Cumhurbaşkanı Erdoğan, İmamoğlu ile Yıldırım'ın katılacağı canlı yayınla, İstanbul'da yakınları bulunan farklı illerdeki vatandaşların da bunu müzakere edebilme olanağıyakalayacağını anlatarak, "Bu son haftaya da ciddi bir ışık verecektir" dedi. İmamoğlu'nun Ordu Havalimanı'nda valiye hakaret ettiği iddiasında bulunan Erdoğan, "Bu devletin valisine kimsenin böyle bir ifadeyi kullanma hakkı yoktur, kullanamaz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya’da İşbirliği Konferansı Zirvesi’ne katılmak üzere Tacikistan’a gitmeden önce düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtlarken, AK Parti adayı Binali Yıldırım ile CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun katılacağı canlı yayınla ilgili “Son haftaya ciddi bir ışık verecektir” yorumu yaptı. Erdoğan, “Siz izleyecek misiniz? Bu yayının nasıl geçmesini temenni ediyorsunuz?” sorusuna yanıt verdi:
“Görevlendirdiğimiz arkadaşlar, ön hazırlıkları gayet iyi bir şekilde yaptılar. Her iki taraf da bu tartışmanın moderatörünü belirlemede müşterek bir çalışma yaptılar. Bir de yayın platformu olarak, her yerden ari şekilde olacak olması, oradan da bütün Türkiye’ye yayın yapma imkanını yakalayacak. Bu da şunu gösteriyor, sadece İstanbul izlemeyecek, tüm Türkiye’nin izleme imkanı olacak. Çünkü İstanbul sadece İstanbul’da yaşayanlara hitap eden bir yer değil. 81 vilayetin özeti olan bir ilimiz. O akşam burayı izleyenler Sivas’tan Sivaslı da İstanbul’dan Sivaslı hemşehrisini arayıp bunun müzakeresini yapacak. Tokatlı, Giresunlu, Trabzonlu hepsi… Birbirlerini arayıp değerlendirmesini yapacak. Bu İstanbul gibi dünyanın örnek bir şehrini en ideal hangi yönetici yönetebilir, bunu bizzat o akşamki müzakereden sonra çok da net değerlendirme fırsatını halkımız bulacak diye inanıyorum. Bu son kırılma noktası olan pazar günü, son haftaya da ciddi bir ışık verecektir.”
‘İDLİB’DE REJİM SALDIRILARI SÜRDÜRÜRSE SESSİZ KALMAYIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’deki gelişmelerle ilgili soruyu yanıtlarken, daha önce Rusya lideri Putin’in de gündeme getirdiği ‘Adana Mutabakatı’nı hatırlattı. Erdoğan şunları söyledi: “İdlib’e bizim yaklaşımımız olmasaydı şu andaki durum çok daha farklı gelişirdi. Bizim ağırlıklı olarak Rusya ile yaptığımız değerlendirmeler, gerek Soçi, gerek Astana süreçleri ve ikili yaptığımız görüşmelerimiz buradaki sıkıntıları minimize etti. İşte son olarak bir de karara varıldı ve bu kararla birlikte adeta bir silahların sustuğu bir an oldu. Arzu edilmeyen gelişmeler oldu. Tabi sürecin üzerinde bütün ekiplerimiz duruyor. Gözetliyoruz. Şehitlerimiz oldu. Bunların tabi bedelini karşı tarafa çok ağır ödettik. Rejim eğer bizim gözlem kulelerine saldırı vs. devam edecek olursa bizim burada sessiz kalmamız mümkün olmaz. Ve gereğini de yaparız. Biz barışın egemen olmasını istiyoruz. Varil bombası, fosfor bombası bu saldırılar devam ederse sessiz kalamayız. Çünkü biz bölgede artık halkın sesine kulak veriyoruz. Suriye’de yaşayan kardeşlerimiz ne diyor. Adana Mutabakatı’nı bir kenara koyamayız. Bu bölgeyi karıştıran terörist örgütlere karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
ADANA MUTABAKATI’NI PUTİN HATIRLATMIŞTI
Adana Mutabakatı, 23 Ocak 2019’da Erdoğan ile Putin’in yaptığı görüşmede Rus lider tarafından gündeme getirilmişti. Putin, ortak basın toplantısında, Türkiye’nin YPG’den kaynaklanan güvenlik kaygılarıyla ilgili konuşurken 1998 yılında yapılmış Türkiye-Suriye Adana Mutabakatı’nı anımsatmıştı. Türkiye ile Suriye arasında 21 sene önce imzalanan Adana Mutabakatı, Abdullah Öcalan’ın Suriye’nin dışında olduğu ve bir daha asla girmeyeceği, yurt dışındaki PKK’lilerin Suriye’ye dönemeyeceği, ülke topraklarındaki PKK kamplarının bir daha kullanılmayacağı ve tutuklanan PKK üyelerinin listelerinin Türkiye’ye verilmesi taahhütlerini içeriyordu.
