Partisinin Diyarbakır İl Kongresi’nde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Görünen o ki partimize, vekillerimize ve belediyelerimize büyük bir yönelim olacak; halkımız buna sahip çıkmalı, direnmeli” dedi, “Biz bu Kırk Haramiler’i ülkemizden kovmadan vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü’nün Olağanüstü 2’nci Kongresi Kayapınar Spor Kompleksi’nde yapıldı.
Polis, kongrenin yapılacağı salona “bomba taraması” gerekçesiyle girdi ve asılan pankart ve afişleri sökerek götürdü.
Kongre, polisin söktüğü pankart ve posterlerin yerine salona getirilen yeni pankartların takılmasıyla başladı.
“Jin jiyan azadî”, “Umutluyuz, kararlıyız kazanacağız”, “Yerinde yönetimle özgür yaşamı inşa edeceğiz” pankartlarının asıldığı kongreye HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP’li vekiller, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
HDP’li görevliler hem dış kapıda hem de iç kapıda üst araması yaparak katılımcıları içeri aldı.
Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, “direniş” mesajı verirken; iktidara boyun eğmedikleri için kendilerine baskının dayatıldığını söyledi ve “Ne zulmü ne de ölümü kabul edeceğiz” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’daki konuşmasında, “Bunlar camilerimizi yakmadılar mı, bunlar ateist, bunlar zerdüşt, bunlardan bir şey olmaz. Bunlar bizim değerlerimizle hareket etmiyorlar” şeklindeki sözlerine de yanıt verdi. Demirtaş, “Zerdüşt bir inanç, hani yaradanı yaratılandan ötürü seviyordunuz?” diye sordu.
Demirtaş’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Yenilmezlik bu halkın yüreğinde var. Haklı olduğumuz için kazanacağız. Haklı davalar yenilmez. Bütün ezilmiş halklar ha uzun sürmüş kısa sürmüş ama faşizm karşısında mutlaka kazanmıştır. Bunu politik halk biliyor saray da biliyor. O yüzden saray aklını yitirmiş. Ülkeyi ahlaksızlığa bağlanmış akılsızlar yönetmemeli.
“Bu topraklarda her kimlik ve inanç asli unsurdur. Süs değil. Bunlar demokratik yönetimle bir arada kalabilirler. Bunlar talan hükümeti; bu tür kimlik ve inançları talan ediyorlar. Bunların karşısında sadece biz direniyoruz. Hepsi ya biat etti ya da el pençe durdu. Ulusalcı ve CHP bakın hepsi kirli anlaşma yaptı. Görünen o ki saraydaki başkan olamayacak, biz demiştik. Biz neyi demiştik; ‘Barış sürecini saray için diktatörlük için harcarsan biz seni durduracağız.’ Görünen o ki başkan olmadı, partili cumhurbaşkanı yapacaklar. Bize karşı faşist kirli bir birleşme oldu. Bizler dışında dik duran yok. Hepsi korkularına teslim oldu. Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilirler.
“Hazine parasıyla AKP mitingi yaptılar. Cumhurbaşkanı mitingi ama AKP’yi çıkardılar. Valilik devletin tüm kurumları AKP hizmetine soktu. Bize dayatılan pankartları indirmek. Pankartı indirdin, peki ağzımıza kapatabilecek misin? 90’lı yıllarda dışarıda basın açıklamasına izin vermiyorlardı. O gün bize bunu dayatan valiler nerde ismini hatırlayan var mı? Onlar yok ama bir milyon Amedli Newroz’a katıldı.
“Yüzde 70 oy aldığımız yerde bize ‘Kongre yapamazsınız’ diyenler tarihin kirli sayfalarında yer alacak. Öyle geldik, kazandık, yine aynı ruh ile gideceğiz.
“Farklı inançlar var. Müslümanlara kimsenin dinini aşağılamamak bir emirdir. Dinimizde bu var. Aynı zamanda insan hakları çerçevesinde inanç özgürlüğü var. Darbe yasasında da var. O yüzde 52 oy alan zat Amed’de ne söyledi. Diyor ki ‘Yaratanı yaratılandan ötürü seviyoruz.” Sonra ‘Bak bunlar Zerdüşt’ diyor. Zerdüşt bir inanç, hani yaradanı yaratılandan ötürü seviyor. DAİŞ çeteleri gibi düşünüyorlar. Kürt’ü Kürt olarak kabul etmezler. Vazo Kürtlerine bir şey demiyor. Ama direnen Kürt’e düşman. Kürtlerin yeniden tarih sahnesine çıkmasını hazmedemeyen bir saray var.
