Berfin Özek'in yüzünü asitle yakan zanlıya verilen 13 yıl hapis cezasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Ben soruşturuyorum, 'kanunun en yüksek oranı bu' diyorlar. Kendi kızının başına gelmiş olsa, kanunlara mı bakacaksın? Buradan tüm yargı dünyasına sesleniyorum; kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınızın sesine kulak verin. Hukuk eşittir kanun değildir. Bunu iyi anlamamız lazım" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kadın cinayetleriyle ilgili eleştirilerin ‘iyi niyetli olmadığını’ öne sürerek, “Türkiye’deki kadın cinayetleri Avrupa’nın yarısı kadar. Ülkemizin her köşesinde her an kadınların katledildiği gibi gösterme çabaları var. Kadına fiziken ve ruhen şiddet uygulayanın karşısına ilk önce biz çıkarız. İnsani duyarlılıkların sinsi bir şekilde istismarıyla aile kurumunun içinin boşaltılmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Hatay’ın İskenderun ilçesinde 20 yaşındaki Berfin Özek’in yüzünü asitle yakan ve bir gözünü de kaybetmesine neden olan Casim Ozan Çeltik’e verilen 13 yıl hapis cezasına da tepki gösteren Erdoğan “Geçenlerde bir alçak, namussuz, meşru olmayan bir yaşamla, bir kızın yüzüne asit atıyor. Mahkemenin verdiği ceza 13 yıl ortalama. Ben soruşturuyorum, verilen cevap şu; ‘kanunun en yüksek oranı bu.’ Ben de diyorum ki ‘siz niye kanun diyerek bize böyle bir cevap yolunu buluyorsunuz? Siz burada hakkı, hukuku adaleti arayacaksınız. ‘ Ben kanundan değil, haktan, hukuktan bahsediyorum” mesajını verdi.
Erdoğan, engellilerin kamuda işe yerleştirilmesi dolayısıyla Beştepe’de yapılan törende yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
BATI ÇÖKÜYOR: Batı çöküyor, aile diye bir kavram kalmamış. Ama şimdi bizi de tehdit ediyor. Neden 3 çocuk diyorum? Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Yıllarca doğum noktasında kısırlaştırma politikası güttüler. Ben tam aksini iddia ediyorum. Nüfusumuzun çoğalması lazım. Aile kurumu dağıldığında nüfus azalmaya başlıyor. Pek çok Batı toplumu yer yüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
EVLİLİK DIŞI HAYAT ÖZENDİRİLİYOR: Evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla özendirmeye çalışıyorlar. Nikah dışı evlilik bizim değerlerimizde yok. Buna birlikte tavır koymamız gerekiyor.
GENÇLER EVDE KALIYOR: Bakın gençlerimizin evlilik yaşı giderek yukarı doğru çıkıyor. Genç yaşta maalesef evlenmiyorlar. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da evde kalıyor. Böyle bir şey olabilir mi ya! Devlet babadan bahsediyor muyuz? Onun da başında Erdoğan var mı? Var. Ben de şu anda tavsiye ediyorum. Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor.
KANUNUN MADDELERİNE DEĞİL, VİCDANINIZIN SESİNE KULAK VERİN: Kadına şiddet başta olmak üzere yaşadığımız pek çok sorunun çözümü aile kurumunun güçlendirilmesinden geçiyor. Geçenlerde bir namussuz, bir alçak meşru olmayan bir yaşamla onunla birlikte yaşıyor. Asit veya kezzap atıyor kızın yüzüne. Bir göz gidiyor. Mahkemenin verdiği ceza 13 yıl ortalama. Ben soruşturuyorum, verilen cevap şu; ‘kanunun en yüksek oranı bu’. Bunu da bizim getirdiğimizi söylüyorlar. Ben de diyorum ki ‘siz niye kanun diyerek bize böyle bir cevap yolunu buluyorsunuz?’ Ben kanundan değil, haktan, hukuktan bahsediyorum. Siz burada hakkı, hukuku adaleti arayacaksınız. Böyle bir olay kendi kızınızın başına gelmiş olsa nasıl değerlendirirsiniz, kanunlara mı bakacaksın? Buradan tüm yargı dünyasına sesleniyorum; bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınızın sesine kulak verin. Adaletin tecellisini hakta, hukukta arayın. Hukuk eşittir kanun değildir. Bunu iyi anlamamız lazım.
AİLE KURUMUNA SALDIRAN BİR OLUŞUM MEYDANA GELDİ: Kadına şiddet olgusu ile aile kurumuna saldıran bir oluşum meydana geldi. Türkiye’deki kadın cinayetleri Avrupa’nın yarısı kadar. Ülkemizin her köşesinde her an kadınların katledildiği gibi gösterme çabaları var. Kadına fiziken ve ruhen şiddet uygulayanın karşısına ilk önce biz çıkarız. Anne olan, eş olan, kız evlat olan, insanın yarısı olan kadına yönelik her türlü ayrımcılık anlayışa eyvallah etmedik. İnsani duyarlılıkların sinsi bir şekilde istismarıyla aile kurumunun içinin boşaltılmasına asla izin vermeyeceğiz. / DUVAR