Demirtaş: Üçü de tek dil, tek mezhep, tek ampul olmak istiyor

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, partisinin Van mitinginde konuştu. Demirtaş, “O üç parti zaten tekleyen parti. Tek ayak üzerinde yürüyorlar: Üçü de tek dil, tek mezhep, tek ampul olmak istiyorlar. Bizimle bunu konuşmak istemiyorlar” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin “Darbeye hayır demokrasi hemen şimdi” sloganıyla Van’da düzenlenen mitingde konuştu.

Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Darbecilerle, cuntacılarla, paralelcilerle hiçbir ilişkimiz olmadı”

“Bizler askeri darbelerden, cunta zihniyetinden çok çekmiş bir halkız, partiyiz biz gelenek olarak. Hiçbir zaman bir askeri cuntanın, bir darbenin bizi kurtaracağına inanmadık, yatıp kalkıp şu ülkede darbe olsa da kurtulsak diye dua edenlerden de olmadık.

“Kendimize güvendik, özgücümüze inandık, kurtuluş bizim ellerimizdedir dedik. Darbeci anlayışların peşinden koşmadık.

“HDP olarak darbecilerle, cuntacılarla, paralelcilerle hiçbir ilişkimiz olmadı, olamaz da.

“Kaç AKP’li var bu darbe giriminde?”

“Üzerinden bu kadar zaman geçti kaç AKP’li var bu darbe giriminde, kaç milletvekili, kaç il başkanınız, kaç tane bakanınızın haberi vardı.

“Tabi zorunlu askerlik yapan erleri linç etmek kolay, onları öldüresiye dövmek kolay. Şu ya da bu şekilde cemaate gönül vermiş, inanmış, Fetullah Gülen cemaatinden olabilir, sıradan insanlardan hesap sormak kolay.

“Generalleri de yakaladınız, albaylar, rektörleri, valileri kaç kişi içeri attınız. Hepsi darbeye bulaştı diyorsunuz. Asla peşini bırakmayacağız, bir bir hesap soracağız diyorsunuz. Darbe girişiminde yer alan AKP’liler nerede peki? Onlardan siz hesap sormasanız da biz her gün hesap soracağız.

“Darbeye karşı olmak ilkeli olmaktır”

“Darbenin iyisi kötüsü yoktur. Darbe kötüdür. Darbeye karşı olmak ilkeli olmaktır. Demokrasiye inanıyorsanız darbeye karşı çıkacaksın. Biz bunu yaptık, darbeye karşı olduğumuzu ilk saatlerde gösterdik.

“Darbenin başarısız olmasının en önemli nedenlerden biri HDP’nin darbeye karşı net bir duruş sergilemesidir.

“İç savaş çıkartsalardı darbe başarılı olacaktı.”

“Darbeciler toplumu ayrıştırarak, iç savaş çıkartsalardı darbe başarılı olacaktı. Elbette tankların önüne çıkan silahların, namluların önüne çıkan her yurttaşımız kendi iradesine sahip çıkma kararlılığını göstermiştir. Son derece saygın, kahramancadır. Darbeyi durduran nedenlerden biri de budur.

“Halk karşı durmasaydı, HDP, bizler küçük bir tereddüt gösterseydik Türkiye’de bir iç savaş çıkaracaklardı. Biz bunu engelledik çünkü ülkenin barışı, huzuru, güveni her birimiz için Kürt için de Türk için de son derece önemlidir.

“Başbakan ve Cumhurbaşkanı “Darbe tehlikesi ortadan kalkmadı” açıklaması yapıyor. O zaman darbe sürecine nasıl gelindi sorularına da yanıt bulun. Bir daha yaşamasın Türkiye bu belaları. Böylesine yönetime el koyma cesaretini göstermesinler.

“Tek dil faşizmdir”

“O üç parti zaten tekleyen parti. Tek ayak üzerinde yürüyorlar: Üçü de tek dil, tek mezhep, tek ampul olmak istiyorlar. Bizimle bunu konuşmak istemiyorlar.

“Zaten bizim kuruluş felsefemiz ve varlık sebebimiz tekliğe karşı olmamızdır. Bu ülkeyi tek dil haline getiremezsin, yok böyle bir gerçeklik. Tek dil faşizmdir, Hitler’in sloganıdır.

“Üç parti tek millet dedi, Hitler’in faşizm anlayışı etrafından buluştu diye biz de buluşmak zorunda değiliz. Bizim uğruna canımızı verdiğimiz ilkelerimiz var. Bundan asla taviz vermeyiz.

“40 yıldır darbeye hazırlandılarsa bunun 10 yıl gerisini de siz hazırladınız”

“Hükümet, “Cemaat bizi kandırmış, Allah bizi affetsin” şeklinde açıklama yapıyor. 40 bin kişi niye işten atıyorsun, onları da Allah affetsin. Belki onları da cemaat kandırmıştır.

“O zaman cemaatin kandırdığı herkesi istifaya davet edelim. Cumhurbaşkanı da istifa etsin. Böyle bir adaletsizlik var mı? Hele bakanlara bir bakın. 3 yıl önce bunlar Gülen’in organizasyonunda kürsüye çıkmak için birbirini eziyorlardı, cenneti garantilemiş gibi konuşma yapıyordu. Bunları unuttuk mu?

