Cizre’de ekmek almaya giderken vurulan ve sokağı çıkma yasağı nedeniyle cenazesi sabaha kadar sokakta kalan 74 yaşındaki Mehmet Erdoğan’ın geçimin sağlamak için çöpten hurda topladığı, topladığı hurdaları ise 10 lira karşılığında sattığı ortaya çıktı.
Her gün Erdoğan’dan hurda aldığını söyleyen Nesim Esen, ‘Mehmet amca 5 yıldır bize hurda getirirdi. Günlük kazancı 5 ila 10 lira arasındaydı. Ölmeden 3 gün önce buraya geldi. Getirdikleri 6 lira tuttu. Bozuk para olmadığı için parasını veremedim. Parası hala bende duruyor’’ dedi.
‘1994 YILINDA KÖYLERİ BOŞALTILDI’
Aslen Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kırkağaç köyünden olan Mehmet Erdoğan 74 yaşındaydı. 1994 yılında köylerine bir top mermisi düşünce Erdoğan ailesini yanına alarak Cizre’nin Cudi mahallesine yerleşti. 6’sı kadın olmak üzere yedi çocuk sahibi olan Erdoğan, ailesini geçindirmek seyyar satıcılık ve benzeri işlerde çalıştı. Kuran’ı kerimi iyi bilen Erdoğan bir dönem hafızlık da yaptığı için mahallede, ‘Seyit Mehmet’ olarak biliniyordu.
Yaşı ilerlediğinde Erdoğan, inşaat ve çöplerden topladığı hurdalarla geçimini sağlamaya başladı. 4 Eylül ’de Cizre için sokağa çıkma yasağı ilan edilince Erdoğan 11 Eylül akşamında evine ekmek almak için sokağa çıktı. Marketin içinde bulunan fırından pide ekmeklerini alan Erdoğan, eve geri dönerken Nergizi sokağın başında kafasına isabet eden bir kurşunla hayatını kaybetti. Çatışmalardan dolayı Erdoğan’ın cenazesi sabaha kadar olay yerinde kaldı.
‘6 LİRA PARASI BENDE KALDI’
Erdoğan’ın sokakta topladığı hurdaları kendisine getirdiğini ve Erdoğan’ın günde 5 ila 10 lira arasında para kazandığını söyleyen hurdacı Nesim Esen, ‘Mehmet amca 5 yıldır bize hurda getirirdi. Günlük kazancı 5 ila 10 lira arasındaydı. Ölmeden 3 gün önce buraya geldi. Getirdikleri 6 lira tuttu. Bozuk para olmadığı için parasını veremedim. Parası hala bende duruyor. Tehlikeli olduğu için kendisine sokağa çıkmamasını ve hurda toplamamasını söyledim. Ancak bana, ‘param yok, bu yüzden hurda toplamam lazım’ dedi. Ben de kendisine her gün için yevmiye vereceğimi söyledim. O da kabul etti. Ondan sonra hiç görmedim. Daha sonra Mehmet amcanın vurulduğunu söylediler. Cenazesini almaya gittik. Ancak çatışmalardan dolayı cenazesini alamadık. Mehmet amca yumuşak kalpli biriydi. Çöpte topladığı bayat ekmeği hayvanlara verirdi’ dedi.
‘İNSANIN ÇALIŞARAK EKMEĞİNİ KAZANMASI AYIP DEĞİL”
Erdoğan’ın Kuran’ı ezbere bildiğini ve bu yüzden mezarlıkta ölüler için Kuran okuduğunu söyleyen Erdoğan’ın kardeşi E. Erdoğan, ‘1994 yılında köyümüzün çevresinde çatışmalar çıktı. Can güvenliğimiz yoktu. Köyün meydanına top mermisi düşünce köyümüzü bırakıp Cizre’ye geldik. Abim ailesini geçindirmek için birçok işte çalıştı. Yaşlanmasına rağmen kimseye muhtaç olmamak için yine çalışmaya başladı. Bana, ‘insanın ekmeğini kazanması ayıp değil’ diyordu. Kuran’ı ezbere bilirdi. Bu yüzden sabahları mezarlığa giderdi. Ölüler için kuran okurdu. Ölü yakınları da abime harçlık niyetine para verirdi. Mezarlıktan çıktıktan sonra da hurda toplardı. Cuma günü evde ekmek kalmadığı için, ‘ben yaşlıyım, kimse bana bir şey yapmaz’ diyerek ekmek almak için çarşıya indi. Ekmeği aldıktan sonra sokağın başında vurulmuş.’ dedi.
İDRİS EMEN / RADİKAL