Atatürk’ün ölümünün 82. yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantıya katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmanın aksine ekonomiyle ilgili mesajlar da verdi; ancak Berat Albayrak’ın istifasıyla ilgili değerlendirme yapmadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 82’nci yılında Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunca Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma törenine katıldı. Erdoğan, dünkü konuşmasının aksine bu programda ekonomiye değindi ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa eden Berat Albayrak’la ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.
Faiz, kur ve enflasyondan bahseden Erdoğan, “Serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermeden, büyümeyi özel sektör eliyle sürdürme kararlılığından vazgeçmeden, paranın milliyeti ve sınırı olmadığı gerçeğini unutmadan tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
Erdoğan, “Bölgesel ve küresel her meselede sözü dinlenen duruşu dikkate alınan, tarafı ağırlık kazanan bir ülke konumuna yükselttik. Sıkıntılarımız yok mu? Elbette var, hamdolsun ki hiçbiri de aşılamayacak, çözülemeyecek üstesinden gelinemeyecek hususlar değildir” ifadelerini kullandı.
“Tıpkı İstiklal Harbi’nin hemen ardından yaptığımız gibi son 18 yılda da üzerinde en çok durduğumuz konuların başında ekonomi geliyordu” diyen Erdoğan, “Esasen bu dönemde attığımız her adımda, uğradığımız gizli açık saldırıların bir tarafında mutlaka ekonomi vardı. Siyasi ve ekonomik hiçbir göstergesi ülkemizle mukayese edilemeyecek pek çok devletin önümüze geçirilmesi tamamen bu mücadelenin bir parçasıdır” değerlendirmesini yaptı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarının objektif kriterlere göre verilmediğini iddia eden Erdoğan, “Batı basınında ülkemize yönelik eleştirilerin gerçek ve samimi temellere dayandığını söyleyebilecek kimse çıkamaz. Doğu Akdeniz’de somut örneğini gördüğümüz üzere Türkiye’ye karşı haksız, hukuksuz, adaletsiz girişimlerde bulunanların kayıtsız şartsız desteklenmesinin gerekçesini söyleyebilecek kimse çıkamaz. Demokrasinin bayraktarlığına soyundukları halde sırf Türkiye, meşru yönetimleri veya zulüm gören masumları savunuyor diye darbecilerin ve zalim rejimlerin yanında yer alanları hep birlikte takip ediyoruz. Böyle bir iklimde ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir?” diye sordu.
Türkiye’nin IMF’ye olan borçlarının kapatıldığını hatırlatan Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal’in ve Cumhuriyet’in ülkemize en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere, ısrarlara rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur. Şimdi biz bunu bir adım daha öteye taşımanın gayreti içindeyiz. Göreve geldik, Türkiye’nin IMF’ye borcu neydi? 23,5 milyar dolardı. Biz ne yaptık? Geldik 2013 Mayıs’ında tuttuk IMF’ye olan bu borcu sıfırladık ve artık bizim IMF’ye borç noktasında en ufak bir ilişkimiz kalmadı. İşte o gün kapitülasyon, bu defa IMF. Ne diyordu bunlar bize? Adeta siyasi irade sanki onlardaydı. Diyorduk ki ‘Sizin bizden alacağınız mı var, paranızı tahsil ediyor musunuz? Siyasetimize karışamazsınız. Paranızı alırsınız, gelir bu noktada hesapları kontrol edersiniz ama bize siyasi akıl veremezsiniz. Çünkü bu ülkenin başbakanı benim.’ Başbakanlığım döneminde IMF ile yaptığım görüşmedir bunlar. Şimdi ise zaten IMF ile bu noktada herhangi bir ilişki kalmadı. Rabbim bunların eline de bizleri düşürmesin” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun işsizlik rakamlarına dikkat çeken Erdoğan rakamların giderek azaldığını belirterek, “Bunun için ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimizi 83 milyonun tamamına teşmil ederek planlıyoruz. İnşallah bugüne kadar pek çok alanda ülkemizi hedefine ulaştırdığımız gibi ekonomide de dünyanın ilk 10’una girmesini başaracağız” ifadelerini kullandı. / DUVAR