‘ASKER SAYISINDA AZALMA SÖZ KONUSU DEĞİL’
Yeni askerlik sistemine ilişkin soruya da yanıt veren Erdoğan, ‘güvenlik zaafı olur’ yorumlarına tepki gösterdi: “Terörle mücadelede en ufak bir tereddütümüz yok. Birileri konuşuyor. Şu anda bu ülkede bizim bir silahlı kuvvetlerimiz var. Güvenlik zaafı bu yasada olur gibi ifadeler kullananlar var. Bu yasayla ilgili çalışma yaklaşık 1,5-2 yıla varan bir çalışmadır. Talep bize çok daha eski gelen bir taleptir. Başarılı bir astsubay eğer başarabiliyorsa generalliğe kadar çıkabilecek. Bundan önce böyle bir şey yoktu. İsteyen kalabiliyor. Sayılar azalıyor halimiz ne olacak… Sürekli olarak bir hücre tazelenmesi olacak. Sürekli her ay askere alma diye bir durum söz konusu olacak. Sayıda azalma diye bir şey söz konusu değil. KKTC’de de askerimizin azalması söz konusu değil. Bedellide 30 bin lira fazla oldu deniyor, el insaf. Dersimize iyi çalıştık, hayırlı olsun diyorum.”
‘İMAMOĞLU HENÜZ BU DEVLETİ TANIMAMIŞ’
Cumhurbaşkan Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Havalimanı’nda VIP bölümüne alınmaması ve o anlarla ilgili ortaya çıkan görüntülerle ilgili soruya da yanıt verdi. İmamoğlu’nun valiye hakaret ettiği iddiasında bulunan Erdoğan şöyle konuştu: “Valiler o ildeki temsilcisidir. Devletin valisini küfürle anmak kabul edilebilir bir şey değildir. Vali Bey seçim süreciyle bir suç duyurusunda bulunmuş olabilir. Bana gelen bilgiler, ‘seçim öncesi doğru olmayacağına inandığım için işi hızlandırmak istemiyorum’ yaklaşımı… Bu işin arda bırakılır yanı yoktur. Valimiz seçim sonrası da bu işin takipçisi olacaktır. Bu devletin valisine kimsenin böyle bir ifadeyi kullanma hakkı yoktur, kullanamaz. Demek ki henüz bu devleti tanımamış. Protokolün çeşitli yerlerdeki giriş çıkışlarını bilmiyor. Affedilemez bir yanlışı yapmışlardır. Kim bilir bundan sonra daha neler çıkacak.”
MİTİNG YERİNE ‘HALKLA BULUŞMALAR’
İstanbul seçimleriyle ilgili mitingler yapmaktan vazgeçtiği iddiası da sorulan Erdoğan, “Belediye başkanı adayımız sürecin içinde. Kalan son haftaya girerken bu tür halkla kucaklaşma toplantıları yapmayacağımı kimse söyleyemez. Önümüzdeki hafta içinde bu tür planlamalar yapılıp halkla buluşmalar çerçevesinde bir arada olmak suretiyle İstanbul’u dolaşacağız. Arkadaşlar çalışmayı yapıp nasıl yol belirlerse süreci devam ettireceğiz” dedi.