“40 milyonluk bir nüfusun ülkesi paramparça edilmiş, katliam üzerine katliam yaşamış bir halkın yaşadıklarına bakın. Yüzyıl önce burası Kürdistan’dı. Sizin uyduruk tarih kitaplarında yazılanları kabul etmememiz mi suçumuz? Nereye gitti bunlar, uzaya mı gitti Osmanlı’dan öncekiler? Devletin arşivlerinde bunların hepsi var, ama yalan profesörlere paralar verilerek yeni yalan tarih yazdırıldı. Her şey bir yana halkın gözünün içine baka baka yalan söyleniyor. Yalan, iftara, zulüm üzerine iktidar kurandan insan olur mu hiç?
“Şehirlerimizi yakanın emrini verenlerin Allah belasını versin. Aylarca Amed halkı Sur’u nasıl yaktığınızı 24 saat gördü dinledi. Diyarbakır halkının gözünün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. 5 bin insanı göç ettirdiniz. Sivil insanları katledenler yargılandı dünyada, bunlar da yargılanacak. Haddinizi bilin yıllarca yakıp yıkmaktan başka ne yaptınız? Sizin istedikleriniz olmadığımız için bize zulmü dayattınız.
“Hepimizin böyle bir sürecin önünde durduk, fedakarlığını yaptık. Defalarca görüşmeler gerçekleştirdik. CHP, MHP bize hakaret ederken biz barış için çabaladık. Fezlekelere bakın. ‘Yenişehir ilçesi Sümerpark’ta sözde sivil Cuma Namazı kılındı’ deniliyor. Cuma Namazı’nda barış istediniz diye soruşturma açılmış. Bu nasıl bir saygısızlık! Siz kendinizi -haşa- neyin yerine koyuyorsunuz? Bize dayattıkları onursuz bir yaşamdır. ‘Ya baş eğeceksiniz ya da baş vereceksiniz’ diyorlar. Biz ikisini de kabul etmiyoruz. Ne ölümü ne zulmü kabul ediyoruz.
“AKP’nin yaptığı yolsuzluklara bir bakın. Belediyelerinin yaptıkları yolsuzluklarının haddi hesabı yok. Bunlar gelmiş belediyelerimize laf atıyorlar. Yerel hizmet yapılamasın diye müfettişlerin denetlediği belediyelerimizden bahsediyoruz. Bir yıldan fazladır kesintisiz belediyenin içinde müfettişler var. Gece gündüz, alttan üstten inceliyorlar. Niye bir şey bulamıyorlar, çünkü hırsız yok. Çünkü burada tüm imkanlarını halka seferber eden bir belediyelerimiz var.
“Eksiklik yok mu, var. Çünkü daha fazlasını hak ediyoruz. Küllerinden yaratılan bir halk hak ediyor. Diyarbakır Belediyesi için söylenenleri iade ediyoruz. ‘Başına yıkacakmış’ belediye başkanlarımızın. Daha ne yapacaksınız? Belediye başkanlarımız size baş eğmedi, eğmeyecek. Diyarbakır halkı belediyelerine sahip çıksın. Görünen o ki partimize, vekillerimize ve belediyelerimize büyük bir yönelim olacak halkımız buna sahip çıkmalı, direnmeli.
“Amed’in zindan direnişini düşünün. Bir mektup dahi dışarıya gönderilmediği ama canını halka siper edilen bir süreçten geliyoruz. Asla durmayacağız, sinmeyeceğiz. Onlar dokunulmazlıkları kaldırılınca titreyeceğimizi düşündüler. Onlar titriyor çünkü. Artık bir arada duramaz dikiş tutamazlar. AKP, CHP, MHP parti olmaktan çıktılar. Onlar tek tip ama CHP ve MHP dağılmak üzere. Biz çok renkli olmamıza rağmen bir aradayız ve direniyoruz. Coğrafyamız zengin, onlar da kırk haramiler. Biz bu Kırk Haramiler’i ülkemizden kovmadan vazgeçmeyeceğiz.”
Demirtaş, konuşmasının sonunda belirlenecek yeni yönetimle 5 Haziran’da İstasyon Meydanı’nda miting yapılacağını duyurdu.
Demirtaş, görkemli olacak mitinge yüzbinlerin katılması çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından faaliyet raporu okundu. Tek liste ile gidilen seçimde HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanlığı’na Gülşen Özer ile Cabbar Leygara seçildi.