktığınız insalar sizinle beraber gelecek diye bir şey yok ama biz AKP olarak bir dava olarak bakıyoruz. Biz dava adamıysak davana ihanetin olamaması lazım. Görev verilir yaparsın. Ama senden alınıp bir başkasına verildiği zaman da eyvallah dersin. Ama sürekli olarak şu anda CHP'de olduğu gibi çakılı kalmak olamaz. Değiştirirsin. Liderin de bunu bir satranç olarak değerlendirmesi lazım. Ayrılalar oldu isim vermeye gerek yok. Bu ayrılanlarla bir daha beraber yol yürümek mümkün değil. Bizim tek bir amacımız var millete hizmet eden hiçbir azaman hezimet uğramaz."
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
YEREL SEÇİM
"Ankara'da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda, köşede görev yapmış birisi değil. Kayseri gibi bir şehir. 5 dönem Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. Ardından milletvekili olarak geldi. Mehmet Özhaseki Bey'i daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı'na getirdik. En geniş anlamda bir belediyecilik sayılır o bakanlık. O görevden sonra kendisini mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirdik. Tabii ki Ankara gibi bir şehre, başkente çok donanımlı bir isim olması gerekiyordu. Biz seçici üslupla arkadaşlarımızla konuştuk, deneyimi, tecrübesiyle, konulara, olaylara vukufuyetiyle ve Mehmet Bey'i biz Ankara'mızı devraldığımız süreçten bu yana, Ankara'nın geldiği bir konum var. Bundan sonraki süreçte de Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır.
İstanbul'da şu anda malum, Binali Yıldırım Bey var. O da bu emaneti inşallah, mâlum biz CHP'den aldık. Çöp, çukur çamur. Yalan, yasak, yoksulluk bunlardan aldık. Bizden sonra ara dönemler oldu, yine bizim arkadaşlarımız. Şimdi Binali Bey Türkiye'de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız. Arkadan Başbakanlık dönemi oldu. Daha sonra Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Ulusal ve uluslararası bazda Binali Bey'in tecrübesi çok önemli. Karşısındaki adayın İstanbul gibi bir şehirde öyle bir deneyimi söz konusu değil. Binali Bey'in İstanbul'da emeği var. İstanbul'da büyük düşünmeye mecburuz.
İstanbul'daki aday 'Erdoğan İstanbul'a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı' diyor. Önce kendine gel sen! Siyasette, özel sektörde yakaladığım tecrübe adeta senin şu anda senin yakaladığını ben o zaman unutmuştum. İstanbul'da ilçe başkanlıklarından tut, il başkanlığına varıncaya kadar bunları yapmışım. Özel sektör, devlet sektörü deneyimim var. Bu iş lafla, dedikodu, iftirayla olmuyor. Eserini ortaya koy, onunla konuşur. Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmışsın. Tamam da ne yapmışsın onu söyle? Neymiş kültür merkezi yapmışsın. Senin kültür merkezin o ilçenin çapında bile değil.
Deneyimi yüksek olan Nihat Zeybekci'yi İzmir'e getirdik. Nihat Bey, İzmir'e çok şey katacaktır."
TANSİZM SATIŞLARI
Sosyal devletin gereğini yerine getiriyoruz. Operasyon çekmeye çalışanlara cevabımızı verdik. Ekonomik bir suikastla karşı karşıya kaldık. Serbest piyasayı biliriz, kimse bizi aldatmasın. Biz üreticinin karşısında değiliz. Kaybeden aracı ve simsarlar. Fiyatlar düşmezse uygulamaya devam ederiz.
ASKERLİKTE YENİ DÜZENLEME
Milletimizin askerlikle bağını zedelemeyecek sürdürülebilir bir sistemle yaşanan yığılmayı, bu sorunu ortadan gidereceğiz. Bizim arzumuz seçim öncesi kanunu çıkarmaktı. Seçim sonrası üzerinde duracağız. Artık bedelli daimi olarak var. Meclis tekrar açıldığında kanunlaştırarak yani ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim inşallah kanun bu olacaktır
ABD'NİN SURİYE'DE ASKER BIRAKMASI
"Bu iş eğer bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır. Sayın Trump'la yeni görüştüm. Bu konuları ele alma fırsatımız da oldu. Öyle zannediyorum ki, tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak, aldığımız bilgiler 300-400 kişi veya 200 kişi veya koalisyon gücü olarak 500 kişiyi bırakma sözkonusu olabilir. Bizim kararlılığımız bellidir. Önemli olan güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır. Bunu ne Almanya'ya, ne Fransa'ya bırakamayız. Macron görüşme talebinde bulundu. Dedik ki, 'seçim çalışmalarımız var fırsat bulduğumuzda size döneriz' dedik. Bize tehdit oluşturacak bölgeyi birilerine emanet edemeyiz."
KOCAMAZ AÇIKLAMASI
"Orada ben değerlendirmeye girmeyeyim. Değerlendirmeyi il seçim kurulu yaptı. Eğer orada saati geçirmişse ki, 10 dakika geçirdiği söyleniyor. O anda her şey kilitlenir. Oradan aday olamayan ondan sonra aday olamaz hükmünü verdi. Nihai karar YSK'nındır. YSK hangi kararı verirse nihai hükümdür."
"KUSURA BAKMAYIN S-400 KONUSUNDA BU İŞ BİTMİŞTİR"
"Burada teknik anlaşmazlıklar sözkonusu. Sayın Obama döneminde Patriotlarla ilgili olarak satınalma talebimiz vardı. Buna maalesef olumlu cevap verilmedi. Kongre bu işe olumsuz döndü. Biz de göbeğimizi kendimiz keseceğiz, çaresine baktık. Bunlar savunma sistemi, taarruz değil. S-400 konusunu sayın Putin'le konuştuk. Kredi, teknik, ortak üretim konusunda, süre konusunda Türkiye'nin güvenliği için şart. Sayın Putin bu konuda bize çok çok olumlu yaklaştı. Kredi şartları, faiz oranları itibarıyla bize hakikaten güzel bir imkan sundu. Şimdi kalkıp da hayır bunu almayacağız mı diyelim. Yunanistan S-300'ü almış. Bulgaristan'da var. Slovakya'da yanılmıyorsam var. Burada sesiniz çıkmıyor, kalkıyorsunuz Türkiye'de olunca bu adımı atıyorsunuz. Patriotlar konusunda siz de bize bu iyi şartları sağlarsanız buna da varız. Bize haksızlığı yapan gelin anlaşalım diyor, S-400'leri bırakın diyorlar. Kusura bakmayın bitti bu iş."
"Türkiye gibi gerek askeri potansiyelinin gücü ortada olan bi ülkeye kimse bu haksızlığı yapamaz. Temennim odur ki, yanlış yaklaşım da bir an önce giderilir. Bizim S-400 olayında geri adımımız artık sözkonusu değildir."