Yüksekova'da düzenlenen iftar yemeğinde binlerce kişiye seslenerek Yüksekova halkı ile dayanışma çağrısında bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: "Gever halkı ile dayanışmak bizim için onur ve namus meselesidir" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokağa çıkma yasağının kısmen kaldırıldığı Hakkari’nin Yüksekova ilçesine geldi. Saat 17.30 sıralarında ilçe merkezine ulaşan Demirtaş'ı İpekyolu Caddesi üzerinde binlerce kişi karşıladı. Çarşı merkezinde esnafları ziyaret eden Demirtaş yoğun ilgi ile karşılaştı. Esnaf ve vatandaşlarla tokalaşan Demirtaş'ı karşılayan kitle sık sık 'baskılar bizi yıldıramaz', 'Yüksekova seninle gurur duyuyor' sloganları attı.
Demirtaş ile aralarında HDP milletvekillerin de bulunduğu heyet, esnaf ziyareti ve Cumhuriyet Mahallesi'ndeki incelemelerinin ardından Yüksekova Belediyesi'ni ziyaret etti. Demirtaş ardından belediye garajında düzenlenen ve kentin STK temsilcileri, DBP ve HDP'li yöneticilerin yanı sıra binlerce yurttaşın katıldığı iftar yemeğine katıldı. "Direne direne kazanacağız" sloganları ile karşılanan Demirtaş iftarını açtıktan sonra yurttaşlara hitap etti.
Gever'deki halkın iftarını açacağı bir evinin olmadığı ve namazını kılacağı bir odasının bulunmadığına vurgu yapan Demirtaş, "Bunu yapan elinde Kuran-ı Kerim olan ve meydan meydan dolaşan bir kişi" sözleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi.
'SARAYDAKİ ZAT SUÇLARIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR'
Demirtaş, "Biz dışarıdan izleyenler fazla anlamamış olabiliriz. Bütün bu zulme karşı ve hakarete rağmen halkımızın yüreği sağlamdır. Bu zulmü yapanlar gece gündüz yalanlarla iftiralar ile bunları yapmadıklarını söylüyor. Saraydaki zatın tek bir görevi var, işlenen suçların üstünü örtmek. Yalan konuşup iftira atmak ve kara propaganda yapmak. Bir insan günde beş vakit namazını da kılsa on defa da hacca gitse eğer kul hakkı yiyorsa, yalan söylüyorsa biz ona nasıl Müslüman diyeceğiz? Onun imanına, inancına nasıl güveneceğiz?" ifadelerini kullandı.
Havuz medyasına dikkat çeken Demirtaş, "Emrinde 30 tane televizyon kanalı var. Beyefendi kürsüye çıktığında hepsi canlı yayın yapıyor. Binlerce internet sitesi onun yalan haberlerini yaymakla görevli. Türkiye önemli bir kısmını kandırıyorlar. İşte Yüksekova ve Cizre'yi teröristler yaktı diye. Peki Yüksekova halkı ne olduğunu bilmiyor mu? Hadi sen Yüksekova halkını da kandırdın yav sen Allah'ı kandırmaya çalışıyorsun haşa. Göz göre göre yalan söylüyor. Ben Geverli karşelerimin bilmesini istiyorum. Biz burada operasyon olmasın diye elimizde ne kadar imkan varsa sonuna kadar kullanmaya çalıştık. Diyalogla çözelim diye elimizden geleni yaptık. Ama karşımızda Dehakvari bir anlayış var. Ne barıştan ne kardeşlikten anlıyor. Eline tarihi bir fırsat geçirmiş 'bana boyun eğmeyen Kürdü önümde diz çöktüreceğim' diyor" sözleri ile tepki gösterdi.
'GEVER'İN BİNALARINI YIKTILAR AMA ONURUNU YIKAMADILAR'
Tarih boyunca benzer katliamların defalarca Kürt halkına yaşatıldığının altını çizen Demirtaş, "Yıkılan binayı yaparsın. Fakat insanın onuru ve haysiyeti kırıldı mı onu bin yılda bile yapamazsın. Önemli olan binanın değil onurun sağlam kalmasıdır. Gever'in binasını yıktılar ama Gever halkının, tek birinin onurunu yıkamadılar. Önemli olan budur" dedi.
