HDP'nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Mart 2015'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yönelik söylediği "Seni başkan yaptırmayacağız" sözlerini 24 Haziran'a uyarladı: "Bugün artık 'beni başkan yaptıracağız' :)"
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla BBC Türkçe kapsamlı bir söyleşi yaptı. Demirtaş, kampanya planlarını anlattı; seçim ittifaklarını yorumladı. Demirtaş, Mart 2015’teki ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ açıklamasıyla ilgili soruyu da; bu sözünün arkasında durup durmadığı sorusuna esprili bir yanıt verdi: “Bugün artık ‘beni başkan yaptıracağız’ :)”.
‘HALKIN GÜCÜ ZORBALIĞI YENECEKTİR’
Söyleşinin başında Demirtaş, ‘tutuklu bir siyasetçi olarak cezaevinden nasıl kampanya yürüteceğiyle ilgili’ soruları yanıtladı. ‘Kendisinin ve binlerce partilinin siyasi rehine olarak cezaevinde tutulduğunu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de dosyalarıyla ilgili ihlâl kararlarını geciktirdiğini’ belirten Demirtaş, kampanyayı dışarıdaki gençler ve kadınlar tarafından üstleneceğini söyledi: “Burada imkânlarım yok denecek kadar azdır. Sadece avukatlarımla ve posta yoluyla dışarıya mesaj gönderebiliyorum. Bunlar da cezaevindeki idarenin denetimine tabii maalesef. Ancak benim adıma partim HDP ve milyonlarca genç arkadaşım gönüllü olarak bu kampanyayı üstlenecektir.
“Mevcut Cumhurbaşkanı, devletin ve medyanın bütün imkanlarını kullanıp kampanya yürütürken, ben burada sıfır imkânla, sadece kadınların ve gençlerin yüreğine, cesaretine ve inancına güvenerek kampanya yürütüyorum. Ama buna rağmen kendimi şanslı hissediyorum, çünkü halkın gücü zorbalığı yenecektir.”
‘ÇÖZÜM DEMOKRATİK PARLAMENTER SİSTEMDE’
Demirtaş, kampanyada hangi konuların ön plana çıkacağını anlatırken ‘demokrasi, ekonomi, adalet, eşitlik ve barıştan’ bahsetti: “Çünkü Türkiye şu anda bütün bu başlıklarda derin bir kriz yaşıyor. Devlette ve toplumda tam demokrasi, ekonomide üretime dayalı kalkınma ve adil bölüşüm ile işsizliğin, yoksulluğun ortadan kaldırılması, yargı başta olmak üzere bütün devlet kurumlarında adaletin tesisi ile ülke içinde ve dışında barış politikalarına dair çözüm projelerimizi kampanya süresince anlatacağız.
“Elbette bütün inanç ve etnik kimliklerin, kadınların eşit birer yurttaş olmaları için yapacaklarımızı da detaylarıyla anlatacağız. Bütün bu sorunların çözümünü de demokratik parlamenter sistem ve yeni bir anayasa ile gerçekleştireceğiz.”
‘TÜRKİYE PARTİSİ OLMAKTA DAHA İDDİALIYIZ’
HDP’nin, özellikle 7 Haziran 2015 genel seçimleriyle birlikte yürüttüğü strateji partinin yalnızca Kürt siyasetine endeksli olmayan bir Türkiye partisi olduğu yönündeki algısını güçlendirmişti. Ancak çözüm sürecinin sonlanması ardından çatışmaların yeniden başlaması, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler ve HDP’lilere yönelik tutuklama dalgalarının bu algının değişmesine neden olduğu yorumları yapılıyor. Bu tür yorumlara katılmayan Demirtaş ise bu konuda artık daha iddialı olduklarını söyledi:
“HDP güçlü bir Türkiye partisidir. Bu konuda bugün dünden daha iddialıyız. Koşullar HDP’nin ne kadar önemli bir siyasi çizgi olduğunu ortaya koymuştur. 2015’ten bu yana yaşanan toplumsal kutuplaşma ve gerilimler ile Kürt sorununda yeniden çatışmalı sürece girilmiş olması HDP’yi daha da önemli hale getirmiştir.
“24 Haziran seçimleri HDP’yi önceki seçimlere kıyasla çok daha ileri bir noktaya taşıyacaktır. Bu seçimin sürprizi HDP’dir. Herkes bizi yakından takip etsin, bunun kof bir iddia olmadığı görülecektir.”
