Ankara'daki canlı bomba saldırısının ardından yürütülen soruşturma kapsamında, canlı bomba olduğu değerlendirilen bir kişinin fotoğraflarıyla patlamada parçalanan kafatası ve yüz dokularının eşleştiği bildirildi.
Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, Emniyet kaynakları, “Daha önce istihbarat birimleri tarafından ismi bilinen, IŞİD ile bağlantılı olarak eylem yapacağı noktasında belli süre istihbarat takibinde olan bir kişi. Canlı bombanın bu kişi olacağı noktasında somut deliler var” dedi. Adıyaman nüfusuna kayıtlı şahsın, IŞİD ile bağlantılı olarak Suriye’ye geçtiği, burada bomba eğitimi aldıktan sonra yasadışı yollarla Türkiye’ye girdiği öne sürülüyor. MİT’in de takip listesinde olan söz konusu kişinin Türkiye’ye geçtikten sonra izini kaybettirdiği, yapılan istihbarat çalışmalarında bir sonuca ulaşılamadığı belirtildi. Kimliğinin kesin tespiti için aileden alınan DNA eşleşmesinin sonucu bekleniyor.
İkinci saldırgan konusunda ise henüz bir görüntüye ulaşılamadı. Daha önce çocukları ve yakınlarının IŞİD’e katıldığı gerekçesiyle polise başvuran ailelerden alınan DNA örneklerinden de henüz sonuç alınamadı. 2’nci canlı bombanın yabancı olup olmadığı ise Kriminal Daire’de Anadolu halkı popülasyonuna ait ‘yüz doku’ veri bankasıyla eşleme yapılarak ortaya çıkarılacak. Kimliksiz kişinin Türk vatandaşı mı yabancı mı olduğu Anadolu insanının yüz-doku yapısını ortaya çıkartan veri bankasından yararlanarak belirlenecek.
Canlı bombaların eyleme nasıl hazırlandıkları, Ankara’ya geliş tarihleri, bağlantıları, alana gelirken kimseyle temas kurup kurmadıklarının belirlenmesi için geriye dönük incelenen kamera kayıtlarından da henüz bir sonuca varılamadı. HTS kayıtlarından da geriye dönük yapılan incelemede somut bilgiye ulaşılamazken, canlı bombaların örgütün “uyuyan hücrelerinde” eyleme hazırlandığı, olay günü Ankara’ya geldikleri, kimseyle temasa geçmedikleri, telefon veya benzeri iletişim aracı kullanmadıkları ihtimali ağırlık kazandı.
Canlı bombaların kullandığı TNT patlayıcısının fabrikasyon olduğu belirlendi. Fabrikasyon patlayıcıların sadece devletlerin kontrolünde üretilmesi nedeniyle saldırganların farklı devlet bağlantıları da araştırılıyor. Bu noktada yapılan değerlendirmede saldırganların patlayıcıyı yasadışı yollardan Türkiye’ye soktuğu da kaydedildi.
Ankara’daki saldırıyla ilgili başlatılan “güvenlik zafiyeti” soruşturmasıyla ilgili müfettişlerin incelemesi devam ediyor. İçişleri Bakanlığı 2 mülkiye müfettişi, EGM ise 2 polis başmüfettişi görevlendirdi. Miting günü yapılan görevlendirme yazılarına el koyarak incelemeye alan müfettişler, alandaki sorumlu emniyet müdürü, müdür yardımcıları, istihbarat ve terör ekibinin bilgisine başvuruyor. Müfettişler, saldırı öncesi paylaşılan istihbarat bilgileri ve saldırı olabileceğine yönelik gelen uyarı yazılarıyla ilgili yapılan işlemleri de inceliyor. Emniyet kaynakları, “Canlı bomba eylemlerinde kritik ve önemli olan husus, eylemi yapacak kişiyle ilgili önceden istihbarat sağlamak ve eylem yapacağı noktaya yaklaşmadan yakalamaktır. Canlı bomba o alana kadar geldiyse artık 10 bin polis dikseniz de bir anlam ifade etmez. Yasadışı yollardan Türkiye’ye geldilerse MİT, Türkiye içerisine girdikten sonra da takip yapılmadıysa istihbarat birimleri sorgulanmalı” yorumunu yaptı.