Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yönelik eleştirilerini isim vermeden devam ettirdi. Erdoğan "Geçmişte partimiz çatısı altında olup da bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Bu birlikteliği, beraberliği, dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Bu trenden düşenler, düştükleri yerde kalırlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘terörle ve darbeyle mücadele’ gerekçesiyle bazı sivillere yargı dokunulmazlığı getiren KHK eleştirisi nedeniyle 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yönelik yeni açıklamalarda bulundu. Erdoğan, isim vermeden, “Söz söylemeye hakları yok” ifadesini kullandı.
Erdoğan Sarıkamış’ın da ‘bir zafer’ olduğunu söyledi. (Genelkurmay kayıtlarına göre Sarıkamış’ta büyük çoğunluğu donarak olmak üzere Osmanlı ordusu 60 bin, Ruslar ise 30 bin kayıp verdi. 7 bin asker de esir düştü.)
Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
BU TRENDEN DÜŞENLER, DÜŞTÜKLERİ YERDE KALIR: Geçmişte partimiz çatısı altında olup da bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Herkes ağzını açmadan önce nerede bulunduğuna dikkat etmelidir. Bunlar AK Parti olarak milletimizle birlikte verdiğimiz hayati mücadelede en küçük desteklerini görmediğimiz, karşı saflarda silüetleri beliren kişilerdir. Bununla ilgili sesiniz çıkmayacak, evet-hayır referandumu yapılıyor, bakıyorsunuz birileri de ‘hayır’ için kampanya yürütüyor. Kulislerde, şurada burada. Şimdi de kendilerinde söz hakkı görüyorlar. Kusura bakmasınlar. Bu birlikteliği, beraberliği, dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değildir. Biz bu yola çıkarken ahdederek çıktık. Bu ahitle çıkarken de sadakatin aslolan bir kavram olduğunu bilerek çıktık. Bu trenden düşenler, düştükleri yerde kalırlar. Bu süreçte bize düşen geçmişteki hatalardan uzak durmaktır. Tüm teşkilatlarımızın bu konuda güç birliği içinde olduklarını görmekten memnuniyet duyuyorum.
DİKENSİZ BAHÇELERDE YOLLARA DÜŞTÜLER: Hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor. Siz hiç merak etmeyin. Türkiye’nin istiklali için hayatını ortaya koyarak çalışanlarla, dikensiz bahçelerde kendi ikbali için yollara düşenlerin farkını milletimiz çok iyi biliyor.
KUDÜS’TE İKİRCİKLİ OLAN ÜLKELERİ BİLİYORUZ: Son grup toplantımızdan bugüne kadar gündemimizdeki en önemli meselelerden biri de Kudüs’tü. Amerika’nın kararının hemen ardından başlattığımız diplomasi trafiği ile hızla çalışma başlattık. İslam dünyasının uzun zamandır bir konu etrafında güçlü şekilde kenetlenmesine vesile oldu. İkircikli davranan kimi ülkeler var, hepsini biliyoruz. Ama genel görüntü ümit vericidir.
AYRIMCI DEĞİLİZ: Birileri hemen bizi ayrımcılıkla, ötekileştirme ile suçluyor. Daha önceki gün İstanbul’da Bulgar cemaatinin Demir Kilisesi’nin açılış törenini gerçekleştirdik. Hükümetlerimiz döneminde kilise, şapel, havra olarak 14 binin üzerine eseri hizmete sunduk. Trabzon’da Sümela Manastırı da aynen restore edilmeye devam ediyor. Ayrımcılık hedefimiz olsa bu işlere niye girelim. Bütün bu hizmetler inanç konusundaki samimi duruşumuzun ürünleridir.
İSRAİL’İN ŞIMARIKLARI: Asırlar boyunca ecdadımız barışı, huzuru bozmamak şartıyla Kudüs’te kimsenin ibadetine karışmamıştır. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Bütün bunlara karşılık Osmanlı’nın elinden çıktığı günden beri Kudüs’te ne huzur ne barış vardır. Bölgede uygulanan devlet terörü insan hakları ihlalinin zirvesidir. Amerika’nın himayesindeki İsrail’in şımarıklıkları tüm dünyayı felakete sürüklemektedir. Biz tüm samimi dostlarımıza bu ikazı yapıyoruz. Çok geç olmadan bölgede adil bir düzenin kurulması temennimizdir. Sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya, haklarını hukuklarını korumaya devam edeceğiz. Türkiye olarak, Kudüs imtihanını başarı ile vermek mecburiyetinde olduğumuza inanıyoruz.
