Her hafta cumartesi günü Galatasaray’da basın açıklaması yaparak gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eylemlerine dava açıldı. Polis şiddetine maruz kalan Cumartesi Anneleri ve kendilerine destek veren 46 kişi hakkında 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Cumartesi Anneleri hazırlanan iddianameye tepki gösterdi: “Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın!”
İktidar, hukuk reformu yapılacağına dair açıklamalarda bulunurken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 700’üncü haftada yaptıkları eylemi gerekçe göstererek yıllardır kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri ve annelere destek verenlere dava açtı. Cumartesi Anneleri, davaya tepki göstererek, “Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun ve adliyelerin kapılarını artık adalete açın” dedi.
Hazırlanan iddianamede savcılık, Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda 700. hafta ypmak istedikleri basın açıklamasının yasaklandığını ve yasak gerekçesinin de ‘milli güvenlik, kamu düzeni, genel ahlak, genel sağlık, suç işlenmesinin önlenmesi’ olduğunu belirttildi.
Savcı Fatih Dönmez’in hazırladığı iddianamede Cumartesi Anneleri ve eyleme destek verenler hakkında ‘Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama’ suçunun işlendiği iddia edildi. Dönmez 46 kişi hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcılık eyleme katılan ve Galatasaray Meydanı’nda oturarak Cumartesi Anneleri’ne destek veren milletvekillerinin dosyasını ise ayırdı.
Cumartesi Anneleri haklarında açılan davaya şöyle tepki gösterdi:
– Türkiye’de güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra varlığı inkâr edilen ve kendilerinden bir daha haber alınamayan insanların aileleri ve insan hakları savunucuları olarak, “Kayıplar bulunsun, adalet sağlansın!” talebiyle başlattığımız barışçıl buluşmalarımız, 700. haftasında ağır polis şiddetine maruz kaldı ve 46 kişi gözaltına alındı. 119 haftadır da Galatasaray Meydanı Cumartesi Anneleri’ne ve tüm barışçıl etkinliklere kapatıldı.
– Biz Galatasaray’a çıktığımızdan beri 17 iktidar değişti. Ancak iktidarlar değişse de kayıplarımızla ilgili inkâr ve cezasızlık siyaseti hiç değişmedi. Çünkü cezasızlık, ihlalin bir devlet politikası olarak uygulanmasının ortaya çıkardığı sonuçtur ve ihlal rejimi, iktidarlar değişse de değişmeyen bir Türkiye gerçeği olarak varlığını sürdürmektedir. Evrensel hukuk standartlarından uzak bir yargı mekanizması üreten siyasal sistem, kayıplarımızın akıbetinin açığa çıkarılmasını ve bu suçu işleyenlerin hesap vermesini engelliyor. Adında ‘adalet’ sözcüğü bulunan iktidarın son dönem uygulamaları ise adalet isteyen Cumartesi Anneleri’ni yargılama noktasına geldi.”
– 28 Şubat koşullarında bile sürdürdüğümüz 25 yıllık adalet arayışımızın, hukukun bütünüyle devre dışı bırakılarak bir davaya konu olması, Cumartesi Anneleri’ne “Sorununuz kabinemin sorunudur” diyen AKP iktidarının “Hukuk ve adalet reformu” müjdesi sonrasında gerçekleşti.
– Demokratik bir devlette, mevcut adaletsizliklere itiraz edenler, hak ve özgürlük talep edenler, düşüncelerini barışçıl yöntemlerle ifade etme imkânı bulmalıdır. Eğer bu imkân yoksa hukuktan, demokrasiden, adaletten, reformdan bahsedilemez. Türkiye’nin yapısal sorunlarını çözmek yerine, sadece siyasi krizleri aşmak için gündeme getirilen reformlardan demokrasi ve adalet çıkmaz. Demokrasi, adalet ve reform gibi kavramları, karşı karşıya kaldığınız açmazları ötelemek için başvurduğunuz hamleler olmaktan çıkarın.
– Önce yargıyı araçsallaştıran siyasetinize son verin. Hak ve adalet arayışını suç sayan zihniyetinizi değiştirin. Cezasızlığa son vererek, adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirin. Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun ve adliyelerin kapılarını artık adalete açın.
25 yıldır kayıplarının akıbetini öğrenmek için Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları 25 Ağustos 2018’deki 700. eylemlerinde Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararı ile karşılaşmıştı. Cumartesi Anneleri eylemi 699 haftadır olduğu gibi 700. haftalarında da gerçekleştirmek istediklerini belirtmiş, 34 kayıp yakını ve hak savunucusu polislerce gözaltına alınmıştı. Destek için gelenler de polisin sına ve biber gazına maruz kalmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?” demişti.
Galatasaray Meydanı 700. haftadan itibaren eylemlere kapatıldı. / DUVAR