“Cemaatin kurduğu sendikaya üye olursanız sizi okul müdürü yaparız diyorlardı. Öğretmen ya da hemşire atama, tayin istemeye gittiğinde ona deniyordu ki ‘git cemaatin sendikasına üye ol kendi sendikandan istifa et o zaman bakarız, atamanı yaparız.’

“Cemaate üye değilsen ataman değil, naklin bile yapılmıyordu. 40 yıldır darbeye hazırlandılarsa bunun 10 yıl gerisini de siz hazırladınız, hücrelerine kadar devleti ele geçirsinler diye yalvardınız.

“Her şeyi cemaate teslim etmişsiniz”

“KCK davaları kapsamında 10 bini aşkın siyasetçi tutuklandı. Onları tutuklayan hakim ve savcılar şimdi tutuklu. O dönem anlatmaya çalıştık, her şeyi cemaate teslim etmişsiniz, cemaatte bunları yapıyor. Ne çözüm süreci kalacak, ne barış süreci dedik.

“O dönemin bakanları cemaat ne yapıyorsa iyi biliyordur diyordu. Ülkenin başına bu felaketi getirince neredeyse suçlu biz olduk.

“AKP kalemşörleri şimdi, utanmadan “HDP paralel işbirliği yaptı” diyor. Cevap vermeye bile değmez, kalitesi bu kadar. İnsan ister ki rakibi de, düşmanı da mert olsun. Böyle namertlik, böyle adilik olur mu.”

“Zihinlerinde Kürt düşmanlığı var. Emin olmazsam söylemezdim. Suriye’de Kürtler hak elde edecek diye tüm ülkeyi ateşe atıyorlar. Bu politika tabi ki bizi teslim alacak, boyun büktürecek değil ama ülkeye yazık oluyor.

“Öcalan’ı değil, çözümü orada rehin tutuyorsunuz”

“Bu ülkenin evlatları savaşta can veriyor. Görevi ne olursa olsun, kimliği, mezhebi siyaseti ne olursa olsun tek bir insan ölmeden İmralı’da çözüm sürecinini anahtarı duruyor. Öcalan’ı değil, çözümü orada rehin tutmuş oluyorsunuz.

“Cizre’yi, Sur’u anlarsınız, empati kurarsınız…”

“O zaman uyardık, bu işte bir yanlışlık var. Bu kadar sivil yerleşim alanı yakılmaz, yıkılmaz, bu kadar sivil halk katledilmez diyorduk. O zaman AKP’li vekiller Meclis’te üzerimize yürüdü, ‘asker sivil halka kurşun sıkmaz’ dedi.

“Gördük Meclis’i bombaladıklarında. Sizde eğer birazcık ahlak varsa, onur varsa Cizre’yi, Sur’u anlarsınız, empati kurarsınız, Kürt halkının neler yaşadığını anlarsınız. Ama görüyoruz ki nafile.

“Kürdün seçilmişine saldırılıyorsa Kürdün şehirleri yakılıp yıkılıyorsa, Kürdün evlatları bodrum katlarında yakılıyorsa Kürt halkının da tankların topların önüne çıkması haktır.

“Kürt halkının hassasiyetini bileceksiniz”

“Buradan Numan Kurtuluş’a sesleniyorum, sen demedin mi darbeciler İmralı’da suikast yapıp Öcalan’ı öldürmek istediler. Sen demedin mi iç savaş çıkarmaya, Kürtlerin hassasiyetiyle oynamaya çalıştılar. O halde Öcalan’ın ne olduğunu bizim kadar iyi biliyorsun, niye ailenin gitmesine izin vermiyorsun?

“Bak buradan bir kez daha çağrı yapıyorum; Öcalan milyonlarca Kürdün önder olarak kabul ettiği bir siyasetçi önderdir. ondan haber almak Kürt halkının hakkıdır. Bunu böyle bileceksiniz ve bu hassasiyetle yaklaşacaksınız.

“Böyle bir hukuksuzluğu, böyle bir ahlaksızlığı bize kabul ettiremezsiniz. Biz candan geçmişiz candan, bizim Allah’tan başkasından korkumuz yok hala bunu anlamadınız mı?

“Biz demir leblebiyiz, demir”

“Hakkımızı almak istiyoruz, bizden çaldıklarınızı almak istiyoruz. Şimdi paralelden topladıkları generallerin haline bakıp HDP’yi de böyle ezeriz diyorlar. Biz demir leblebiyiz, demir. Çiğnediğinizde dişleriniz dökülür. aklınızı başınıza alın gelin şu barış çağrılarına cevap verin.

“Bu çağrılar çaresizliğimizden değil, bu çağrılar acizliğimizden değil, bu çağrılar korkaklığımızdan değil, erdemli oluşumuzdan, onurlu duruşumuzdandır. Bak on binler bu meydana toplanmış hem darbeye, hem diktaya karşı demokrasi ve özgürlük diyorsa bu bir nimettir nimet.”