Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Taliban yöneticilerinin yaptığı itidalli ve ılımlı açıklamaları bizler de memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TVNet canlı yayınında gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
Taliban’ın kontrolü ele aldığı Afganistan’daki gelişmelerin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yönetimde kim olursa olsun iyi ve kötü gününde Afganistan’ın yanında yer almak kardeşliğimizin gereğidir. İlgili kurumlarımız zaten bir süredir Taliban’la irtibat halindeydiler. Biz de ülkenin geleceğini konuşmak üzere Taliban yöneticilerini kabul edebileceğimizi de daha önce ifade etmiştik. Bu tavrımızı bugün de muhafaza ediyoruz” diye konuştu.
“Afgan halkının huzuru, bu ülkede yaşayan Türk soydaşlarımızın selameti ve ülkemizin çıkarlarının korunması noktasında her türlü iş birliğine hazırız” diyen Erdoğan, “Taliban yöneticilerinin yaptığı itidalli ve ılımlı açıklamaları bizler de memnuniyetle karşılıyoruz. Taliban’ın Türkiye’ye yaklaşımı köşeli değildir. Daha dikkatlidir ve bizimle olan ilişkilere yaklaşımı çok daha hassastır. Temenni ediyorum ki aynı hassasiyet bundan sonra da devam edecektir” ifadelerini kullandı.
‘ASKERLERİMİZ MUHARİP GÜÇ OLARAK GÖREV YAPMADI’
Türk askerlerinin Afganistan’da muharip güç olarak görev yapmadığını belirten Erdoğan, “Biz bir NATO ülkesiyiz ve NATO’nun Afganistan’daki misyonunda yer alarak bu ülkenin istikrarı için elimizden gelen gayreti gösterdik. Biz Afganistan’a ciddi yatırımlar, harcamalar yaptık, hala yapıyoruz. Afganistan’daki askerlerimiz hiçbir zaman muharip bir güç olarak görev yapmadı, bunun altını çiziyorum. Dolayısıyla askerlerimizi orada asla yabancı bir güç olarak görmedik, kullanmadık. Amerika’nın çekilmesinden sonra amacımız havalimanının emniyetini temin ederek bu ülkenin güvenliğine katkı sağlamaktı, bu niyetimiz halen bakidir” dedi.
‘LİBYA’DAKİ GİBİ İKİLİ ANLAŞMAYLA ÇÖZEBİLİRİZ’
Afganistan’daki tüm taraflarla görüşebileceklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Türkiye’nin Afganistan’daki askeri varlığı, yeni yönetimin de uluslararası alanda elini güçlendirecek ve işini kolaylaştıracaktır. Mesele öncelikle Afgan makamlarıyla bir anlayış birliğine varmaktır. Farklı seçenekler üzerinde konuşabiliriz. Örneğin Libya’daki gibi ikili bir anlaşmayla da bunu çözebiliriz. Bu Taliban olabilir, daha önceki gibi mevcut yönetim olabilir. Bunların hepsiyle bizim dostluğumuz, arkadaşlığımız var. Bunun içerisinde Abdullah Abdullah bakidir, aynı şekilde ülkesinden ayrılmış olan başkan yine bunlardan bir tanesidir. Dolayısıyla hiçbir zaman kopmadık, kopmayız. Şu anda farklı taraflarda kalmış olan arkadaşlarımız da yine bunların içerisindedir. Örneğin Burhaneddin Rabbani’nin oğlu gibi. Bunlarla görüşmeler hep devam etti, devam ediyor.”
‘MERKEL VE PUTİN’LE GÖRÜŞMEMİZ SÖZ KONUSU’
Afganistan’daki gelişmelerin farklı ülkelerle de değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, “Bu hafta sonuna kadar Merkel’le bir görüşmemiz söz konusu. Sayın Putin’le hafta sonunda bir görüşmemiz söz konusu. Aynı şekilde Avrupa’dan birçok ülkenin liderleriyle görüşmeler söz konusu” yanıtını verdi.
