Korona virüsü kaynaklı ölümler ve vaka sayılarının son günlerde arttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tedbirlere uyulmasını istedi. Erdoğan, “Yapmamız gereken tek şey hep birlikte gereken kurallara uymaktır. Israrla üzerinde durduğumuz bir husus var: Maske, mesafe ve temizlik. Şimdi bu ilkeleri küçük bir takdim tehir ile temizlik, maske, mesafe olarak değiştirerek tekrarlamak istiyorum. Yani TMM. Yani tamam” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Asaf Ataseven Hastanesi açılış töreninde konuştu.
Korona virüsü (Covid-19) salgını sonrasında dünyada yeni bir dönem başlayacağını söyleyen Erdoğan, “Demokrasi ve kalkınma mücadelemizde yeni bir döneme giriyoruz. Salgın sürecinin ardından dünyada siyasi ve ekonomik ilişkilerin yeniden şekilleneceği açıkça görülüyor. Türkiye yeni döneme en hazırlıklı girecek olan ülkelerin başında geliyor” dedi.
Salgın döneminde Türkiye’nin sağlık sisteminin birçok ülkeden daha başarılı olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye, Avrupa’daki toplam kapasiteye yaklaşan yoğun bakım yatak sayısı, 1 milyon 100 bini bulan sağlık personeli sayısı ile bu sürecin altından başarıyla kalkmıştır. Hamdolsun ne hastane koridorlarında çaresizce çırpınan insan görüntüleri, ne üst üste yığılan cenaze fotoğrafları yaşadık” diye konuştu.
“Dünyada bizim kadar çok cephede aynı alanda mücadele yürüten bir başka ülke yoktur” diyen Erdoğan, “Sokakları karıştırarak milli birliğimize ve beraberliğimize saldırdılar. Yargı emniyet kumpasıyla bileklerimize kelepçe takmayı hayal ettiler. Darbe girişimiyle doğrudan hayatımıza kast ettiler” ifadelerini kullandı.
Korona virüsü salgının son günlerde artış gösterdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Yapmamız gereken tek şey hep birlikte salgını yenmek için gereken kurallara uymaktır. Israrla üzerinde durduğumuz bir husus var: Maske, mesafe ve temizlik. Şimdi bu ilkeleri küçük bir takdim tehir ile temizlik, maske, mesafe olarak değiştirerek tekrarlamak istiyorum. Yani TMM. Yani tamam” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
YILLARDIR ARTIK ESKİ TÜRKİYE’NİN OLMADIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ: Türkiye’nin altyapı ve temel hizmetler alanında son 18 yılda kat ettiği mesafenin değerini yaşadığımız her krizde yeniden keşfediyoruz. Her konuda ülkemizi Batı’yla karşılaştıran bir zihniyetin kimi zaman milletimizi tahkire varan eleştirilerini yıllardır dinleriz. Bunlar Batı ülkelerindeki her şeyi çok iyi, her hizmet ve ürünü çok kaliteli, bizde tam tersine her şeyi tam tersine kötü, pespaye, kalitesiz görürler. Yine bunlar Batı karşısında olabildiğince ezik, kendi halkına ve ülkesine son derece karşı küstahtırlar. Yıllardır bu zihniyete Türkiye’nin artık eski Türkiye’nin artık olmadığını, üretimden hizmetlere kadar her alanda gelişmiş ülkeler seviyesini yakaladığını anlatmaya çalışıyoruz ama nafile.
SALGIN DÖNEMİNDE YÜZLERDEKİ MAKYAJLAR AKTI: Adeta Nuh deyip peygamber demeyen bir inatla ülkelerini kötülemeyi sürdürüyorlar. Salgın döneminde adeta takke düştü kel düştü misali, yüzlerdeki makyajlar akmış, hakikatler ortaya dökülmüştü. Maskeden solunum cihazına sağlık personelinin sarf malzemelerinden ilaca kadar üretime dayalı her konuda gelişmiş ülkeler ciddi sıkıntılar yaşamışlardır. Aynı ülkeler bunun yanında sağlık hizmetleri konusunda da adeta çuvalladı. Ne hastane kapasitelerinin, ne sağlık personeli sayılarının, ne sağlık sigortası sistemlerinin rutinin biraz üstüne çıkan böyle bir yükü kaldıramayacağı ortaya çıktı.
TÜRKİYE AZ RASTLANIR BİR SİGORTA SİSTEMİNE SAHİP: Türkiye ise Avrupa’daki toplam kapasiteye yaklaşan yoğun bakım yatak sayısı, 1 milyon 100 bini bulan sağlık personeli sayısı ile bu sürecin altından başarıyla kalkmıştır. Hamdolsun ne hastane koridorlarında çaresizce çırpınan insan görüntüleri, ne üst üste yığılan cenaze fotoğrafları, ne iş yükünün altında yıkılıp kalan sağlık personeli manzaraları yaşadık. Aynı şekilde ülkemizde hastanede tedavi olup evine döndükten sonra tüm malını mülkünü satsa ödeyemeyeceği sağlık faturaları karşısında dehşete düşen insan görüntüleri de olmadı. Çünkü Türkiye dünyada eşine az rastlanır kapsam ve genişlikteki Genel Sağlık Sigortası sistemiyle tüm vatandaşlarına ücretsiz hizmet sunabilir bir ülke haline gelmiştir.