ÖNCE AFRİKA, SONRA LATİN AMERİKA: Afrika herkes tarafından ittifakla kabul edildiği üzere 3. bin yılın yıldızı olarak kıtadır. Afrika, Türkiye olarak yıllarca ihmal ettiğimiz, batılı sömürgecilerin kanlı pençelerine terk ettiğimiz bir kıtaydı. Büyükelçiliklerimizin sayısı kıtada 12’ydi. Şu anda Afrika’daki büyükelçilik sayımız 41 oldu. Hedef Afrika’da büyükelçiliğimizin olmadığı ülke inşallah bırakmayacağız. Şimdi önümüzde Latin Amerika ülkeleri de var. Oralara da gideceğiz. Çok ciddi bir açılım politikayla dünyaya yayılacağız. Türkiye’yi bir yandan terör örgütlerinin saldırıları ile bir yandan ikili ilişkilerdeki oyunlarla, bir yandan ekonomik kumpaslarla dize getirmek isteyenlerin asıl amacı bizi bu vizyondan uzaklaştırmaktır. Biz hem terör örgütlerini tepeleriz hem masada iddialarımızı ortaya koyarız hem ekonomize sahip çıkarız hem de asıl hedeflerimize muhafaza ederiz.
FARKLI DARBE GİRİŞİMİNİN İÇİNDELER: 15 Temmuz darbe girişimini ülkemizde başaramayanlar şimdi farklı darbe girişimlerinin arayışı içindeler. Bunu da özellikle buradan ifade etmem gerekir. Şu anda Amerika’daki malum dava bir siyasi içerikli darbe girişiminin işaretidir. Türkiye’yi güya kendilerine göre ekonomik noktada, FETÖ ile CIA ile FBI ile sıkıştırmak istiyorlar. Türkiye’ye kendilerine göre bir sıkıştırma operasyonudur. Bu da tutmayacak, bunu da başaramayacaklar. Türkiye bir kabile devleti değildir, bunu bilmeleri lazım.
NEYİ KONUŞACAĞIZ: Bizim stratejik ortak olarak bildiğimiz dostlar, bizim sınırlarımızda 911 kilometre Suriye, 50 metre Irak sınırında terör örgütlerine her türlü silah desteğini veriyorlarsa biz kendileri ile neyi konuşacağız. 4 bin TIR dolusu zırhlı taşıyıcılar, tank, top vs… Terör örgütüne veriliyor. En ufak geri adım var mı? Yok. Kalkıp bize nasihat çekmeye yetleniyorlar. Nasihati kendinize saklayın.
SARIKAMIŞ BİR ZAFERDİR: Bugün Sarıkamış Harekatı’nın sona erişinin 103. yıl dönümü. Sarıkamış bir zaferdir. Daha büyük bir zafer için Sarıkamış’ta harekata devam eden ordumuz düşmana değil, tabiata yenik düşmüştür. Bu harekatta bizim askerlerimizin büyük bölümünü soğuğa kurban verdik ama Rus ordusunun 30 bini aşkın kayıpları cephede yaşanmıştır.
KANALİSTANBUL: Kanal İstanbul’un ihalesini inşalllah bu yıl gerçekleştireceğiz.
ÖZKUL VE BOYSAN TAZİYESİ: Bugün ilk grup toplantımızı yaptığımız 2018, çok iyi değerlendirmemiz gereken bir yıl. Bu vesile ile Münir Özkul beyefendiye, Aydın beye Allah’tan rahmet diliyorum.
MHP İLE EL ELE VERECEĞİZ: Anlıyorum ki bu kongrelerle birlikte 2019’a mart ve kasıma çok farklı gireceğiz. Bu yıl Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hazırlıklarını büyük ölçüde hazırlamak mecburiyetindeyiz. Bunları da özellikle MHP ile el ele vererek dayanışma içinde, temenni ederim ki ana muhalefet de buna katılır, bu süreci hızlandırmamız gerekiyor. Asıl olan yeni yönetim mimarimizin omurgasının nasıl oluşturulacağıdır. Hazırlıkları süratle bir araya getirerek önümüzdeki bir asrı kucaklayacak yönetim modeli oluşturmakta kararlıyız.
SEÇİMLER 2019’DA: İlk imtihan mahalli seçimlerdir. Mart 2019. Buna hazır mısınız? Kasım 2019. Hazır mısınız? Kapı kapı dolaşmaya da var mısınız? Seçimler arefesinde sayın Bahçeli’nin yerli ve milli duruşunu özellikle vurgulamam lazım. Bu yerli ve milli duruşla birlikte inanıyorum ki ülkemizde bizi bölmek, ayrıştırmak isteyenler hedeflerine ulaşamayacaktır. Bizler 7 Ağustos ruhunu yaşamakta kararlıyız. Birileri diyor ki, “şu ne der, bu ne der”. Biz ne deriz, aslolan budur. Sayın Bahçeli ile bir araya geliriz, ülkemizin dertlerini de konuşuruz, uyum yasalarının çalışmasını da arkadaşlar yapar yolumuza yürürüz. Kendisine şimdiden beyan ettiği destek kararı için şahsım, partim, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Sizlerden 2018 yılını çok iyi değerlendirmenizi istiyorum. / DUVAR