‘KÜRT SORUNUNU ÇÖZEBİLECEK TEK ÇİZGİ BİZİZ’
Demirtaş, 7 Haziran 2015 seçimlerinden kısa süre sonra PKK’ya ateşkes çağrısı yapmıştı. Bugünkü süreçteki çatışmaları ve olası ateşkes çağrılarını yorumlayan HDP’li siyasetçi, ‘silahlar tümüyle susmalı’ dedi:
“Sadece seçim dönemleri için değil tümüyle silahların susmasını ve demokratik siyaset yoluyla sorunların çözümünü savunuyorum. Demokratik siyaset sadece bir dönemin taktik yöntemi değil asıl ve stratejik mücadele biçimi olmalıdır. Türkiye’de bunun imkânları çok sınırlı olmasına rağmen ben şiddet ve silah yöntemini benimsemiyorum, bu nedenle demokratik siyasetteyim zaten.
“Ama hükümetin de Kürt sorununu bir terör sorunu olarak tanımlaması ve askeri yöntemlerle yok etmeye çalışmasını da doğru bulmuyor, kabul etmiyorum. Kürt sorunu ancak müzakere yoluyla ve demokratikleşme ile çözülebilir.
“PKK’ye de hükümete de her zaman açıkça bu çağrıları yapan bir parti olarak, bu seçim sürecinde zaten Türkiye’ye bu yönüyle de onurlu, kalıcı bir barış vaat ediyoruz. Türkiye’nin birliği içerisinde Kürt sorununu barışçıl yollarla en kısa zamanda çözebilecek tek siyasetçi, tek çizgi biziz. Bu konuda samimi ve kararlıyız.”
İTTİFAKLAR HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Demirtaş, hem AKP, MHP ve BBP’nin kurduğu ‘Cumhur ittifakı’nı, hem de CHP, İP, DP ve SP’nin parlamento seçimleri için aldığı ittifak kararını ‘sağ ittifak’ olarak yorumladı; tek sol cumhurbaşkanı adayının kendisi olduğunu söyledi: “Her iki sağ ittifak nereye kadar bizi yok saymaya devam edecek, hep birlikte göreceğiz. Tek sol aday ve ittifak gücü olarak ben ve partim HDP her koşulda bütün ezilenlerin çıkarlarını savunmaya ve kazanımları için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Muhalefetin ortak bir cumhurbaşkanı adayı gösterememesinin en önemli nedenlerinden birinin İP ve Meral Akşener’in HDP ile yan yana gelmek istememesi olduğu yorumları yapılırken, Demirtaş Akşener’i tanıdığını ve kendisine karşı herhangi bir önyargısının olmadığını ancak HDP’yi yok sayan anlayışlarla yol yürümenin mümkün olmadığını söyledi:
“Siyasette diyaloga ve çözüm için ilkeli işbirliklerine inanıyorum. Sayın Akşener’i parlamento çalışmaları döneminden tanıyorum, tanışıyoruz. Kendisine karşı herhangi bir önyargım yok tabii ki. Ama ülkenin temel sorunlarına dair çözüm önerileri konusunda henüz tek bir cümle duymuş değiliz.
“HDP’yi yok sayan, vebalı muamelesi yapan anlayışlarla yol yürümek, sorunların çözümünü konuşmak da mümkün olmaz. Ülkenin ve toplumun sorunlarının çözümü noktasında ilkeli ve ahlaklı bir duruşumuz vardır. Bu çerçevede kapımız hiç kimseye kapalı olmaz. Siyaset intikam değil çözüm zeminidir.”
Bu temel yaklaşımlarının CHP için de geçerli olduğunu ekleyen Demirtaş ekledi:
“Bizim derdimiz ezilen haklarımız için üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Herkesin ne söylediğini, ne söyleyeceğini ve samimiyetini bu seçim döneminde toplum dikkatle izleyecektir, biz de büyük bir dikkatle takip ediyor olacağız.”
Peki seçimler ikinci tura kalırsa HDP’nin tavrı ne olacak? Demirtaş bu durumda adaylardan birinin kendisi olacağından emin:
“Umarım kaliteli, toplum adına yararlı, kutuplaşmayı azaltan bir seçim dönemi yaşarız. Tabii adaylar meydanlardayken ben hücrede olacağım. Bu bir adaletsizlik yaratıyor olsa da, ikinci turda diğer bütün adayların desteğini bekliyorum.
“Sayın İnce, Sayın Akşener ve Sayın Karamollaoğlu ikinci turda beni desteklerse, hep birlikte ülkede demokratik bir yönetim ve adaletli bir sistem inşa edebiliriz.”
‘BUGÜN ARTIK BENİ BAŞKAN YAPTIRACAĞIZ’
Demirtaş son olarak, Mart 2015’te sarf ettiği ve tartışma yaratan ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ açıklamasıyla ilgili soruyu yanıtladı. Bu sözünün bugün de arkasında durup durmadığını sorduğumuz Demirtaş buna esprili bir yanıt verdi: “Bugün artık ‘beni başkan yaptıracağız’ :)”. (BBC Türkçe)