Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’deki deprem nedeniyle yardım teklifinde bulunan ülkelere teşekkür etti. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’le yaptığını görüşmeyi anlatan Erdoğan, “Depremden Yunanistan da etkilendi. ‘Yardıma ihtiyaç varsa hazırız’ dediler. Kendilerine ‘Şu anda böyle bir durum söz konusu değil ama bize düşen bir görev varsa Yunanistan’ın yanındayız’ dedik” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu Toplantısı’nda konuşma yaptı.
İzmir’de yaşanan deprem hakkında bilgi veren Erdoğan, “Buraya gelirken vefat sayımız 12 idi, yaralı sayımız 438 idi. Ve bunlar içerisinde 5 vatandaşımız ameliyatta, 8 vatandaşımız yoğun bakımdaydı. Şu an itibariyle 17 binada arama çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Bakanların deprem bölgesine gittiğini söyleyen Erdoğan, “Devletimiz bakan arkadaşlarımızla, tüm kurumlarıyla deprem anından itibaren yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak ve sarsıntıdan etkilenen herkese yardımcı olmak için harekete geçmiştir.Kurtarma çalışmalarının bir an önce sonuçlanması için tüm imkanları seferbet ettik. Hedefimiz bir an önce yaraları sarmaktır” diye konuştu.
Katar, Yunanistan ve Azerbaycan liderleriyle telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
“Katar devlet başkanı aradı, kendisiyle görüşmeleri yaptık ve ‘Herhangi bir destek talebi gerekirse bütün imkanlarımızla yanınızdayız’ dediler, kendilerine teşekkür ettik. Yunanistan Başbakanı Miçotakis de aynı şekilde aradılar, zira bu depremden Yunanistan da etkilendi. Görüşmeyi yaptığımızda onlar da ölüm söz konusu değildi. Sağolsunlar onlar da ‘Yardıma ihtiyaç varsa hazırız’ dediler. Kendilerine ‘Şu anda böyle bir durum söz konusu değil ama bize düşen bir görev varsa biz de tüm imkanlarımızla Yunanistan’ın yanındayız’ dedik. Bunun yanında Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev kardeşimiz de aradılar.”
Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Ocak ayında meydana gelen Elazığ ve Malatya depreminin acıları yüreğimizde hala yüreğimizde tazeyken İzmir’den gelen bu haber gerçekten bizi derinden üzmüştür. Ülkemizin tehlikeli bir deprem kuşağında yaşadığı gerçeğini her sarsıntıyla bir kez daha hissediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Afet ve acil müdahale için uzun süredir üzerinde çalıştığımız planları kararlılıkla hayata geçiriyoruz” diyen Erdoğan, “Kentsel dönüşüm projeleriyle depreme dayanıksız yapı stoğumuzu yeniliyoruz. Ülkemizi afetlere karşı çok daha hazırlıklı hale getiriyoruz. Bir kez daha İzmirli kardeşlerime geçmiş olsun diliyor, vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Bu acılı günümüzde yardım teklifinde bulunan tüm dost ülkelere tekrar teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Korona virüsüne (Covid-19) karşı kesin bir tedavi yöntemi bulunamadığına dikkat çeken Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
AŞI ÇALIŞMALARI EN BÜYÜK ÜMİDİMİZ: Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen bu salgın malesef yeni dalgalarla yoluna devam ediyor. Vaka sayısının 45 milyonu geçtiği, can kaybı sayısının 1 milyon 200 bine ulaştığı salgına karşı hala kesin ve etkili bir çare bulunamamıştır. Artık fiilen kullanım aşamasına gelen aşı çalışmaları bu konudaki en büyük ümidimizdir.