Sık sık sloganlar ile konuşması kesilen Demirtaş şöyle devam etti: "Bizler sizin seçilmişleriniz olarak her zaman size karşı kendimizi borçlu hissettik. Bu borç artıyor. Nedeni sizin ödediğiniz fedakarlıklardır. Sizlerin yaşadıkları bizim artık namus, onur borcumuzdur. Bu halk özgür olacak. Daha fazla bedel ödetmek de isteyebilirler. Bizden başlayarak. Canımızı halkımız için kurban etmeyeceksek, atlas yataklarda mı vereceğiz. Halkımız için mücadelenin ortasında gerekirse bir dakika yaşarız ama onurlu yaşayacağız"
'DİMDİK AYAKTAYIZ'
Demirtaş, "Bakın şimdi biz bir aradayız, dikkat edin herkesin başı diktir. Niye, çünkü halkın malını, ana dilini, vatanını, toprağını, kültürünü gasp etmeye gelenlere karşı bu halkın yiğitleri itiraz etmiştir. O yüzden dimdik ayaktayız. O yüzden bir birimizin yüzüne bakabiliyoruz. İnsanın dili, kimliği, tarihi, türküsü, köyü ve atası onun en değerli varlığıdır. Onu elinden alınırsa geriye birşey kalmaz. O elinden alınırken eğer Gever gençleri itiraz etmeseydi, biz burada utancımızdan dolayı bir araya gelmezdik ve bu mikrofondan konuşamazdık. Değerli kardeşlerim tarih böyle yazılır. Bir faşist güruh aklını yitirmiş bir şekilde ne konuşmaktan ne tartışmaktan ne masadan ne hukuktan anlamıyorsa, ille seni onursuz bırakmak istiyorsa orada ödenecek bedeli düşünemezsin. Bizim yaptığımız budur. Onurluca ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bazı halklar direnerek ayakta kalarak özgürlüğünü ele almıştır" dedi.
'HALKIMIZI NAMERDE MUHTAÇ ETMEYECEĞİZ'
Haklı olup direnenlerin kesinlikle kazandığını ve Gever halkının mücadelede en ağır fatura ödeyenlerinden olduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Botan halkı en zor dönemlerde Kürt halkının onurunu kurtardı. Şimdi Botan halkı ile dayanışma vakti. Herkesi Gever'e ses vermeye çağırıyorum. On binlerce işveren ve esnafımız var. Yardımlar yetişti fakat eksik. Gever halkı her şeyini verdi, evladını, malını, mülkünü, köyünü fakat onurunu vermedi. Gever halkı ile dayanışmak bizim için onur ve namus meselesidir. Bütün dünyadaki halkımıza çağrı yapıyoruz. Ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Siz dik durdunuz şimdi sıra halkımızındır. Hem mücadeleyi sürdürüp teslim olmayacağız. Hem biz halkımızı namerde muhtaç etmeyeceğiz. Evimizi başımıza yıkana halkımızı muhtaç etmeyeceğiz. Dayanışmayı güçlendirmemiz gerekir. Bunların yalanlarını boşverin. Bu kof kabadayılıklar biter. Saray'daki zatın öfkesine falan bakmayın. Bu topraklara barışı o getirmeyecek siz getireceksiniz. Sizin direnişiniz ve sizin dik duruşunuz bu ülkeye barışı getirecektir" ifadeleri ile Gever ile dayanışma çağrısında bulundu.
'EŞYALARI KAMYONLARLA ÇALDILAR'
Yüksekova'da devlet eli ile başlatılan operasyonların kanunların belirlediği çerçevede yapılmadığının altını çizerek, "Ne kanun, ne hukuk, ne ahlak bıraktılar. Operasyonlar bitmesine rağmen intikam almak ve halkı partiye karşı öfkelendirmek için tek tek evlere girdiler. Başbakan diyor ya biz ne zarar verdik diye. Gel buradan bak bakalım. O kadar onursuzca şeyler yapıldı ki. Söylemeye dilim varmıyor. İnsanların mahremlerine girip küfürler yazdılar. Cizre'de de aynısını yaptılar. Yaz geliyor bir bardak soğuk su içmesinler diye klimalarını, buzdolabını imha ettiler. Şırnak'ta evlerde, iş yerlerinde hırsızlık, gasp yaptılar. Halkın eşyalarını kamyonlarına doldurup çaldılar. Bumudur terörle mücadele? Gaspçılık, duvarlara yazdığınız küfür hakaret bu mudur devlet anlayışı. Bunu ancak acizler yapar. Davasına inanmayanlar bunu yapar" diye sordu.
Halkın yaralarını sarmak için toparlanmasının engellendiğini ifade eden Demirtaş, "Halkın birlik olmasına engel olmaya çalışıyorlar. Korkunun ecele faydası yoktur. Ölüm Allah'ın emridir. Yarattığı gibi o alacağı günü kendisi bilir. Dolayısıyla korkarak, geri adım atarak bunları düzeltemeyiz. Mutlaka öleceğiz bari yaşamımız anlamlı olsun. Hiç değilse tek bir saniyesi bile boşa gitmesin. Madem bu çençler onurlu, dik duruşlu bir miras bıraktılar. Onların boyunlarını eğdirecek bir iş yapmayalım. Biz halkımızın karşısında saygı ile eğiliriz fakat zulmün karşısında eğilmeyiz" sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.
Demirtaş konuşmasının ardından kadınların zılgıtları ve sloganlar eşliğinde kentten ayrıldı. / Yüksekovahaber