CHP, belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili Diyarbakır’da bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Veli Ağbaba, “Burada siyasi bir kalpazanlık, siyasi bir evrakta sahtekarlık var. Yurttaşlarımı mücadeleye davet ediyoruz” dedi. Sezgin Tanrıkulu ise parti olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partili Zeynep Altıok, Veli Ağbaba, Özgür Özel ile Sezgin Tanrıkulu, 28 belediyeye kayyum atanmasıyla ilgili Diyarbakır’da değerlendirme yaptı.
Grup Başkan Vekili Özgür Özel, OHAL kapsamında çıkarılan kamu hükmündeki kararname ile kayyum atanamayacağını ifade etti ve şunları söyledi:
“Tam gününde ve yerindeyiz. 15 Temmuz’da toplumun tüm kesimleri, parlamentonun tüm partileri hep birlikte darbeye karşı direnmiş, irade koymalarına karşın, geldiğimiz noktadan, kendi sivil darbesini her geçen gün biraz daha oturtan AKP, son dönemlerde 2 adım daha attı. Bu adımları OHAL ve KHK’lar ile yapıyor.
“Öncelikle şunu ifade etmemiz gerekir; 1991’deki 2 kararı ve 2003’teki bir kararı ile Anayasa Mahkemesi, Anayasa’nın OHAL ilan edildiğinde, hükümete KHK çıkarmak için verdiği yetkiyi, kendi yetkisi açısından incelenebilir ve sınırlandırılabilir bulmuştur. İçerik bir değerlendirme yapamamakla birlikte OHAL yetkisinin OHAL’in gerekli kıldığı veya OHAL’i ilan etmenizdeki gerekçenizde sınırlı olduğunu söylemektedir. OHAL sırasında çıkarılacak KHK’lar OHAL süresiyle ilgili düzenlemeler yapar. OHAL tüm ülkede ilan edildiği için bununla ilgili sorun yok. Ama yapılan tüm düzenlemeler, memuriyetten atma gibi bir kişinin geleceğinin tamamını etkileyecek bir düzenlemeyi OHAL’in KHK’sı ile yapamazsınız. Bu doğru değil.
“OHAL’in gerekli kıldığı durum diye meclise sunduğunuz gerekçe, Fethullahçı Terör Örgütü’yle mücadele etmek. Bunu yaparken biraz önce ifade edilen dünya görüşüne, FETÖ ile taban tabana zıt öğretmenleri, memurları görevden uzaklaştırmaları, FETÖ ile ne gibi bir bağlantısı var? Bugün görevden alınan, kayyum atanan belediyelerin 4 tanesinin FETÖ ile ilgili olduğunu söylüyorsunuz. Oradaki yetki de tartışılır ama geri kalanın FETÖcü olmadığını siz de söylüyorsunuz. Ve buna OHAL KHK’sı ile nasıl kayyum atıyorsunuz?
“Bugün hükümetin kullandığı kayyum atama yetkisi 20 Ağustos günü AKP’nin önergesini, 4 parti oy vererek, uzlaşmayla yasa teklifinden çıkarılmıştı. Yani, bir milli irade varsa, bütün milletvekilleri kayyum atama yetkisini yasadan çıkardı. Yani Meclis’in iradesi, yani belediyelere kayyum atama yetkisini o gün uygun görmedi. 2 Eylül günü Resmi Gazetede şunu yayınladılar, ‘biz 16 Ağustos günü, sarayda toplanmıştık, o gün bunu Kanun Hükmünde Kararname’ye koymuştuk.’ 16 Ağustos günü koymuşsanız, 20 Ağustos’ta niye Meclis’e teklif edip, sonra geri çekiyorsunuz? Burada siyasi bir kalpazanlık, siyasi olarak bir evrakta sahtekarlık, Meclis’in iradesine karşı sarayda yapılan bir toplantıyla doğrudan Meclis’in iradesine darbe yapmak vardır. Bunun bir kez daha vatandaşımızın dikkatine sunuyoruz.
“Bugün kullanılan yetki 1980 anayasası hükümete verdiği OHAL yasasını kullanılmamaktadır. O yetki, OHAL konusu ve süresiyle sınırlıdır. Burada kullanılan yetki, Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta ortaya koyduğu, 2011-2013 Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na AKP’nin önerilip, o masanın dağlımasına sebebiyet veren başkanlık sistemindeki başkanlık kararnamesidir. Meclis’in yasa çıkarmadığı konularda, ‘başkan kararname çıkarır ve bu kanun hükmündedir’ dediler. Bu yüzden o masalar dağıldı.”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise parti olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi ve yurttaşları dayanışma içinde mücadeleye davet etti.
Tanrıkulu, yapılan kayyum ve atamaların, 12 Eylül darbesinin yaşandığı ilk günle farksız olduğunu kaydederek, şunları ifade etti:
“12 Eylül askeri darbeyi Diyarbakır’da yaşamış biri olarak söyleyelim, o dönemde de bu sabah uyandığımız gibi belediyelere kayyum atandı. Hukuksuz davranmış vatandaşları sağduyuya davet ediyorum, yargı yoluna başvuracağız. CHP olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Bunları yaşamış tüm vatandaşlarımızı dayanışma içerisinde mücadele etmeye davet ediyorum.”