ESER SİYASETİ KESİNTİSİZ DEVAM EDECEK: Çok kısa bir sürede İstanbul’da her biri 1008’er yataklı iki acil durum hastanesini, 2 bin 682 yataklı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesini, 600 yataklı Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesini hizmete açtık. Bugün de açılışını yaptığımız bu hastanemizi İstanbullumuza ve milletimize kazandırıyoruz. Her alanda benzer neticeler elde ettik. Tabi tüm bunlar görmek isteyen gözler, duymak isteyen kulaklar, konuşmak isteyen diller, hissetmek isteyen kalpler içindir. Kendi ülkesine halkına kör, lal, sağır ve hissiz olanlara ne yapsanız fark etmez. İnşallah bundan sonra eser ve hizmet siyasetine kesintisiz devam edeceğiz.
BİLEKLERİMİZE KELEPÇE TAKMAYI HAYAL ETTİLER: Türkiye’yi diğer ülkelerden ayıran en önemli farklardan biri mücadeleyi sadece demokrasi, altyapı, ekonomi, altyapı, diplomasi alanında vermemesidir. Dünyada bizim kadar çok cephede aynı alanda mücadele yürüten bir başka ülke yoktur. Sadece son 7 yılımıza baktığımızda bunun tüm emarelerini görmek mümkündür. Sokakları karıştırarak milli birliğimize ve beraberliğimize saldırdılar. Milli iradenin göreve getirdiği hükümeti yıkmak için yapmadıklarını bırakmadılar. Vesayet güçlerinin oyunlarıyla ayağımızı kaydırmaya çalıştılar. Yargı emniyet kumpasıyla bileklerimize kelepçe takmayı hayal ettiler. Terör örgütlerinin saldırılarıyla milleti bize düşman etmeye kalktılar.
ONLARIN HER SALDIRISINDA MÜCADELEMİZİ DAHA ÖTEYE TAŞIDIK: Sınırlarımıza yığdıkları çapulcuları kullanarak vatanı parçalamayı denediler. Darbe girişimiyle doğrudan hayatımıza kast ettiler. Ekonomik tuzaklarla Türkiye’ye diz çöktürüp bizden kurtulmak istediler. Hamdolsun hepsinde de milletimizin ferasetine, iradesine, basiretine çarpıp geri döndüler. Onların her saldırısında biz mücadelemizi bir adım daha öteye taşıdık. Vesayete karşı demokrasiyi güçlendirdik. Terör örgütlerinin saldırılarına ve sınırlarımıza yönelik tacizlere karşı güvenliğimizi sağlamlaştırdık. Irak’tan Suriye’ye ve Akdeniz’e kadar tüm sınırlarımızda tehditleri kaynağında yok edeceğimiz yeni bir güvenlik paradigması inşa ettik. Darbe girişimlerine karşı milletimizle yek vücut olduk. Ekonomimizi çökertme çabalarına karşı üretimi, ihracatı, büyümeyi, istihdamı, teknolojiyi yükselttik. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizin altyapısını oluşturduk.
MÜCADELEMİZDE YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ: Bugün ufka umutla bakıyorsak son 18 yıldaki gayretlerimizin sayesindedir. Türkiye’yi özenen ülke olmaktan çıkarıp özenilen ülke haline getirdiğimiz için Rabbimize sonsuz hamdü sena ediyoruz. Demokrasi ve kalkınma mücadelemizde yeni bir döneme giriyoruz. Salgın sürecinin ardından dünyada siyasi ve ekonomik ilişkilerin yeniden şekilleneceği açıkça görülüyor. Türkiye gelişmiş altyapısı, genç ve yetişmiş insan kaynağı, uzun süredir üzerine titrediği hedefleri, istikrarlı ve kararlı yönetimiyle yeni döneme en hazırlıklı girecek olan ülkelerin başında geliyor.
SALGIN TEDBİRLERİNDE YENİ FORMÜL ‘TMM’: Bunun için öncelikle önümüzdeki kısa vadeli sıkıntıyı aşmamız gerekiyor. Salgın musibetini ülkemizden ne kadar çabuk uzaklaştırırsak o derece hızlı yol alırız. Yapmamız gereken tek şey hep birlikte salgını yenmek için gereken kurallara uymaktır. Bu konuda epeyce mesafe katettik. Ancak son günlerde vaka ve vefat sayılarında bir miktar artış gözleniyor. Israrla üzerinde durduğumuz bir husus var: Maske, mesafe ve temizlik. Şimdi bu ilkeleri küçük bir takdim tehir ile temizlik, maske, mesafe olarak değiştirerek tekrarlamak istiyorum. Yani TMM. Yani tamam. Unutmayınız, bu kurallara uymamak kul hakkına girmektir. Bu dikkat ve hassasiyetle inşallah kısa sürede salgını gündemimizden tamamen çıkaracağımıza inanıyorum.
ASAF HOCAMIZ TAM BİR DAVA ADAMIYDI: Hastanemizin şehrimize kazandırılmasında emeği geçenleri kutluyorum. Marmara Üniversitemiz ile Sağlık Bakanlığımızın birlikte ülkemize kazandırdığı bu hastanemize Prof. Dr. Asaf Atasever hocamızın adını vermeyi kararlaştırdık. İnşallah Asaf hocamızın adıyla burayı anacağız. Bu mekan var olduğu sürece Asaf hocamız da burada anılmış olacak. Asaf hocamız tıp bilimi üzerine yaptığı hizmetler yanında tam bir dava adamı, tam bir vakıf insanıydı. Her dava adamı gibi onun ömrü de bu ülkenin zor zamanlarda verdiği çetin mücadeleyle geçmiştir. Asaf hocamızı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. / DUVAR