‘BAE’NİN ÇOK CİDDİ YATIRIM HEDEFLERİ VAR’
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan’la görüşmesine de değinen Erdoğan, “BAE’nin Türkiye’ye yatırımları konusunda ciddi bir görüşme yaptık. Hangi alanlarda ne gibi yatırımlar yapılabilir, bunları görüştük. Gerek Varlık Fonu Başkanımı davet ettiğim gibi, Yatırım Destek Fonu Başkanımı da davet etmiştim, birlikte bu görüşmeleri yaptık” dedi.
BAE’nin yatırım planları olduğunu dile getiren Erdoğan, “Bir yol haritası belirleyelim BAE de buna göre adımlarını atmış olsun dedik. Kendileri de yanlarında zaten bu konularda sorumlu olan arkadaşları da getirdiler. Yol haritası üzerinde adımları kimler nasıl atacak bunları belirledik. Çok ciddi bir yatırım hedefleri, yatırım planları var. İnşallah bunu Varlık Fonu Başkanımız, bunun yanında Yatırım Destek Ajansı Başkanı arkadaşımız bunları muhataplarıyla iyi götürürlerse inanıyorum ki çok kısa zamanda BAE ülkemizde ciddi yatırımlara girecek” şeklinde konuştu.
‘BİRKAÇ AYDIR İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE GÖRÜŞMELER YAPIYORUZ’
“BAE’den bu ziyaret, iki ülke arasındaki buzların eridiği anlamına mı geliyor?” sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Devletler arasında bu tür gidiş gelişler, iniş çıkışlar hep olabilir ve olmuştur da. Burada da benzer bazı durumlar oldu. Şu an itibarıyla yaklaşık birkaç aydır bizim istihbarat örgütümüz başta olmak üzere Abu Dabi yönetimiyle bazı görüşmeler yaparak ve bu görüşmelerle belli bir yere gelmiş bulunuyoruz. Bundan sonraki süreçte de Muhammed Bin Zayed ile de bazı görüşmeleri yapma durumlarımız inşallah olacaktır diye düşünüyorum bugünkü görüşmeden sonra. Bu görüşmelerle birlikte de bölgedeki bazı sıkıntıları aynı kültürün, aynı inancın mensupları olarak inşallah gidermiş oluruz. Çünkü biz bölgenin esas aktörlerinin birbirleriyle doğrudan konuşmasını, müzakere etmesini, kendi sorunlarını birlikte çözmelerini önemsiyoruz ve ben de bu konuda çok hassasım.”
Erdoğan’ın programın devamında yaptığı açıklamalar özetle şöyle:
– İran sınırımızda 4 ilimiz var, Ağrı, Hakkari, Iğdır, Van. Bu sınırımızın tamamı duvarla örülecek. Ağrı ve Iğdır sınırı duvar çalışması tamamlandı.
– (Kılıçdaroğlu’nun ABD’yle göçmen kabulü anlaşması iddiası) Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Bu adam yalancı, bugüne kadar doğru bir sözü var mı, yok.
– “(Sel bölgesine yardım) Acil ihtiyaçların karşılanması için şimdiye kadar bölgeye 73 milyon lira ödenek gönderildi.
‘KABİNE ÜYELERİ BAĞIŞTA BULUNACAK’
-Biz ne zaman bir ve beraber olacağız? Hangi şartlarda bir ve beraber olacağız? Her zaman karalamak için bir şeyler mi bulmak lazım, bir şeyler mi söylemek lazım? Eleştiri başladı. Ne diyorlar? ‘AFAD’a para mı verecekmişiz?’ ‘Bize ne ya devlet kendisi versin.’
– Resmi hesaplardan yardım kampanyası düzenlenmemesi halinde farklı tezgahlar dönebilir. Bak işte geldi, buradan sahte hesaplar, bilmem şunlar, bunlar filan. Biz bunlara fırsat vermek istemiyoruz. Yarın kabine toplantımız var ve kabine üyelerimiz de yarın bağışta bulunacaklar. Beraberce ne yapabiliyorsak bu şekilde, bu destekleri vereceğiz ve adımlarımızı da buna göre atacağız.”