BAHAR AYLARINDA KENDİ AŞIMIZI UYGULAYABİLİRİZ: Türkiye bir yandan Çin, Rusya ve Amerika gibi ülkelerdeki aşı çalışmalarını yakından takip ederken diğer yandan kendi aşısını geliştirmek için yoğun çaba içerisindedir. İnşallah bahar aylarında kendi aşamızı uygulayabilecek aşamaya gelmiş olacağız. Yıl sonu itibariyle de dünyadaki aşı çalışmalarından bilim insanlarımızın uygun gördüğü aşının birini veya birinden fazlasını vatandaşlarımızın istifadesine sunmayı planlıyoruz. Amacımız ilk etapta yüksek risk grubundan başlayarak bu hizmeti tüm vatandaşlarımıza ulaştırmaktır.
GENÇLERİN NÜFUSA ORANI YÜZDE 40: Türkiye artık 84 milyonu bulmak üzere olan nüfusu içindeki 15 milyona yaklaşan ilk, orta, lise öğrencisi ve 8 milyon üniversite öğrencisiyle gerçekten imrenilecek genç bir insan kaynağına sahiptir. Halihazırda 30 yaş altı nüfusumuzun toplam nüfusa oranı yüzde 40’a yaklaşıyor. Ayrıca çeşitli statülerde ülkemizde yaşayan 5 milyon yabancıyı da bu insan havuzuna ekleyince rakam 90 milyonu buluyor. Her ne kadar doğum oranları düşüyor olsa da hâlâ dünyanın en genç ve nitelikli nüfusuna sahip ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyoruz.
ÜÇ ÇOCUK TEMENNİSİNİ RASTGELE SÖYLEMEDİM: Her fırsatta dile getirdiğim en az üç çocuk temennisi rastgele söylenmiş bir ifade değil. Ülkemizin geleceği bakımından hayati öneme sahip bir tespittir.
DONANIMLI OLMAYAN GENÇ NÜFUS SORUNA DÖNÜŞÜR: Genç ve yetişmiş insan gücümüzü korumak mecburiyetindeyiz. Dikkat ederseniz sadece genç demiyorum, aynı zamanda yetişmiş vurgusunu da yapıyorum. İnsani ve milli değerlerle güçlü şekilde donanmammış, çağın teknolojine ve pratiklerine hakim yetiştirilmemiş bir genç nüfus, avantaj olmaktan çıkıp başlı başına bir sorun haline dönüşür. Bunun için eğitim, kültür, bilim alanındaki hassasiyetimizi sürekli daha ileriye taşıyoruz.
GENÇ NÜFUSTAKİ AZALIŞ YABANCI KARŞITLIĞINI SEBEPLERİNDEN: Geçtiğimiz asra gelişmiş, bu sıfatla damga vuran ülkelerin nüfus konusundaki kayıpları sebebiyle gelecek kaygısı içine girdiklerini görüyoruz. Hatta bu endişenin batıda giderek yükselen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının ana sebeplerinden biri olduğunu da biliyoruz.
HER BİLİMSEL ÇALIŞMAYA DESTEK VERDİM: Katıldığım bilim toplantılarında ve ödül törenlerindeki gerçeği sizlere paylaşmak istiyorum: Türkiye’nin geçtiğimiz dönemde demokraside ve kalkınmada gerçekleştirdiği tarihi atılım her alanda olduğu gibi bilim ve araştırma faaliyetlerinde önümüzü açmıştır. Başbakanlığım ve cumhurbaşkanlığım dönemimde bilimsel çalışmaların teşviki, araştırma geliştirme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması hususundaki her projeye ve şahsi destek verdim. Gençlerimize ve çocuklarımıza bilim ve araştırma şevki kazandırmak için Türkiye çapında pek çok proje yürütüyoruz.
EN BÜYÜK DESTEĞİ BİLİM İNSANLARIMIZDAN BEKLİYORUZ: Şu kritik süreci başarıyla geride bırakıp 2023 hedeflerine ulaştığımızda karşımızda yepyeni bir Türkiye göreceğiz. Artık geleceğimize dün olduğundan daha fazla umutla bakıyoruz. Maruz kaldığımız saldırılara ve önümüze çıkarılan engellere ve maruz kaldığımız saldırılara rağmen Türkiye’yi ilk sıralara taşımakla kararlıyız. Bu konuda en büyük desteği yine bilim insanlarımızdan bekliyoruz.