‘DERE YATAĞINA KONUT YAPILMAMALI’
-Dere yataklarına konut yapılmamasını ve dikey mimariye müsaade edilmemesini her zaman söyledik.
– Almanya’nın batısında geçen ay yaşanan sel felaketinde 186 kişi hayatını kaybetti. 10 milyarlarca avroluk zarar ortaya çıktı. Kimse bunu konuşuyor mu? Yok. Temmuz ayında Avusturya, İtalya, İngiltere, İsviçre, Romanya, Rusya, Bulgaristan, Lüksemburg, İran’da da sel baskınları meydana geldi. Son olarak Japonya’da da benzer olaylar yaşanıyor. Bütün bu seller dünya genelinde çok sayıda can kaybına ve çok büyük maddi zarara neden oldu. Elbette doğal afetlere karşı tedbir almak mümkün, onu da zaten devlet olarak almak zorundasınız, alacaksınız. Bunu yüzde 100 başarır mısınız? Kimse kendisiyle ve insanlarla alay etmesin. Bu işin çıkış noktası tabiatla kurulan ilişkide bakış açısını değiştirmektir.
‘BELEDİYELERİN KARADAN MÜDAHALE ETMESİ LAZIM’
– Ben her zaman bir ifade kullanıyorum bu ‘yalan terörü’ dediğim konu. Bu olay yalan terörünün uygulamasıdır, yalan terörünün de Türkiye’de mimarı Bay Kemal’dir. İşi gücü yalan terörüdür. İşte orada bakın Muhtar ne diyor, Bay Kemal ve yanındaki partilisi ne diyor ‘CHP’nin sayesinde’ diyor. Ya ne CHP’nin sayesi, ne yaptınız da CHP’nin sayesinde engellediniz. Şu ana kadar bulunduğunuz her yerde, şimdi mesela Antalya’da Belediye Başkanı kimde? CHP’de, Muğla’da kimde? CHP’de, İzmir’de kimde? CHP’de. Bütün buralarda acaba sizin karadan bu işlere müdahalelerde nerede itfaiyeleriniz, bunlarla müdahale etmeniz lazım. Hepsinde de biz devlet olarak bu işlere müdahale ettik.
‘MECLİS’İN AÇILMASIYLA SOSYAL MEDYAYA YÖNELİK DENETİM KONUSUNDA ADIM ATACAĞIZ’
-Bozkurt’taki santral su depolaması olmayan sadece borudan geçen su ile elektrik üreten regülatör tipi bir tesis, burada da 50 türlü yalana başvurdular… Ben bu yönüyle şahsen sosyal medyaya olumlu bakmıyorum ve sosyal medya ile olan bu noktadaki mücadelemizi de bu yalanları sebebiyle sürdüreceğiz. Gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızı muhalefetin başını çektiği sosyal medya terörüne yalan rüzgarlarına karşı dikkatli olmaya özellikle davet ediyorum. Geleneksel medyada denetim görevini yerine getiren kurulumuz var, inşallah Meclis’in açılması ile birlikte sosyal medyaya yönelik denetim konusunda da gereken adımları atacağız. Sahada yürüttüğümüz cansiperane mücadelenin kendini bilmez birilerinin yalanıyla baltalanmasına ve gerçeklerin çarpıtılmasına da müsaade etmeyeceğiz.”
AŞI KARŞITLIĞINI DOĞRU BULMUYORUM’
– Dün akşam Bakanımla görüştük, inşallah yüz yüze eğitimi başlatacağız ve yavrularımız da öğretmenleriyle yüz yüze çalışmaya başlayacaklar.
– Milletimin karşısında 3 doz aşısını olmuş bir Cumhurbaşkanı olarak bulunuyorum. Bir sıkıntı olsaydı herhalde kendimizi böyle bir riske sokmazdık.
– İlmi ve akli hiçbir gerekçeye dayanmadan aşı karşıtlığı kampanyası yürütülmesini doğru bulmuyorum. / DUVAR